Bölüm 84

935 100 301
                                    

Mine'den

-"Güzelim tartı dengede sanki.”

-"Sevgilim tek mermer kareye koy. O zaman doğru tartıyor.” Dediği gibi tek mermer karenin içine yerleştirdim. Ve acı gerçekle yüzleşme vakti. Üzerine çıktım. Sayılar arttı arttı ve durdu. Ohaa bu kadar kilo almış olamam. “Kaç çıktın bakayım.” Bakma bebeğim bakma.

-“70 kiloyum. 6 kilo almışım.” İndim tartıdan. Bu tartı yanlış kesin yanlış. Kar çıktı.

-"66 sevgilim. 4 kilo almışım.”

-"Ee hamile olan sensin. Ben senden fazla kilo almayı nasıl başardım?” Kar'ın arkasından dolandım. Beyaz saten bir gecelik vardı üzerinde. Bende de sırada pijamalar işte. Belirginleşen karnını ellerimin arasında tuttum. Orada bir kalp daha atıyordu. Bizim bebeğimizdi, ikimizin. Boy aynasının karşısına geçtik ve izledik kendimizi. Boynundan öpüp kokladım. “Kızımız kaç kilodur peki?”

-"Kızımız daha kilo yoktur sevgilim. 600-700 gram civarı.” Yaa. Kıyamam küçücük. Düşme ihtimali var ama. “Hadi sen ayakta durma. Doğru yatağa.” Kar'ı elinden tutup yatırdım.

-"Sıkılıyorum ayrılma yanımdan.” Elimi bırakmadı. Yanına uzandım. Dudağından öptüm. Saçlarıyla oynadım. Kulağına kendimce tatlı sözler fısıldadım. Kıkırdamalarından mutlu olduğu anlaşılıyordu. Sonra da minik koalamızın seviyesine indim.

-"Anne sana emanet. Kahvaltı hazırlamaya gidiyorum size annecim. 600 grammışsın. Kilo alman gerekli. Çabuk büyü de oynayalım birlikte.” Dedim ve Kar'ın karnından öptüm, bebeğimizin neresinden öptüm ben de bilmiyorum. Öptüğüm yerde kıpırdadı bebeğim. Canım o benim ya.

Hızlıca besleyici bir kahvaltı hazırladım ikisine. Cevizinden meyvesine, peynirinden kaymağına balına kadar. Elimde tepsi ile yukarı çıktım. Sütünü de getirdim içmesi için. İnsanın hamile eşinin olması da ayrıca güzel bir şey arkadaş. Bu bahaneyle ben de bol bol yiyorum. Ekmeğinin üzerine bal kaymağını sürüp uzattım eline. Diğer elinde de sütü ile tatlı tatlı yiyordu. Annelik de en çok sana yakıştı be. Kadınlar hamileyken daha da güzelleşir derler ya. Kar inanılmaz bir şey olmuştu.

-"Off!” yüzünü buruşturdu birden.

-"N'oldu n'oldu? Kızımız mı geliyor? Ağrın mı var? Ambulansın numarası kaçtı? Telefonum nerede?” masanın üzerinde olduğunu gördüm. Yataktan çıkmaya çalıştım. Ayağıma çarşafa takıldı. Küçük bir düşüş yaşadım.

Kar gülmeye başladı. Düştüğüm yerden toparlanıp ona döndüm. “Sevgilim ben sık sık aşeriyorum zaten. Bu kadar panik yapmana gerek yoktu.”

-"Yaa aşerdin mi sen?” işte şimdi içim eridi. Yatağa çıkmadan kenarından sevdiğime uzandım. Dudaklarından küçücük öptüm. Sonra elimi başımın altına koyup güzel gülüşünü seyrettim. “Peki ne aşerdin?”

-"Sütlü Nuriye.”

-"Sütlü Nuriye mi? Sütlü Mine versek.”

-"Olur.” Tipe bak hemen de olur diyor.

-"Olmaz.” Dedim bir daha öptüm. “Hemen alıp geliyorum, sen kahvaltını bitiriyorsun.” Bir numaralı görevim aktif olmuştu. Ceketimi aldım üzerime pijamalarımı değiştirmedim. Çünkü istediğini hızlı bulamazsam eğer aşermesi geçiyordu. Alnından öptüm gitmeden.

Aşağıya indim. Arabanın anahtarını alıp acelece çıktım evden. Derya teyzeye seslendim. Kar'ı kontrol edecekti sık sık. En yakın pastaneye gittim. Sütlü Nuriye istedim. Yok dediler. İkinciyi, üçüncüyü, dördüncüyü dolaştım, yok. Ne Sütlü Nuriyeymiş arkadaş. Mecbur bulacağız. En sonunda birinin tavsiyesi üzerine şehir dışına yakın bir pastanede buldum.

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now