Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)

Bölüm 82

Kar'dan

Suyu sonunda yerden alıp içirebildim. Rahatladı biraz da yüzündeki kırmızılık dağılmaya başladı.

"Yauğ ne sıcakmış bu. Lav yudmuş gibi olduğm.” Kıyamam ya. Elimi yüzünde gezdirdim. “Ama hâlâ aklıma takılan bi soğu vayğ.” Benim de var aslında. Senin ‘r'lerine noldu? Peltek çıkıyordu kelimeleri.

-"Nedir?”

-"Bu sıcağa bu kağıd bağdaklar nasıl alev almıyoo?” dalga geçmeye başladı güldüm. Elinden tuttum. Ağzını fena yaktık anlaşılan.

-"Çok mu yandı ağzın?”

-"Dad duyumu kaybeddiim. Yine de seveğ misin beni?” kahkaha attım. Şapşal ya. Düşündüğü şeye bak. Ulan böyle ekstra tatlı oldu. Sarılıp içime sokasım geldi. “Cevab veğmedin ama.” Cevap da bekliyor. Sudan bir yudum daha alıp ağzında bekletti. Onun bu hali benim canımı daha çok yakıyordu aslında.

-"Severim.” Bana baktı. “Ben seni her hâlinle her zaman severim. Seni sevmekten bıkmam, gocunmam. Seni sevmek bana bir külfet değil. Daha beni hafifleten bir şey. Ayağımı yerden kesecek kadar hafifleten bir şey.” Tam burada dudaklarımızın birleşmesi lazımdı. Fakat ortamın müsaitsizliği bizi münasebetsiz göstereceği için güzel gözleriyle yetindim.

-"Ayy o çizmesi var demiştim. İnanmadınız. Gözlerinizle gördünüz.”

-"Tamam Furkan sen haklısın bir şey demedik.”

-"Başımda cırla sonra bir şey demedik de Serin hanım.” Bizimkiler neşeyle çıktılar evden. Bize doğru geldiler.

-"Bahçeyi de gezin.” Dedim.

-"Bahçesi de mi varmış? Gelin bebeklerim.” Furkan heyecanla çıktı dışarıya.

-"Yok abi ben gelemeyeceğim.” Serin yanımızdaki sandalyeye attı kendini. “500 tane fotoğrafını çektirdi bana ya. Evi resmen telefon ekranına bakarak gezdim. Bir şeye odaklanıyorum saniyede poz veriyor. Ben çekmezsem Lena'nın başına geçiyor.” Mine'nin önündeki bardağı aldı eline bir yudum içti. Yüzünü buruşturdu. “Iyyy bu ne be? Ne içiyorsunuz böyle?”

-"Bidgi çayı.” Dedi Mine. Konuşmasındaki sıkıntı daha hafiflese de devam ediyordu. Hastaneye mi gitsek acaba ya. Buz koysak ağzına. Buz da tutulmaz ki öyle.

-"Senin konuşmana n’oldu? Bunu içersen böyle olursun işte.” Ahahah koptum burada baya. Benimki de açıklamak için uğraşmadı. Gülüp geçti.

Furkan çıkıp geldi yine. Serin'in kafasına saçlarını dağıtacak şekilde vurdu. “Kız konuşmayı kes. Gel buraya fotoğraflarımı çek.”

-"Off tamam be.”

-"Hadisene kızım.”

Serin oflaya puflaya Furkan'ın peşinden gitti. Lena geldi yanımıza. Serin'in kalktığı sandalyeye oturdu.

-"Furkan beğenmedi benim çekimlerimi, kovuldum.” Dedi gülerek. Ne adam Furkan ya. “Patron'a gönderecekmiş ondan harika çekimler istiyor.”

-"Nazı bize geçiyoğ.” Dedi Mine'm. Lena bir terslik olduğunu anladı ama biz sakin olduğumuzdan sorma gereği duymadı. Normal bir şekilde davranmaya devam etti.

-"Öyle. Sevdiklerine insanın nazı geçermiş. Bunu bilmek güzel.” Dedi gülerek.

-"İçecek bir şey ister misin?” dedim.

Bardağıma göz gezdirdi. Kırmamaya çalışır bir sevimlilikle “Hayır. Teşekkür ederim.” dedi.

Elimdeki bardağı salladım. “Tek bundan yok. Başka seçenekler de var.”