Bölüm 22

31.8K 1.5K 213
                                    

Odama girdiğim anda banyonun kapısı açılmıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Odama girdiğim anda banyonun kapısı açılmıştı. Beline sardığı havluyla bedenini bana sergilerken gözlerimi ondan çekip yatağıma yürüdüm.

"Kokun çok tanıdık geliyordu. Meğer Çiçek'in kullandığı şampuandan kullanıyormuşsun." Diyerek kapıyı kapattığını duydum. Yatağımı sessizce düzeltirken her şeyi görmezden gelip üzerine çıktığında dahada keyifli görünüyordu. Boş yanına birkaç defa vurduktan sonra, "Gelsene." Dedi. Bomboş yüzüne baktığımda gözleri kısılmıştı. "Bakışma yarışması mı yapıyoruz, ne oluyor?" Diye sorduğunda dudaklarımı yalayarak gözlerimi ondan çektim. Ellerimi saçlarıma daldırıp iyice dağıttıktan sonra dediği gibi yanına uzandım.

"Kıyafetlerini kurutucuya attım. Ütüsüyle falan bir saate hazır olur." Diyerek kimlik konusunu açmadığımda kıkırdamıştı.

"Saatlerce böyle durabilirim. Hatta çırılçıplak bile." Derken elini havlunun kenarına götürdü ama açmadı. "Bilirsin utanmam böyle şeylerden." Dediğinde kollarımı göğüsümün üzerine doladım. "Utanmayal-"

"Koca'ın neden yanındasın?" Diye sordum lafını keserek. "Neden onun himayesindesin?" Derken gözlerimi gözleriyle buluşturdum. "O seni seviyor gibi; ama sanki sen..." alt dudağımı ağzımın içine kıvırırken lafımı tamamlamadım. Geldiğinden beri üzerinde olan keyfi kaçtığında karşı duvara bakmaya başlamıştı. O da kollarını göğüs kafesinin üzerine doladığında kasları daha çok kasılıp belirginleşti.

"Özellikle keyfimi kaçırmaya meyilli gibisin." Diye mırıldanırken dudaklarım kıvrılmıştı.

"Sende öyle yapmamış mıydın?" Diye soru yönelttiğimde kafası sağa sola salladı.

"En başından beri düşmanın değildim."

"Dost bile insanın keyfini kaçırabilir." Diyerek cevapladığımda sesli bir nefes verdi.

"Karşılaştığımızdan beri çok şey değişti Zümra. İlk gün elini bile sürdürmüyordun; ama demek ki bir şeyler değişmişki seninle sevişebiliyoruz." Diyerek yine lafı ağzıma tıkamaya çalıştığında yanağımın içine kemirerek tekrar arkama yaslandım. Gözlerim duvardaki saatle buluşurken misafirimi bekliyordum. Dakikalarca sessizliğe hapsolurken biz, aşağıdaki zil sesini duyduğumda dudaklarım aralandı. Bakışlarım Karan'a döndüğünde o da bana bakıyordu.

"Hadi giyin." Derken yataktan ayaklarımı sarkıtarak daha önce komodine bıraktığım eşofman takımını ona uzattım. "Bunları giyip aşağıya inelim. Kahvaltı yapacağız." Dediğimde tek kaşı havaya kalkmıştı.

"Az önce zil çaldı. Misafirinde katılacak sanırım." Diyerek elimden takımı alırken kafamı sallamakla yetindim. Ayağa kalkarak takımları yatağa bıraktıktan sonra belindeki havluyu çözüp yere bıraktığında kollarımı göğüsümün üzerine doladım. Sırtım duvara yaslanırken onu izliyordum. "Kimin bunlar?" Derken iç çamaşırını giydi.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now