Bölüm 15

35.5K 1.9K 390
                                    

Yatağımdaki elbiseleri iteklerken, "Söyle

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yatağımdaki elbiseleri iteklerken, "Söyle." Dedim. "Her istediğinde karşılığını yapmadığımı biliyorsun." Diyerek kaşlarımı kaldırdığımda dudaklarını bükerek kafasını sallamıştı.

"Öğrendik." Derken değişik bir yüz ifadesine büründüğünde dudaklarım hafifçe kıvrılmıştı. Karan'ı ilk kez bu kadar sempatik görüyordum. "Pek zorlanacağın bir şey değil isteğim. Sadece... Barda benim yanımdan asla ayrılmayacaksın." Diyerek ellerini iki yana açtı. "Çok basit." Dedikten sonra kafasını salladı. "Senin aklından geçen fesat şeyleride yaparız ama. Sorun değil." Dediğinde dudaklarım tekrar eski haline bürünmüştü.

"Fesat olan sensin." Diye terslerken odamın kapısı çalınmıştı. "Gir." Diye talimat verdiğimde yardımcımız elinde tepsiyle içeriye girdi. Tepsinin üzerinde iki fincan kahve vardı.

"Misafirinizle kahve içersiniz diye düşündüm." Diye açıklama yaparken Karan'a ikram etmişti. Karan dudaklarını yalayarak tepsiden yavaşça kahvesini alırken gözleri Meral'deydi.

"Sen olmasan kahve içemeyecektim." Diyerek süzdüğünde sesli bir şekilde nefes verdim. "Eminim güzel olmuştur." Diye devam ettiğinde Meral gözlerini kaçırarak bana dönmüştü. Bana uzattığı fincanı aldığımda tekrar doğruldu. Ardından aceleyle odadan çıktığında baygınca Karan'a bakıyordum.

"Her kıza yürür müsün?" Diye imada bulunduğumda kahvesinden bir yudum alarak sırtını gardolabıma yasladı.

"Her kıza demeyelim." Derken fincanın kenarından akan kahve damlasını parmaklarıyla temizleyerek ağzına yaklaştırdı. Diliyle yalarken gözleri bendeydi. "Ama yakın zamanda radarıma biri takıldı." Dediğinde bende kahvemden içtim. Üstüme alınmamıştım. Böyle serseri bir adamın hayatına giren çıkanda belli değildi.

"Radarına takılan kişi yardımcımızsa, unut. Kadın evli." Dediğimde Karan şaşırmıştı.

"Genç." Dedikten sonra yüzünü buruşturdu. "Bu yaşta neden evlenirler ki?" Diye söylenmişti. Dudaklarımdaki kahveleri yalarken onu süzdüm.

"Sen kaç yaşındasın?" Diye sorduğumda tek kaşı havaya kalkmıştı.

"Bana soru sorduğuna şaşırmalı mıyım?" Diye dalgaya alırken tekrar kahvesini yudumlamıştı. "Yirmi dokuz yaşındayım." Demişti.

"Soru sormamdan memnun kaldıysan başka sorularda sorabilir miyim?" Dediğimde özgüvenle kafasını salladı. "Pekâlâ..." diyerek yatakta iyice doğrulmuştum. "İlk gün. Seni gördüğüm ilk gün biriyle daha tanışmıştım. Kenan'dı ismi." Az önce rahat olan bedeni kasılırken sırtını dikleştirmişti. "Barda arkadaşın olduğunu söyledi. Hatta öyle ki bizi o halde gördüğüne göre o da bu saçma sapan işlerine alet. Ama... Diğer tanıştıklarım ondan hiç bahsetmedi." Derken kahve fincanımı komodine bıraktım. "Bu Kenan ne iş?" Diye sorduğumda ise keyifle içtiği kahveyi benim yanıma yaklaşarak fincanımın yanına bırakmıştı. Gözleri tekrar beni bulurken sesli bir şekilde boğazını temizledi.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now