Bölüm 11

3.4K 254 99
                                    

Kar'dan

O gece Furkan'la gitmişti Mine. İçim rahatlamış, sevmiştim Furkan'ı. Eve döndüğümde sessizdi evim. Salona geçtim. İkili koltuğa attım kendimi. Başımı yastığa yasladım. Tavanla karşı duvar arasını izliyordum. Mine'yi düşünmeden edemiyordum. Az önce yaşananlar kalbimi durduracak gibiydi. Onun da heyecanlanması bir şeyler hissettiğinin göstergesiydi. Seviyordu beni emindim. Ama sevgilim olacak kadar veya bana aşık olacak kadar seviyor muydu, işte bu durum karışıktı. Emin olamıyordum. Kuşku kuşku kuşku nefret ediyorum kendimden. Yine de mutluydum durmadan gülüyordum biri gelse deli zannederdi. Tek başına salonda oturmuş ağzı kulaklarında bir deli.

-"Bu ne ?" dedim gördüğüm şeye doğru uzanarak. Üzerinde bir sürü ledli şeffaf bir balon. Sap kısmındaki düğmeyi yukarı kaldırdım. Rengarenk yanmaya başladı. Sağa sola döndürdüm ve balonumu bırakmadan "Mine" dedim buradaymış gibi. Gülümsemem arttı. Balonumu bırakmadan odama doğru yöneldim. Üzerimi değiştirdim. Hava sıcaktı şort giymiştim. Mine'nin yattığı yere yatamıyordum sanki lavaboya gitmiş hemen gelecek gibi hissediyordum. Sağ elimi başımın altına aldım. Yastığını izliyordum. Mine'nin kokusunu almıştım. Yastığına sarıldım ve kokladım içime çektim. Dünyanın en güzel kokusuydu.
Sabah kalktığımda yastık kollarımdaydı. Mine'nin olmadığını hatırladım. Karnım gurulduyordu. Birlikte kahvaltı edebilirdik dışarıda. Mine'yi aradım cevap vermiyordu. Belki uyanmamıştır, diye beklemeye başladım. Öğlene doğru bir daha aradım yine cevap vermedi.
Mesaj attım.

K:Mine nasılsın?

Bir süre sonra tekrar mesaj attım.

K:Mine merak ediyorum mesajı görünce arar mısın beni?
Beklemeye başladım. Telefondan gözlerimi ayıramıyordum. Başka yere baksam mesaj gelcek ve ben kaçıracaktım. Kapı çaldı. Kalbim hızlandı kapıya koştum "Mineee" diye sevinçle bağırarak açtım.

-"Sema teyzen." Dedi gülerek Sema teyze. Deposu delinmiş su tankeri gibi gülümsemem düştü. Kademeli kademeli, yavaş yavaş.

-"Beni gördüğüne sevinmedin galiba kızım?" dedi. Kendimi hemen toparladım yalandan bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.

-"Yaa olur mu teyzecim. Arkadaşımda önemli bir şeyim (-kalbim- burayı demedim tabi) kaldı. Onu bekliyordum. Öyle heyecanlandım işte." Dedim kıvırarak. Kendimi geriye doğru çektim ve içeri geçmesi için yer açtım.

-"Nisan anlattı kızım geçmiş olsuna geleyim dedim. Nasıl oldun iyi mi kolun?"

-"Teşekkür ederim Sema teyzecim daha iyi. Kaza işte olacağı varmış derler oldu." Dedim gülümseyerek.

Gözlerini omzumun üstünden çekti. Yanındaki poşetten bir kap çıkardı ve bana uzattı.

-"Sana börek getirdim afiyetle yersin."

Yemez miyim açlıktan ölüyorum. Keşke Mine de olsaydı diye iç geçirdim.

-"Çay demleyeyim börekle içeriz." Dedim elimdekilerle mutfağa giderken.

-"Börekten ben çok yedim ama çayını içerim." Dedi etrafı inceliyordu. Gülümseyip mutfağa gittim. Peşimden geldi.

-"Burada içeriz kızım, hem git gel yapma demlenene kadar." deyip sandalyeye oturdu. Kafamı salladım.
Çam demlenene kadar havadan sudan konuştuk. Babamı sordu. Mine'nin yaptığı kurabiyeler vardı onunla servis yaptım çayı. Aslında yemeye bile kıyamıyordum onları. Görünür yerde olunca ve de evde verecek başka bir şey olmayınca ikram etmek zorunda kaldım.

-"Ooo çok lezzetli nefis olmuş tarifini isterim." Dedi ilk ısırıkta.

-"Ben yapmadım ki." Dedim sırıtarak.

Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)Where stories live. Discover now