Bölüm 44

1.8K 121 160
                                    

Mine'den

Makas kesmiyor ne demek ya? Kesin Serin alıp gelmiştir dandik makası. Sorayım.

-"Nasıl kesmiyor?” bu seferde bana güldüler. Niye gülüyorlarsa. Makasın bir yeri vardır kesmeyen ona denk gelmiştir. Ben alsam keserim. Alsam mı? Ayıp olur ama. Neyse almayayım. Kar kulağıma yaklaştı.

-"Bebeğim babam para istiyor.” Para mı? Ama bu bana denilmedi. Parayla makasın keskinliği ne alaka? Hem parayı nereden bulacağım şimdi. Yanımda getirsem nereye koyacaktım o da mesele. Bir yer aklıma geldi de. Hani babaannelerin saklı yeri. Bankası. Neyse. Borç mu istesem. Çaresiz de kaldım. Cenk çıktı geldi tepsiye yüklü bir miktar para bıraktı. Ahh canım kuzenim.

-"Ooo zengin oldum.” Dedi Kenan babam parayı alıp havada salladı. Sessizce parayı arkadan Cenk'e geri uzattı. “Oğlum şaka yapıyorum adettendir.” Cenk ne kadar almak istemese de zorlamayla da olsa geri aldı. Ve kurdelemiz kesildi. Birbirimize sarıldık tekrardan. Öpemediğimden alınlarımızı dayadık. Yüzüme çarpan nefesiyle yetindim. Tabii çok kısa sürdü bu an. Bir ömür sürsün isterdim o ayrı. Gelenlere sarıldık. Bu sarılmalarız ne kadar sürecekti? Ben hayatımda hiç bu kadar insana sarılmadım. Mutluyum da açım ben. İnsanlara sarılmak çok zor. Tanımıyorum da bunlar kim? Yazlıkta oturanlara da benziyor. Ama şikayetçi değilim. Daha demin dediklerimi saymazsak. Neyse gelen tebrikler iyi dilekler de hoştu. İnsanların bizim adımıza sevindiğini görmek bizim için toplandıklarını bilmek çok güzeldi.

Kar'dan

Ben ölüyor olabilirim. Aile oluyoruz biz. Sevdiğimle bir yuva kuruyoruz resmen. Herkesten sakladığımız aşkımızı ilan ediyoruz. Sevdiklerimin desteğiyle en sevdiğime kavuşuyorum. Yanımdaki güzele baktım bu kadar göz alıcı olmayı nasıl başardın be? Bana hayran hayran bakarken nasıl oldu da kendi güzelliğini unuttun? Off içim yandı. İçtiğim kahveden değil senden. Bir de küçük versiyonun dolaşıyor. Aynı dik bakışların küçük halini görmek son derece hoşuma gitti. Çok sevdim baldızımı. Baldız mı oluyor görümce mi? Mine'ye döndüm. Eşler birbirine benzer derler. Benzemeye başladık bile. Neyse baldız falan demiyorum kardeşim o benim. Hep merak ettiğim bir duyguydu ve de özendiğim. Kardeşim olsa canımdan bir parça nasıl olurdu? Bilmiyorum ama bu zarif hanımefendi ile bu duygu tadacağım. Bugün içmeden sarhoştum ben. Mutluluk sarhoşu aşk sarhoşu Mine ile ilgili olan her şeyin sarhoşu. Olsun be seviyorum. Herkes duysun. Dünya duysun. Evrende yaşayan yaşamayan her şey duysun. Seviyorum. Ben bu kadına çok aşığım. Şimdi kendime gelmeliyim. Çünkü elimde daha yeni kesilmiş bir kurdele parçasıyla şaşkın şaşkın bakan bir Mine çiçeği var. Mine çiçeğim gönlümde aslında. Tuttum elini fotoğraflarımız çekildi bir sürü. Fatoş ablayla babam geldiler iki yanımıza. Fotoğraflarımızı çekildik.

-"Güzel kızlarım, meleklerim harika görünüyorsunuz.” Dedi güzel güzel bakarken bize. Böyle güzel bakan insanlardan kaç kişi kaldı. Ortam biraz karışık olduğundan Fatoş ablamın kulağına fısıldadım.

-"Bugün annelik yaptın bana. İlk defa annemin olmayışının eksik yanını hissetmedim. İlk defa bir annenin varlığını hissettim. Teşekkür ederim.” Sarıldı birden.

-"Beni böyle görüyor olman dokundu güzel kızım. Benim evladım olsanız anca bu kadar severdim ben sizi. Bana bu duyguyu yaşattığınız için asıl ben teşekkür ederim.”

Babam gelip Fatoş ablanın omzuna hafif dokundu.

-"Fatoş hanım ben pastayı getirmek için gidiyorum. Büyük dolaptaydı de mi?”

-"Kenan bey birlikte gidelim. Çıkarırken bir yere takılıyor, düşürüp çocukların gününü mahvetmeyelim.” Babamla gidişlerine baktım. Aslında uyumluydular. İçimden geçirdim evlenseler ne güzel olurdu. Yaşayan birine hiç kullanamadığım anne kelimesini hak eden biriydi.

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora