Bölüm 85

12.8K 929 206
                                    

Finale tam bir bölüm kaldı canım okuyucularım. Bu yüzden son birkaç bölümdür istediğim hep güzel yorumlarınız ve oylarınız.

Çünkü hepsine yavaş yavaş veda etme vakti geldi. Final bölümünde ise daha fazlasını bekliyorum sizlerden...

Final bölümünü Cumartesi günü akşam 21:00'da paylaşacağım.

Ayrıca bu bölüm sonunda, final fragmanı mevcut. İzleyin, izlettirin...

🖤

Bölüm şarkısı;
Sezen Aksu - El Gibi

'Ne bir ses ne de haber gelmiyor artık senden,
Öylece kalakaldım da deli hasretinle ben.'

Kalbine çöken acıyla yerde iki büklüm oturuyordu Zümra

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Kalbine çöken acıyla yerde iki büklüm oturuyordu Zümra. Acının beden bulmuş haliydi şimdi kendisi. Aklından birbirini tamamlamayacak sorular ve cümleler geçerken korkulu bakışlarını Karan'a çevirdi.

Karan, yere çökmüş karısına müdahale etmiyordu. Edemiyordu. Çünkü aynı acı onunda kalbinine çoktan serpiştirilmişti. Felçli bir insan gibi hissediyordu kendini. Nasıl öfkelenip bağırmadığına içinden şaşırırken dışarıdan güçsüz duruyordu. Karan, karısına karşı bir kelime bile etmediğinde Zümra hiddetle ayağa kalktı.

"Ne bekliyorsunuz?" dedi gözlerine yaşların biriktiğini farketmeden. "Dide'yi okuldan almaya gitmeyecek miydiniz?"

Karan'ın dudağı titrediğinde Zümra, ona doğru bir adım attı. Eliyle göğsünden itip, "Karan." dedi çaresizce. "Kızımız bizi bekliyor, gitsene!"

Kenan, gözyaşı dökerken Candaş, Zümra'nın elinden düşen kağıda bakış attı. Yazılan cümleyi gördüğünde kanı çekilmişti. Şimdi onun da diğerlerinden farkı yoktu. Yutkunarak diğerlerine gözlerini dikip biraz evvel okuduğunu hazmetmeye çalışıyordu.

"Neyi bekliyorsunuz Karan? Kızımızı al, getir bana!" diye feryat etti sonunda dayanamayarak Zümra. Karan, şimdi yaşadığı şoktan çıkarken Zümra'nın kollarına sarılmakta buldu çareyi.

"Sakin ol." dedi kendinde bir gram sakinlik bulundurmadan. "Düşündüğümüz gibi kötü bir şey olmayacak." diye onu yatıştırmaya çalışıyordu; fakat birinin de onu yatıştırmaya ihtiyacı vardı. Zümra, görüyordu. Onun gözlerindeki o korkuyu görmek onu sakinleştirmiyor, dipsiz bir korkuya sürüklüyordu. Kollarını Karan'dan kurtarmıştı sertçe. Bacakları ayakta durmakta zorlanırken kendini koltuğa bıraktı. Dizlerini ovalayıp her şeyin bir kabus olmasını diledi, durdu dakikalarca içinden.

"Hemen emniyete haber veriyorum." diyerek cebinden telefonunu çıkardı Kenan kendine gelip. Nihayet mantıklı bir çözüm arayışına giren biri olmuştu.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now