Yetişkin İçerik.
"Sen uyuşturucu gibisin. En kalitelisisin. En kafa yapanı. En zevk vereni." dedi nefesinin arasında. "Seni daha çok içmek istiyorum. Daha daha çok. Ama her şeyinle beni öldürüyorsun. Bu yüzden benim için altın vuruş sensin, sen."
Bebeklerim, hadi bana duygusal şarkılar önerin. Böyle ciğer yakan, ağlamaktan paramparça olacağım şarkılar olsun. Ağlamak istiyorum ben, ağlamak... Önerilerinizi bekliyorum.
İyi okumalar.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Nasılsın Ateş parçası... Zümra."
Yıllardır ne gördüğüm yüzü ne de duyduğum lakabı kabullenememiştim bir süre. Karşımdaki adam keyifle bana bakış attıktan sonra bir adım geri gidip daha iyi inceledi.
"Hiç değişmemişsin." Diyerek göz kırptı. "Hâlâ lakabına layık bir kadınsın."
"Lakap?" Demişti İlker şaşkınca. "Ne lakabı?" Diye sorduğunda sessiz kaldım.
"Zümra'nın lakabı." Diye bir kez daha adımı söylemişti. Herkesin şaşkın olduğunu biliyordum. Normalde bu toplantıda kimsenin ismimizi bilmiyor olmaları gerekiyordu. "Kendisine Ateş parçası deriz." Diye devam ettiğinde dudaklarımı ıslattım.
"Ateş parçası..." diye mırıldanan Karan'la derin bir nefes aldım.
"Evet. Sizin masanızda olduğuna göre sizin ekipte anlaşılan." Diyerek gülümsedi. "Çok iyi bir ekip arkadaşı olur. Şanslısınız." Derken mavi kravatını gevşetti. "Üç yıl önce bende teklifte bulunmuştum; fakat kabul etmemişti." Diyip masadaki kanepelerden eline aldı. "O dönem çok popülerdi. Gerçi hâlâ adın her fırsatta geçer." Diyerek göz kırptığında Karan boğazını temizledi.
"Neyden bahsediyorsun sen?" Diye sorduğunda adam ağzındaki lokmayı bitirmişti.
"Neden bahsedeceğim? Zümra'nın iki yıllık kariyerinden bahsediyorum. Kafes dövüşünden."
"Ne!?" Masada her bir ağızdan tepki verdiklerinde önümdeki kokteylden birkaç yudum aldım.
"Şaka yapıyorsun herhalde?" Diye şaşkınca konuştuğunda İlker gözlerimi devirerek ona bakmıştım.
"Neden inanasın gelmedi?" Diye sordum. "Kadın kafes dövüşçüsü olamaz mı?" Dediğimde şaşkınlığı daha da büyümüştü. Koca bile inanamıyormuş gibi bakıyordu bana.
"Tabii ki ciddi. Ringe çıktığında ne paralar yatırılırdı. Herkes gözü kapalı onu desteklerdi." Diyerek alt dudağını dişledi adam. "Tabii bir de güzeldi. Ona lakabını izleyenleri verdi. Öylede kaldı." Dedi iç çekerek. Hepsinin ilgisinden kurtulmak için tekrar kokteylimden yudum aldığımda bu sefer direkt Karan'a baktım. Düz bir ifadeyle adama bakıyordu. Ne düşündüğünü deli gibi merak ediyordum; fakat yüzünden okuyamıyordum. "Tekrar dönecek misin?" Diye sorduğunda kafamı olumsuzca salladım.
"Hayır."
"Ama dönersen şimdi daha büyük paralarla oynanıyor. Her zamankinden daha çok kazanacaksın." Diye ısrar ettiğinde, "Hayır, dedi." Diye sesini çıkardı Karan. "O istese bile ben istemeyeceğim." Dediğinde elimi enseme götürüp ovaladım.
