Bölüm 30

25.5K 1.5K 145
                                    

Öhömhöm... Bölüme başlamadan önce yazarınız bir şey söylemek istiyor...
Artık bende twitterdayım :))) Hemen alta kullanıcı adımı yazayım. Lazım olur. :)))
Twitter: mavinintonuuu7

Ahsen'in masaya ritimle vuran parmakları artık beni çileden çıkarırken oturduğum sandalyede doğruldum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ahsen'in masaya ritimle vuran parmakları artık beni çileden çıkarırken oturduğum sandalyede doğruldum.

"Konuşmamakta kararlıysan gidiyorum." Dedim bıkkın bir ifadeyle. Bakışları bana döndüğünde parmaklarını masadan indirmişti.

"Buluşmadan önce konuşmaya çok kararlıydım; ama şimdi konuşamıyorum." Dedi sakince. "Yüz yüze gelince kalp kırıklığım aklıma geldi sanırım." Dediğinde derin bir nefes aldım.

"Biliyor musun Ahsen?" Dedim gerçekten sabırlı olmayı deneyerek. "Evet sana bir şeyler anlatmıyor olabilirim; ama çok büyük şeyler yaşıyorum ben. En azından ben söylemesem bile sende anlayabilirdin." Diyerek kafamı salladım. "Kusura bakma yüz yüze gelince kalp kırıklığım aklıma geldi sanırım." Dediğimde gözlerini kıstı. Tatsız bir şekilde gözlerimi ondan çekip dışarının manzarasını izlemeye başladım.

"Alp'le geldik geçen." Diyerek konu açtığında bakmadım. "Tam senin oturduğun yerde senden bahsetti neredeyse bir saat." Dudaklarımda alaylı bir gülümseme peydah olmuştu. "Aradan uzun zaman geçmesine rağmen-"

"Umurumda değil." Dedim bakışlarımı ona çevirerek. "O gitti, ilişki bitti. Hatta bebekte gitti." Diyerek sırtımı dikleştirdim. "Alp'le geçmişimizi biliyorsun Ahsen. Tekrar didiklemeyelim istersen." Dediğimde kafasını salladı.

"İlk ayrılığınızda sana destek olmuştum. Şimdide olurum." Diyerek yutkunduğunda hüzünle gözlerine baktım. Ardından sırtımı dikleştirerek masaya biraz daha uzandım.

"Her şeyi anlatacağım." Dedim kararlıkla. "Ama duyacağın şeyler pek alışagelmiş gündelik şeyler değil Ahsen." Dediğimde kafasını salladı.

"Hazırım." Dedi güçlü bir tonla. İç çekerek dudaklarımı ıslattığımda sandalyemde geriye yaslandım. En başından anlatacaktım; ama en zoruda oydu.

"Seninle konuşmuştuk bir gün. Giray'da buluşalım demiştik." Dediğimde pür dikkat beni izliyordu. "Ben o gün Giray'ın evine gittim. Eve değil demiştim; ama evdeydi." Dedim parmaklarımla oynayarak. "Kapı aralıktı. Başka bir adamın tehditlerini duyuyordum. Sesimi çıkarmadan eve girdiğimde biri Giray'ın kafasına silah dayamıştı." Dedim fısıltıyla. Ahsen'in gözleri büyüdüğünde elini dudaklarına götürmüştü.Halbuki bu duyacakları yanında en hafifiydi. "Dayanamadım ortaya çıktım. Adam benide tehdit etmeye başladı. Meğer Giray uyuşturucu alıyormuş o adamdan." Diyerek ellerimle oynamayı bıraktım.

"Abisi bu illet yüzünden öldü gitti. Nasıl akıllanmaz bu çocuk!" Demişti öfkeyle.

"Bende çok kızdım." Diyerek bir kez daha iç çektim. Gözlerim yanıyordu. Uzun zaman sonra o sahne gözümde canlanıyordu. "Adamla cebelleşmeye başladık." Dedim güçlükle." Sonra elinden silahı kaptım ona doğrulttum. Ama o geri çekilmedi. Başka bir silah çıkardı. Ya beni, ya da Giray'ı vuracaktı o an." Dedim ve sustum. Merakla beni dinledikten sonra kaşları çatılmıştı.

ALTIN VURUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin