Bölüm 7

34K 1.8K 244
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum! :)

Parmak uçlarım artık masaya tıklatmaktan ağrımaya başlamıştı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Parmak uçlarım artık masaya tıklatmaktan ağrımaya başlamıştı. Buna rağmen ses çıkarmaya devam ettim. Çünkü içimdeki öfke hayra alamet değildi. Ya ağlayacaktım ya da kırıp dökecektim. Daha çok kırıp dökmekten yanaydım. Ağlarsam kaybolurdum çünkü.

Açılan kapı sesine rağmen kafamı kaldırmadığımda adım sesleri kulağımı doldurmuştu. Binlerce liralık parfümü burnuma dolarken buna seside eklenmişti.

"Mecburdum." Pişman olduğu zaman söylenen kelime ağzından hiç pişman olmamış gibi çıkmıştı. "Soyadımızı kurtarmamız gerekiyordu. Ama yine başaramadım." Dedi keyifsiz gibi ses tonunu ayarlayarak. "Gerçi bunca zaman ayakta tutmuşum. Buna da şükür diy-" elimi sertçe masaya vururken sesi kesilmişti amcamın. Dişlerimi sıkarak ayağa kalktığımda göz göze gelmiştik.

"Bunca zamana kadar ayakta tutmak mı?" Diye bağırdım öfkeyle. Az önce bağırdığım için boğazım fazlasıyla acıyordu. "Sen sadece beş yıl bu şirketin başındaydın Amca! Babamın zamanında bile kaç şirket krizden döndü ama biz yaşamamıştık. Söyle ya! Söyle! Kimlere para harcadın da borçlandın o şerefsizlere!" Kurduğum cümlelerle haklıymış gibi kaşları çatılmıştı. Kravatını gevşetirken üzerime doğru adımladı.

"Sen anana yemek yedireceğim diye akşama kadar evde yatarken; ben burada onca işle uğraşıyordum!"

"Uğraşmasaydın! Sen atlamadın mı ben hallederim diye? Harcadığım para boşa gitmeseydi gerekirse bu şirketin içini küçültürdüm; ama yine başkalarının eline geçmesine izin vermezdim." Diyerek elimi dizime vurdum. "Al işte! Adam tehdit ediyor beni! Yirmi dört saat sonra haber verecekmişim bir de paşama?" Diyerek iyice keyifsizlendim. "Kimlerin ağzına bakar olacağız haberin var mı? Kendi şirketimizde bir yabancıdan farksız sayılacağız."

"Senin sadece annen var! Benim eşim, çocuğum var! Kızımın eğitimi ne kadar önemli biliyorsun değil mi?" Derken bir kez daha üzerime doğru yürüdüğünde elimi yumruk yaptım.

"Pahalı arabalardan bir değilde beş tane almadan önce düşünecektiniz." Dedim nefretle. Tek kaşım havaya kalkarken yumruğumu çözmüştüm. "Ama neyseki ben sapsız üzüm değilim. Resim çizerim, satarım; yine trilyonlarım olur." Derken dudaklarım kıvrıldı. "Birde aylar sonra babamın mirasına sahip olacağım." Dedim daha da keyiflenerek.

"Her şeyde benimde payım var! Resim çizsen bile kazandığın paradan bana da vermek zorundasın! Bizi aç bırakamazsın!"

"Alınterimle kazandığım parayı çar çur et diye mi vereceğim!" Dedim dişlerimi sıkarak. "Bunca zaman benden aldıklarına sayarsın artık Devran Bey!" Diyerek sırtımı dikleştirdim. "Sen benden babamın bir bir diktiği evini aldın. O yüzden sana asla acımayacağım." Dediğinde bu defa onun dudakları kıvrılmıştı.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now