Bölüm 99

831 91 243
                                    

Mine'den

Evleneceğimiz gün iyice yaklaştı artık. Ben heyecanlanmam derdim de içim nasıl var ya? İçim aç. O kadar aç ki kelebekler uçuşuyor. Yeterli alan var. Kuş bile uçar. Son gelinlik provamızdan da çıktık. Zalımın kızı göstermedi kendini. O gösterse ben gelinliğimle önünde oryantal yapmaya bile hazırdım. Hiç de yapmadım gerçi. Gelinlikle de zor olur ama ben Mine Dinç için yapılmayacak bir şey değil. Yalnız kapının kolu da elimde kaldı. Nasıl güçlendiysem artık. Kar etkilendi kesin. Kol kaslarım da çıktı. Şöyle bir sıksam bıldırcın yumurtası kadarlar. Kar sıksa devekuşu yumurtası. Etkilenmemiş de olabilir.

Kenan babanın talimatları üzerine misafirlerin kalacağı yeri bugün ayarlayacaktık. Kar yorgun gibiydi. Su içiyordu durmadan. Ne kadar iyiyim dese de içim rahat etmedi bir türlü. O yüzden işimizi mümkün olduğu kadar hızlı bitirmeye çalışacağım.

İlk aparta geldik. Nasıl diyeyim size buradaki binalarda 3 kat yasak diye bunları yan olarak uzatmışlar. Dikdörtgen prizma gibi. Rayların üzerine koysan tren gibi gider lan bu. Beğenmedim. Yine de herkes ikinci bir şansı hak eder düşüncesiyle odaları sevdiğim hanımla birlikte gezdik. Apartın sahibi ne kadar ikna etmeye çalışsa da çarşafları bile pisti. Adamın anlattığına göre 5 yıldızlı otel. Ama bir gece kalsan 5 yıldızlı hastaneye terfi edersin. Burada birine kal demek, senin değerin bende bu kadar demek gibi bir şey. O yüzden olmaz. "Olmaz burası." Deyip çıktım. Kar da peşimden geldi. Arabaya geçirdim onu. Karşıdaki market dikkatimi çekti. Yemesi için atıştırmalıklar aldım, arabaya geri döndüm. Verdiğim atıştırmalıkları elinde tuttu. Yemedi. Sadece suyunu içti. "Aç değilim." Dedi. Bir şey yemiyordu ki.

İkinci aparta geçtik. Burası daha güzel şimdi. En azından trene binmiş hissimiz yok. Çiçekli bir bahçesi vardı. Balkonlara çıkan begonviller göze çarpıyordu. Bizim begonvil de büyüse hemen keşke. 11 ayın çiçeği de deniliyormuş. Geçen Dudu teyzeden öğrendim. Nedense adı hoşuma gitti.

Kar bahçedeki masalardan birine oturdu. Odaları dolaşmak için yukarıya gelmedi. Aklımı onunla bırakarak apartın içinde hızlı bir tur attım. Çarşaflar, lavabolar iyi durumdaydı. Odalar küçük de değil. Adam Kenan babayı da tanıyormuş. Benim için tamamdı.

Kar'ın yanına döndüm. Sandalye çekip dizinin dibine oturdum. Ellerini tuttum. Soğuktu elleri. Bir süre öylece ellerimize baktı. "Hayatım ben burayı beğendim. Sen ne diyorsun? Tutalım mı?" diye sordum.

-"Sen beğendiysen tamam sevgilim." Gülümsedi. Dayanamadım öptüm yanağından. Adamın yanına koşar adım gittim. İstediğimiz oda sayısını söyledim. Yan yana ayarlayacaktı.

Tekrar Kar'ın yanına döndüm. Kalkması için elimi uzattım. Kolumdan destek alarak kalktı. Arabaya kadar kolumdan çıkmadı. Ön koltuğa oturdu. Terden sırılsıklam oldu bile. Bir anda bu kadar terleyen birini daha önce hiç görmedim. Zaten beyaz olan teni daha da beyazlaştı. "Çok sıcak." Dedi bana bakarak. Elimi yaş olan boynunda gezdirdim. Hiç iyi değildi bu hiç iyi değil. Torpidoya koyduğu gofreti aldım. Hızlıca açtım. Bana bakıyordu öylece.

-"Kar şundan bir ısırık al." Tepki vermedi. "Sevgilim duyuyor musun beni?" hiçbir şey demeden gözlerini kapattı öylece. Onun bu haline kalbim çıkacak gibi oldu. Arabayı çalıştırdım. Dörtlüleri yaktım. Basabildiğim kadar gaza bastım. Sürekli korna çaldığımdan yolu açıyorlardı. Kaç kırmızı ışıkta geçtim bilmiyorum. Tek amacım bir an önce hastaneye yetişmekti. Allah'ım n'olur bir şey olmasın ona. Kar arada gözlerini açıyordu ama çok az. "Kar benimle kal." dedim durmadan. "Uyuma."

Mümkün olan en kısa sürede acilin önüne geldim. Korna sesimden sedye ile koşarak geldiler. Biri Kar'ı kucaklayarak çıkardı. Ben de peşinden koştum. Arabayı çekmem için uyardılar. Ambulansa engel oluşturacak yerdeydi. Haklılar. Kar acilden içeriye giderken arabayı en yakın yere çektim. Durduğumda direksiyona bakıp kaldım. Ve orada öylece ağlamaya başladım. Yaptığım çok salak bir şey ama kendime engel olamıyordum bir türlü. Kar'ın bana ihtiyacı varken burada ağlıyordum. Acile peşinden gittim. Nerede olduğunu sordum. Müdahale odasındaymış. Ben o kapının önünde oradan oraya dolanıp durdum sadece. İçeriye geçsem onları engellerdim. Bu da ona daha çok zarar vermekten bir şey değildi. Bir hemşire çıktı içerden.

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now