Bölüm 6

3.7K 261 107
                                    

Kar'dan

Sanırım beni seven biri var. Mine ile kahvaltımızı yaptık. Her şeyi bu kadar lezzetli nasıl yapabilir ki.

-"Ben gideyim birkaç eşyamı alıp gelirim Kar.”
Ayy evime taşınıyo.

-"Olur.” dedim keyifle.

Kapı çaldı tam çıkarken. Nisan geldi.

-"Sen gidebilirsin ben bakarım Kar'a.” Dedi.

Mine bana döndü. Onu da alıkoymak istemiyordum.

-"Mine sen de dinlenmiş olursun. Teşekkür ederim çok yordum seni.” Dedim gitmesini istemeyerek.

Mine gitti. Üzüldüm.

Nisan gelip üstüme atladı dengesiz. Öyle bir sarıldı ki zannedersin omzumu geri çıkaracak. Yüzümü buruşturdum.

-"Acıdı mı pardon. Çok endişelendim dün.” dedi.

-"İyiyim korkma.”

Laptobu aldı önüme koydu.

-"Ee kanka davetiyemi hadi yapmaya başla canın sıkılmasın.”

Ben üzülme diye iyiyim demiştim. Yıldım, pes ettim.

Kaç saat geçmişti. Nisan’dan su istedim.

-"Mesaj yazıyorum alıver kolay iş yaparsın sen.”

Evde yemek de yoktu suyumu aldım geldim, yanıma koydum.
Akşam olmuştu. Kapı çalıyordu. Nisan'a baktım.

-"Çalar Çalar gider.” Deyip güldü. Cipsini yemeğe devam ediyordu. Yavaşça kalktım ve kapıyı açtım. Mine ve Serin.

-"Ya hoş geldiniz geçin içeri.”

-"Kar şu kız yok mu neden kapıyı sen açıyorsun?” dedi Mine endişe ve sinirle.

Kafamla içerde olduğunu işaret ettim.

Mine daldı içeri. Beni dikkatlice kenara aldı. Nisan'ı yakasından tutmuş götürüyordu.

-"Ne biçim bir insansın sen ya. Şu kız hasta. Sen gelmiş yardım edeceğin yere kendini eğlendiriyorsun, ortalığı dağıtıyorsun. İnsanda azcık utanma olur. Saygısız. Defol git.”

Ağzım açık kalmıştı. Kapının önüne koymuştu Nisan'ı. O kadar güçlü olabileceğini düşünmemiştim. Bana döndü. Eliyle açık olan ağzımı kapattı. Bir şey olmamış gibi gülümsedi.

-"Nasılsın Kar?” diye sordu Serin.

-"İyiyim sizin gelmenizle daha iyi oldum.” Dedim sağlam elimi yumruk yapıp Serin ile tokuşturarak.

-"Aç olacağını düşündük yemek getirdik sana. Mine kendi elleriyle yaptı bir daha bulamazsın.” Diyen Serin'i dürtmüştü Mine.

-"O zaman hadi hep birlikte yiyelim.” Dedim, masaya geçtik.

Pilav, et sote, mantar yemeği ve salata. Tatlıyı hazır almışlardı. Düşünmeleri bile yeterdi.

-"Senin hayvansal ürün tüketmeme ihtimaline  karşı mantarı ek olarak yaptı Mine.”
Beni düşünüyordu tatlım ya.

-"Teşekkür ederim mümkün olduğunca az tüketmeye çalışıyorum.  Ellerine sağlık Mine. Serin teşekkür ederim.”

Yemekler harikaydı. Tatlı olarak profiterol almışlardı ama yiyecek yerim kalmamıştı.

-"Serin tatlıyı ben yiyemem. Götürün. Arkadaşlarınızla yiyin lütfen . Burada yazık olur.”

-"Olmaz olmaz. Burada tatlı canavarıyla birlikte kalacaksın. O yer merak etme.”

-"Çok mu seviyor tatlıyı Mine?” Diye sordum merakla.

-"Sevdiği çikolatalı pasta için 10 km yol yürümüş sabahın 5’inde kalkmış bir insandan bahsediyoruz.” Dedi Serin.
Gülümsedim. İçeriden Mine geldi bulaşıkları halletmişti.

-"Geç oldu ben kalkıyorum.” deyip kalktı Serin. Yanağıma ufak bir öpücük bıraktı ve gitti.

Mine ile başbaşa kalmıştık.

-"Film izleyelim mi?” diye sordu Mine.

-"Olur da aslında merak ettiğim bir dizi var ona baksak?”

-"Kaç bölüm, kaç sezon?”

-"2 sezon 8’er bölüm.”

-"Tamam izleriz. Hem akşamları yapcak bir şey aramaktan kurtuluruz.”

Dizi bitene kadar benimle kalacaktı. Harikaaaaaa. Keşke daha uzun bir tane seçseydim.
Aslında ben izlemiştim diziyi hatta 3 kere izlemiştim. Ama bir kere de Mine ile izleyecektim.
Yatakta sırtımı yaslayamıyordum. Rahat edemedim. Diziye bakamıyordum. Mine fark etti. Diziyi durdurdu. Kendini geriye çekti. Omzuma dikkat ederek beni yavaşça göğsüne yatırdı.

-"Şimdi nasıl rahat mısın?”

-"Rahatım da senin sırtın ağrıyacak.”

-"Gayet iyiyim güzelim.” Deyip  saçıma bir öpücük bıraktı. Kalbim hızlanmıştı. Yaptığı şeyi fark etmiş olacak ki onun da kalbi hızlı atıyordu. Huzur veriyordu bana. Birinin kalbinin ritmini değiştirmek dünyanın en güzel duygusuydu.

*Sevgiyle kalın :)

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin