Bölüm 81

16.4K 1.2K 240
                                    

Finale kaldı, son 5.

Yıldıza basmayı unutmayın. :))

Karan, Dide'nin yeni kimliğine hevesle bakıp  tekrarladı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Karan, Dide'nin yeni kimliğine hevesle bakıp tekrarladı. "Dide Karademir." Dudakları yeniden kıvrılırken yarım ağız gülerek elimdeki telefona döndüm. "Kızım, sen de söyle bakalım. Senin ismin ve soy ismin ne?"

Dide, bıkkınlıkla nefes verip yaptığı kuleye yeşil renkte bir lego koyarak daha çok yükseltti. "Dide Karademir..."

"Aferin benim prensesime."

"Aferin diyorsun; ama kaç defa soruyorsun. Yanlış söylemiyorsam neden soruyorsun?" diye itiraz etti. Karan, kaşlarını kaldırarak koltukta öne doğru uzanıp, "Sen bana tavır mı yapıyorsun şimdi?" dedi. Ardından kimliği koltuğa bırakarak yere inip uzun kollarını Dide'ye uzattı. "Babalara tavır alınmayacağını şimdi ben sana göstereceğim." diyerek onu gıdıklamaya başladığında Dide'nin kahkahası yükselmişti.

"Baba bırak! Baba!"

Dide'nin gülmekten gözünden yaşlar gelirken buna sebep olan Karan da gülüyordu, izleyen ben de.

"Baba!"

"Ne oldu? Bak şimdi hiç itiraz edebiliyor musun?" dedi Dide'den ellerini çekerek. Dide, nefesini düzene sokmaya çalıştığında Karan, yanağına öpücük bırakarak saçlarını okşadı. "Valla yoruldum he, yaşlanıyorum resmen."

Tek kaşım havaya kalktığında, "Sanırım." dedim. Az önce bunu söyleyen kendisi değilmiş gibi bakışlarını bana çevirdiğinde sırıttım. "Ne?"

"Sen bana yaşlandığımı mı imâ ettin?"

"Biraz önce sen söylemedin mi?" dedim kıkırdayarak.

"Senin burada benim söylediğime itiraz etmen gerekirdi." diyerek ayağa kalktı. "Bedenim hâlâ seksi." diyip kaslarını gösterdi. "Hâlâ yakışıklıyım, e performansım da çokça yerinde..." diyerek benim anlayacağım şekilde işaret ettiğinde, "Ama saçların?" dedim. "Saçlarının arasında beyazlar görmeye başladım."

"Beyaz dediğin nedir ki?" diyip yanıma oturdu. Elini omuzuma atarak beni kendine çektiğinde Dide kucağıma çıkmak için uğraştı. Onu dizlerime doğru çektikten sonra tebessümle bizi seyrediyordu. "Boyarım, tek bir tel beyaz kalmaz."

"Orası öyle." dedim iç çekerek. "Önemli olan ruhun yaşlanmaması."

"Kesinlikle." Bu kez benim yanağımdan öptüğünde evin zili çalmıştı. Karan, bizimle ilgilenirken Meral elinde karton kutuyla yanımıza vardı.

"Karan Bey, size gelmiş."

"Heh!" dedi iştahla Karan. Elini omuzumdan çekip Meral'in uzattığı kutuyu kucağına aldı.

"Ne bu?" diye sorduğumda Meral yanımızdan ayrılmıştı.

"Kaç gündür bunları bekliyordum ben ya?" diye söylenip soruma cevap vermedi. Kutuyu iki eliyle açtıktan sonra sırayla içinden yedi kitap çıkardı.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now