Bölüm 88

1K 101 346
                                    

Kar'dan

“Siz ikiniz cezalısınız.” Serin ve Mine’yi gösterdi Furkan. “Beni uyandırmadan denize girdiniz. Benimle de gireceksiniz.” Serin ile birbirlerine baktılar.

-"Yapacak bir şey yok.” Dedi Serin. Denize doğru giden Furkan'ı takip ettiler. Furkan dizine kadar suya girdi. Bizimkiler arkasında duruyordu. İyice yaklaştılar. Birbirlerine baktılar. Elleriyle 1-2-3 yapıp aynı adı ittiler oğlanı denize. İçim titredi. Furkan sulara gömülürken bizimkiler iki yana koşarak kaçtı. Lena ile iyi güldük burada. Furkan alçak olan sudan zorla kalktı. Hangisinin peşinden gideceğine karar veremez halde kaldı öyle.

-"Sizi elime geçirirsem var yaaa. Bittiniz siz... Kaçmayın.” Bizimkiler çoktan uzaklaştı.

-"Gel de yakala.” Diye bağırdı Mine’m ellerini denizin ortasında sallayarak.

-"Sıkıysa yakala.” Serin de diğer taraftan bağırdı. Furkan sağa ve sola baktı. Bize döndü. Oha. Kötü bir şey seziyorum sanki.

-"Gelmezseniz Kar ve Lena'yı sizin yerinize suya atarım.” Bize doğru yürümeye başladı. Lena ile bakıştık. Yapmaz ya. Geliyor da. Cidden geliyor.

-"Lan saçmalama!”

-"Kızlara dokunma oğlum.”

-"Geliyoruz dursana.” Bizimkiler bağıra bağıra kulaç atmaya başladılar. Furkan bize göz kırpıp kurbanlarının önüne gelmesini bekledi. Kollarını birbirine bağladı.

-"Hah şöyle. Evet bebeklerim. Size dokunmayacağım. Ben dur diyene kadar batırın birbirinizi. Yormayın beni.”

-"Ya git oğlum ya.”

-"Hadi naz yapmak yok. Diğer seçeneği değerlendirelim isterseniz.” Diğer seçenek biz tabii.

-"Serin özür dilerim.” Mine Serin'in omuzlarından tutup bastırdı dibe doğru.

Serin çıktığında "Affet Mine.” Deyip aynı şekilde sevdiğimi bastırdı suya. 2-3 sefer devam etti.

-"Aferin yola gelin.” Dedi Furkan kendinden emin bir şekilde. Bizimkiler biraz sıkkın halde döndüler Furkan'a. “Ceza bitti. Amaaaa...” bir anda bizimkilerin üzerine su atmaya başladı gülerek. Karşılıklı savaşa dönüştü. Yankılanan kahkahaları doldu kulaklarımıza. Yüzlerine çarpan suya dayanamadıklarında suya atladı üçü de. Biraz boğuştular. Bir ara Furkan'ın ayaklarını tuttular. O da kulaç atarak su üstünde kalmaya çalışıyordu. Üçü de sırayla pes etti. Bir süre yüzdüler. Furkan'ın da gönlünü böyle aldılar. Önemliydi gönül almak.

Geldiklerinde üzerimizdeki tuzlu suyu atmak için sırayla duşlara girdik. Şezlonglarda kurumayı bekledik. Ardından üzerimizi değiştirdik. Burada harika köfte ekmek yaparlardı. Bizimkileri götürmezsem haksızlık olurdu gerçekten. Köfte ekmekçiye geçtik. Siparişleri kasada verip mavi sandalyelerde beklemeye başladık. İsmim okunduğunda kalkıp aldım siparişlerimizi. Herkes o kadar açtı ki anında bitirdik. Artık denizi seyretme vaktiydi.

-"Karşıdaki ne ada ne adası?” Dedi Furkan sessizliği bozarak.

-"Soruya bak. Ada işte.” Dedi Serin.

-"Ne varmış soruda? Merak ettim adını soruyorum. Bilgi bilgidir. İşte sen böyle böyle cahil kalmışsın bebeğim.”

-"Oğlum cahil deyip duruyorsun. Oranın adı Tavşan Adası. Al sana bilgi. Kim cahil kalmış gör.” Furkan dikleştirdi sırtını. Gözlüğünü saçlarının üzerine taktı. Doğru mu değil mi diye bana bakıyordu.

-"Serin de dediği gibi orası Tavşan Adası.” Kaşlarını kaldırdı havaya.

-"Aferin lan yelloz. Biliyormuşsun.”

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now