Bölüm 47

15.7K 1.1K 248
                                    

"Uzun yıllar bekledim, hakikat oldu rüya

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Uzun yıllar bekledim, hakikat oldu rüya."

Koca, çalan şarkıya eşlik ederken alkolünden bir kez daha yudumladı. Gözleri elinde olan fotoğraftaki kadındaydı. Kadınındaydı.

"Uzun yıllar bekledim, hakikat oldu rüya."

Bir parmağı onun yüzünde gezinirken iç çekti. Yıllardır eline aldığı için fotoğrafın rengi soluklaşmıştı. Bazı yerleri soyulmuştu.

"Koklamaya kıyamam, benim güzel Manolya'm." Dedi efkarla şarkıya eşlik ederek. "Koklamaya kıyamam, benim güzel Manolya'm."

Alkolü fondip yaptıktan sonra yüzünü ekşitti. Midesi kaynıyordu artık. Epey bir yaşlanmıştı. Eskisi gibi değildi bedeni.

"Nazlı çiçeğimsin sen, sevdana dayanamam... Ah ulan!" Diye bağırırken dudaklarını fotoğrafa bastırdı. Sanki Manolya'nın teniydi öptüğü. "Nazlı çiçeğimsin sen, sevdana dayanamam." Gözleri dolarken kafasını salladı. Midesinin yanmasına rağmen bardağını tekrar doldurduktan sonra sıkıca tutup daha büyük bir yudum aldı. "Koklamaya kıyamam, benim güzel Manolya'm." Dedi boğuk çıkan sesiyle. Gözleri yanıyordu. "Koklamaya doyamam..." Koca, herkese pis yanını gösterirken elindeki fotoğrafa zavallı bir adam gibi bakıyordu. Sesi titrerken son kez döküldü dudaklarından şarkının sözleri. "...benim güzel Manolya'm."

Şarkı tekrar başa sararken, fotoğrafı kucağına bıraktı. İçindeki acı yeniden körüklenmişti. Bu acıyı her zamanki yolla bastırmak için önündeki sehpanın üzerinden telefonunu aldı. Adamlarından birinin numarasını tuşlayarak telefonu kulağına götürdü.

Bir.

İki.

Üç.

Dört.

"Buyurun Efendim?"

"Çetin." Dedi tehlikeli sesiyle. "Neden üç saniye içinde açmadın?" Diye sorduğunda Koca'yı dinleyen adam korkmuştu.

"Hemen açmıştım aslında efend-"

"Kes sesini!" Diye bağırırken bir eliyle önündeki sehpayı yere devirdi. Alkol şişesi ve bardak yerde tuz buz olurken, "Odama gel." Dedi emir vererek. Ardından telefonunu kapattı. "Öğretemiyorum ben bu adamlara!" Diye söylenirken, Çetin kapıyı çaldıktan sonra içeri girdi. Soğuk soğuk terlesede adımlarını Koca'ya yaklaştırıp ellerini önünde bağladı.

"Geldim Efendim."

"Dua et..." diyerek sandalyesine ona doğru dönmüştü Koca. "Odama zamanında geldin." Dediğinde Çetin rahatlamıştı. Karşısındaki adamın gazabından ölesiye korkuyordu çünkü. "Bana yeni bir kız ayarla." Diyerek elleriyle saçlarını karıştırdığında Koca, Çetin hızla kafasını salladı.

ALTIN VURUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin