Bölüm 38

2.3K 154 131
                                    

Mine'den

Sarıldığım beden hala sıcaktı ve üşümüyordu. En büyük tesellim buydu. En azından yaşadıklarımızı hatırlamayacak kadar sarhoştu. Göğsünde uykuya daldım. Çok yorgundum. Yanıp sönen ışıklar, konuşmalar hatta bağrışmalarla gözlerimi araladım. Yüzüme tutulan ışıktan o kadar rahatsız oldum ki elimi ışığa doğru uzattım. Kim olduklarını anlamaya çalışıyordum. Sandala biri atladı.

-"Güzelim iyi misiniz?” ohh tanıdık bir ses. Serin. Burada olduğuna inanamıyorum. Bir anda duygularım karıştı gözlerimden akan yaşları tutamadım. Sarıldı sıkıca. “Tamam geçti tamam. Buradayız.” Kar’a doğru baktım. Onu uyanmıyor olarak görünce hemen yanına gitti.

-"Kar canım hadi kalk.” Biraz sarssa da Kar’ın mırıltısından başka bir şey duymadık.

-"Lena acili ara.” Diye bağırdı Serin. “Uyanmıyor.”

-"Sarhoş.” Diyebildim. Yüzüme öyle bir baktı ki.

-"Lena arama anlaşıldı.” Kızacaktı bana ama şu durumda kızamıyordu. Kar'ı kendi teknelerine almak için pikeyi açtığı gibi geri kapattı. “Lütfen bana bunun mantıklı bir açıklamasını yap Mine. Kız çıplak ve sarhoş. Sen baştan sona ıslaksın. Şu sandalda ne yaşadınız? Müzik açıp birbirinizin kıyafetlerini mi çıkardınız? Nasıl bir fantezi anlayışınız varmış be arkadaş.”

-"Yok öyle değil  ben anlatacağım.” Dedim. Biraz daha gücüm yerindeydi. Kar'ı kaldırıp kaldıramayacağımı düşündüm. Kaldırırdım. Dediğim gibi de kaldırdım. Serin Lena ile tekneden içeri aldılar Kar'ı. Ben de eşyalarımız toplayıp geçtim tekneye. Kurtulmuş olmanın sevinci ve evlilik teklifini elime yüzüme bulaştırmanın ağırlığı ile Serin ve Lena'ya minnet duymaktan başka bir şey yapamadım. Sandalı da teknenin arkasına bağladılar. Serin Furkan'ı aradı. Durumu açıkladı. Onlar da dönüşümüzü bekliyorlarmış. Beklememelerini söyledi.

Kar'ın üstünü  Lena'nın bize verdiği bembeyaz giysilerle giydirdim. Ayrı bir kamara göstermişlerdi bize ve orada yatacaktık gece. Denizin tuzundan arınmak için duşa bile girdim. Sıcak olmasa da akan ılık su ne iyi gelmişti. Kuru kıyafetler gerçekten bir lütuftu.

Yukarıya çıktım. İkisi oturuyordu karşılıklı. Gözlerindeki merakı görebiliyordum.

-"Mine ne oldu sandalda?” Lena sormuştu.

İç çektim.

-"Evlenme teklif edecektim.” Birbirlerine baktılar. “Furkan'dan yardım aldım. Bu sandalı ayarladı.”

-"Ah be Mine'm Furkan'dan yardım alırsan tabii ki işler karışır. Ben yani biz ne güne duruyoruz.” Dedi haklı bir isyanla.

-"Ama sen çalışıyorsun ve uzaktasın Serin. Rahatsız etmek istemedim. Hem de sade bir şey istedim de aşırı sade oldu.”

-"Neyse en azından biriniz akıllı.” O da biliyordu aptal olduğumu. “Ee devam et.”

-"Sandalda şarap vardı. Rahatlamak için biraz içeriz diye düşündüm. Kar neredeyse hepsini içti. Sonra da denize düştü.”

-"Ohaa. Harbi şaşkınsınız.”

-"Boğulmasından korkup peşinden atladım. Sandala çıkardım. Üşümesin diye kıyafetlerini çıkardım. Sardım pikeye. Fakat karaya varmak için acele edince çapayı çekmeyi unuttum. Halat motora dolanıp motoru yaktı. Halat da kopunca sürüklenmeye başladık. Karadan iyice uzaklaştık. Ne yaptıysam geri döndüremedim sandalı. Siz bizi bulana kadar.”

-"İnanmıyorum ya. Bu kadar talihsiz olamazsın.”

-"Gerçekten kötüymüş.”

-"Bu arada siz bizi nasıl buldunuz?” sessizlik oldu. “Furkan mı aradı?”

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now