Bölüm 16

3.2K 218 70
                                    

Mine'den

Kahraman amca çekti tabureyi oturdu yanıma.

-"Kahveler gelir şimdi. Anlat bakalım ne oldu?”

Olanları anlattım. Arada kahveler geldi içtik. Yanımda çikolatamla gelirdim hep. Bu sefer almamıştım. Oradan da konunun ciddi olduğu anlaşılırdı. Sevginin, hislerin peşinde koştum ben yıllarca. Hep kalpleri sevdim. Ritmimi değiştiren kalpleri. Biyolojik anne babam bu durumu kabullenmedi. Sevgimi her şeyin önünde tuttum. Evlatlıktan reddettiklerinde dedem de onları mirastan men etti. Dedem çok severdi beni. Her şeyimi desteklerdi. Şu an 27 yaşındayım ve 8 yıldır biyolojik anne babamı görmüyorum. Ailem onlar değildi. Aile onlara denilmezdi. Dedemin cenazesini kaldırırken bile gelmediler. Nefret içinde yaşamaya devam ettiler. Küçük bir kardeşim vardı. Severdim. Tek masumumuz oydu aramızda. Diğerleri gibi kalbi kararmamıştır diye umdum hep. Belirli yaşa gelince dedemin mirasına ortak edecektim onu. Haksızlık edemezdim.

İç çekip konuşmaya devam ettim.

-"Seviyorum Kahraman amca. Dokunma dedim, sevgisini istemediğini söyledim. Ben onun sevgisinin kırıntısına bile razıyım. Korktum, gitme diyemedim. Onun tarafından kırılmaktan korktum. Kendim parçaladım her şeyi. Şimdi acı çekiyorum. Gördüğün gibi hak ettim.”

-"Peki dinledin mi onu? Açıklaması neymiş?”

-“Dinlemedim. Arkadaş kalmak isteyebilir belki de hiç görüşmemek. Duymak istemedim. Aşığım ona. Deli gibi seviyorum. Bu çok can sıkıcı bir şey. Söyleyemiyorum. Onsuz da nefes alamıyorum.” Her seferinde içimde bağıran duygularım açığa çıkıyordu. Aşıktım. Bunu Kahraman amcaya söyleyebiliyordum. Emin olamama, korkudan adım atamama huyumdan nefret ediyordum. Negatif negatif negatif. İşte bu benden. Her şeyin en kötüsü. Tek korunma mekanizmam. En kötüye hazırlan iyi çıkarsa sevinirsin. Kötüyse sorun yok hazırım. Kar için bu işe yaramamıştı. Onunla bir birliktelik hayal etmiştim. İlk defa düşürmüştüm gardımı. İlk pozitif düşüncem geri tepmişti. Zihnim, doğruyu bulup çıkaramayacak kadar karışıktı.

-"Bence bir konuş kızım. Arkadaş gibi gördüğünü sanmıyorum seni. Bir şans ver dinle. Seviyorsa zaten gelecektir yanına.”

Kahraman amcaya doğru baktım. Dedikleri umut doluydu. Yanlış şeyler söylemezdi o.

Havaya baktım karardı iyice. Kalksam iyi olacak. Serin de dadı gibi peşimde. Yok yere endişelensin şimdi. Ayağa kalkınca dükkandan sesler geldi. Bir şey devrilmiş olmalı ki bakmak için içeriye doğru gidiyordum.

-"Mine kızım sen uğraşma ben kontrol ederim. Şu sakarları 2 dakika yalnız bırakmaya gelmez.”

-"Tamam Kahraman amcacım kolay gelsin size.” Deyip gittim.
Arkadan birinin bağırışını duydum. Tanıdık gibi geldi sesi ama uzaktan olunca çıkaramadım.

“Seni seviyorum.
Ve geri döneceğim.”

Kim olduğuna baktım. Bir kız karanlığa doğru koşarak uzaklaştı. Aptal bir aşık diye düşündüm hafif tebessümle yürümeye devam ettim.

Kar'dan

Seviyor beni seviyor beni seviyor. Yanlış mı duydum? O mutlulukla pencerenin kenarından kafamı uzattım. Oturduğum tabure iki ayağı üzerinde duruyordu. Görmek istedim onu. Mine birden ayağa kalktı. Panik yapınca dengemi kaybedip yere düştüm. Gözlerimi sıkarak kapattım. “Olamaz" dedim biraz sesli biçimde. Çalışan çocuk koştu.

-"Abla iyi misin?”

Sağ kolum üzerine düşüp öylece kaldım. Bir elimle hafif doğruldum. Elimi dudaklarıma götürüp çocuğa susmasını işaret ettim.

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now