Mine Çiçeği (G×G) (Tamamlandı)

Bölüm 60

Kar'dan

-"Yaa... Git... Rica ediyorum...” gözlerimi açtığımda Mine sayıklıyordu. Ne dediğini anlamak için dikkat kesildim. Ne rüya görüyor acaba? “Tamam bak anlaşalım...” anlaşma yapıyor Begüm mü girdi yavrumun rüyasına. “Uyandırma beni ne yaparsan yap tüm vücudum senin.” Bir saniye bu Begüm olamaz.

-"Nee neee neee? Tüm vücudum senin derken?” Mine'yi sarmaya başladım. Ne rüya gördüğünü öğrenmem gerekiyordu. Gözünü açtı sonunda.

-"Sevgilim? Ne yapıyorsun?”

-"Asıl sen ne yapıyorsun?” sağına soluna baktı bana döndü.

-"Ne yapıyorum?.. Uyuyorum.”

-"Tüm vücudum senin diyordun? Kim o?” başını kaşıdı. “Söyle bana rüyandaki kimdi? Çabuk cevap ver, düşünmeden. Unuttum diyemezsin. Hemen uyandırdım seni.”

-"Onu diyorsun... Emin misin?” esnedi uzunca. Katil olacağım ya. Bir de gülüyor. “Öldürürsen eğer söylerim.”

-"Rüyandakini nasıl öldüreyim?” az önce öyle düşündüm gerçi.

-"Rüyamda olduğunu kim söyledi? Sivrisinek dadandı. Kulağımda vız vız. Yarı uyur yarı uyanık onunla konuşuyorum. Gitmeye ikna edemedim.”

-"Ne? Sivrisinek mi?” başını salladı. Boşuna sarstım kızı ya. “Özür dilerim bebeğim hadi yat sen.” Yüzünü ellerimin arasına aldım gözleri zorla bakıyordu. Kocaman bir öpücük bıraktım dudaklarına. Gülümsedi. “Ben onu hallederim. Gözlerini kapat ışığı açacağım.” Bir daha esnedi saçlarını karıştırdı. Kendini geriye bıraktı. Kıyamam uykusunu da böldüm. Uzanıp alnından öptüm kabahatim büyüktü. Görev sende Kar o sivrisinek hemen öldürülecek. Başarırsın sen. Kaç sivrisinek elinden kurtuldu ha. Sıfır. Bu sevdiğine zarar vermiş. Kaçar mı? İmkansız. Ölümün benim elimden olacak gel buraya. Bu kadar motivasyon yeterli. Işığı açtım. Sesini dinlemeye başladım. Yok hayvan saklanmış bir yere. Gözlerimle aradım. Dolap kapaklarında yok. Duvarlarda yok. Kapıda yok. Hah buldum haini. Yatağın baş kısmında sevdiğimin tarafında duruyordu. Sinekliğimi çekip koştum. Yatağa atlayıp tüm gücümle vurdum. Vee ölmedi. Kaçtı lanet. Olan sevdiğime oldu. Kafasının dibinde sinekliği öyle vurmamla sıçradı yerinden. Yatağa zıpladığımı da düşünürsek işkence yaptım sanırım. Kalktı bana korku dolu bir şekilde bakmaya başladı.

-"Bebeğim bu bir savaş değil biliyorsun değil mi?”

-"Bu bir savaş sevgilim. Senin kanın yerde kalmayacak.” Sivrisinek gözümün önünden süzülerek geçti ve tavana kondu. Uzağa gidemedi. Yârimin kanını ne kadar içtiyse kocaman olmuş pislik. Yatakta ayağa kalktım. Mine bacaklarımdan tuttu. Düşmemden korktu galiba. Sinekliği sinsice yaklaşırdım. Son darbeyi hızlı vurmak önemli. Kaçamayacağı mesafeyi ayarlamak usta işidir. Titiz konular bunlar. Vurmak için hazırdım.

Hazır yeri gelmişken "Bu yüz senin bu dünyada göreceğin en son yüz.” Dedim ve patlattım. Görev başarılı. Düşman yok edildi. Mine’nin kanı yerde değil tavanda kaldı. İğrenç espri de yapabiliyorum ne güzel.

-"Avlu mu o? Kudret'in ölüm sahnesini sivrisineğe uyguladın farkında mısın?” kahkaha attım. Fark etmesini beklemiyordum. Yanına oturdum.

-"İzliyor muydun?”

-"Kaçırır mıyım? Tv'de izlediğim tek dizi oydu.”

-"Benim de. Ellerimi yıkayıp geliyorum.”

-"Tamam hadi bekliyorum.” Giderken ışığı da kapattım. Sabah sporu gibiydi ya sivrisinek avı. Uykumu açtı resmen. Gündoğumu yaparız belki. Ama sevdiğimi de uyutmadım uyusun o. Gözleri küçücüktü. Uykusu çok vardı.