Bölüm 40

20.5K 1.3K 231
                                    

Bu bölüm kısa olduğu için bugün yayınlıyorum. Ayrıca Cuma'da bir bölüm daha yayınlayacağım sadece bu hafta için geçerli. En azından uzunluk olarak bir hafta tatmin olabileceksiniz. Yorumlarınızı bekliyorum.🤍
Yeni bölümden kesit okumak için Instagram adresine bakabilirsiniz!
İnstagram: _mavinintonuu7

🤍Yeni bölümden kesit okumak için Instagram adresine bakabilirsiniz!İnstagram: _mavinintonuu7

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Abartma Karan, sesin gayet iyi geliyor." Derken telefonumu kulağımdan çekip masanın üzerine bıraktım. Parmağımın ucuyla hoparlöre bastıktan sonra diğer elimdeki tırnaklara oje sürmeye başladım.

"Sen üzülme diye iyiymiş gibi davranıyorum." Dediğinde gülerek gözlerimi devirdim.

"Çocuk gibisin."

"Hem de yaramaz bir çocuk." Diyerek iç çekti. "Ne yapıyorsun şimdi?"

"Oje sürüyorum. Sen ne yapıyorsun?"

"Ben de uzanıyorum işte öyle." Dediğinde dudaklarımı büzdüm. "Biz neden telefonda konuşmayı beceremiyoruz. Aradığımdan beri samimiyetsizce konuştuğumuzun farkında mısın?"

"Evet. İlk defa küçük Karan'ın geçmediği bir konuşma oldu."

"İstersen hemen açabilirim o konuyu." Dediğinde ojeyi sürmeyi bitirdim.

"Yok canım. Kalsın." Dedikten sonra tırnaklarımı üflemeye başladım.

"Bugün İlker Ahsen'i davet edecekmiş duydun mu?" Diye sorduğunda kaşlarım havaya kalktı.

"Hayır. Bu nereden çıktı şimdi? Ayrıca nereye davet ediyor?"

"Ben Koca'nın evi diye duydum." Dedi telefon arkasında esnerken. Dudaklarımı tedirgince kemirip elime telefonumu aldım.

"Ahsen'in haberi yok o zaman. Yoksa beni arardı." Diyerek yüzümü buruşturdum. "Zaten Ahsen'in Koca'nın evinde ne işi var? Yani bu İlker ne yapmaya çalışıyor?" Diye çıkıştım.

"Belli ki bizim arkadaş senin arkadaşa baya düşmüş."

"Düşmüşse eğer bunu yapmayacak. Koca'nın evine davet ettiği için zaten bir sıfır geride."

"Ahsen'in cevabı önemli değil mi? Ahsen giderse bir sıkıntı yok."

"Hayır, var. Ahsen'in gitmeside saçmalık." Diyerek iç çektim. "Ben Ahsen'e her şeyi anlattım, Karan. Adam öldürmemden lakabıma kadar." Dediğimde cevap vermedi. Dudaklarımı hızla yalayıp sandalyede geriye yaslandım. "Bir şey demeyecek misin?" Diye mırıldandığımda, "Ne diyeyim?" Diyerek karşılık verdi.

"En azından iyi yaptın diyebilirsin."

"Ama iyi yapmadın." Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ahsen ya öterse? Ya zora düştüğü an da direkt bizi yakarsa?"

"Bende söyleyebilirdim."

"Sen söyleyemezdin. Çünkü işin ucunda annen vardı."

"Doğru, haklısın. Sürekli beni onun canıyla tehdit ediyordun." Dedim keyifsizce.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now