Bölüm 52

1.6K 116 309
                                    

Mine’den

Telaş içinde otoparka koştum. Arabanın olduğu yerde bir kalabalık vardı. İnsanları çekip araladım. Kar yerde oturuyor 2 kişi başında yüzünü yıkıyordu. Sağ arka koltuğun olduğu cam kırıktı. Ne olmuştu böyle ya? Ne olursa olsun sadece Kar önemliydi. Yanına eğildim hemen. Beni gördüğü gibi boynuma sarıldı. “Neredesin?” dedi ağlarken. Soda almaya gittim diyemedim. “Buradayım şşhh... Geçti... Yanındayım...” dedim. Ne olduğunu anlayamadan sarılıyordum sadece. Sarılmaya ihtiyacı vardı. Biraz sakinleşince yüzüne baktım, su içirdim. Elimle gözyaşlarını sildim.

-"Abla arabanın camını kırmak zorunda kaldık. Kusura bakma.” Gelen sese doğru bakmaya çalıştım.

-"Neden kırdınız ki?”

-"Kilitleyip gitmişsin ablayı, içeride fenalaştı birden. Bayılacak sandık. Anons geçirdik sen de gelmeyince kırıp arkadan çıkardık.”

-"Ama ben kilitlemedim ki özellikle.”

-"Kimi arabada otomatik sistem oluyor. Belirli süre sonra araç çalışmayınca kendi kendini kilitler.” Ben böyle bir şeyi hiç düşünemedim ki. Off be daha yeni atlattık asansör krizini. Üst üste de geldi.

-"Benim salaklığım düşünemedim. İyi yapmışsınız sağ ol.”

-"Eyvallah. Geçmiş olsun.” Dedi ve yanımızdan ayrıldı. Diğerleri de dağılırken ayağa kalkıp arabaya yaslandık. Kollarımın arasındaydı. Suçlu hissediyordum kendimi.

-"Özür dilerim sevgilim. Hemen dönmeye çalıştım, dönemedim. Seni bırakmamam lazımdı, özür dilerim.” Açıklamaya çalışıyordum. Açıklamam gerekiyordu. Konuşmuyordu. Başı boynumdaydı. Öpüp kokladım.

-"Seni göremeyince dışarı çıkmak istedim. Kapı da açılmayınca birden panik oldum. Ortam da biraz karanlık gibi olunca nefes alamadım... Bilmiyorum bastılar sanki. Uykuda çöken karabasan gibi. Birileri görüp geldi, kapıları açamadılar. Arka camı kırıp beni oradan çıkardılar. Saçma biliyorum ama kendime hakim olamadım sevgilim. Tüm bu kargaşa için özür dilerim.” Nefesi hızlanmıştı yine.

-"Senin suçun yok ki benim gerizekalılığım. Kıyamadım uyandırmaya. Daha kötü oldu. Keşke markete gitmeseydim.” Ah meleğim ah.

-"Camı ne yapacağız?” Arkaya doğru baktık. Gülmeye başladık.

-"Boş ver bir şey olmaz. Taktırırız yarın. Hadi gel süpürge bir şey alalım da koltuktaki kırık camlardan kurtulalım.” Biraz da ortamı değiştirmek istemiştim.

Elinden tuttum, içeriye girdik. Reyonlar arasında gezdik biraz. Küçük bir süpürgeyle kürek aldık. Bahçe malzemelerinin olduğu yere geldik. Ve reyon görevlisi damladı.

-"Sizi yeniden görmek ne güzel. Hamak ister misiniz? Yıllarca kullanabileceğiniz kalitede.” Lanet kadın senin yüzünden kriz yaşadık zaten, halâ bir şey satayım derdindesin ya.

-"Sizi yeniden görmek güzel derken?”

-"Evet efendim az önce hanımefendi buradan beni kırmayarak bahçe eşyaları aldı.” Lan.

-"Ahtapot gibi yapıştın be bana.”

-"Bir saniye sevgilim. Seni kırmayarak diyorsun.” Kaç kurtar kendini az sonra reyonlarda sergilenen sen olabilirsin. Ben de olabilirim. Yutkundum. Ne yapacağım şimdi? Düşün Mine düşün düşün düşün.

-"Çok nazik bir müşteri gerçekten.” Bana bakıp gülümsedi kadın. Yere baktım hemen. Az sonra yerin dibine gömerdi Kar beni. Gencim ben. Ölmesem. Severken ölmek de çok zor.

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now