Bölüm 32

27.7K 1.6K 753
                                    

Geçen bölüm gibi yorumlarınızı çooook görmek istiyorum. :))

Oda önce sessizliğe gömüldü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oda önce sessizliğe gömüldü. Ardından herkesin yüz ifadesi değişmeye başlamıştı. Rahatsızca Karan'ın yüz ifadesine baktığımda Eyşan'a baktığını gördüm.

Onunla evlenme ihtimali yüzde kaçtı?

"Evlenmek? Saçmalama Koca. Yapmayacağım bunu." Dedi kesin bir dille reddederek. Koca tek kaşını kaldırdıktan sonra elindeki kağıdı yanındaki sehpaya bıraktı.

"Zorundasın. O şirketi ele geçirmek istiyorum; ve bunun tek yolu sensin." Dedi rahat bir tavırla.

"Zorunda değilim. Bunu yapmam." Diyerek ayağa kalkmıştı Karan. "Biri evlenmeliyse bu görevi başkasına ver."

"Hayır, sen yapacaksın." Diyerek geri adım atmamıştı Koca.

"Sana hep saygı duydum. Ama zorlarsan bu defa duymam." Dedi Karan sertçe. Koca göz devirerek kafasını sallarken kollarını göğüsünün üstüne doladı.

"Karan..." diyen uyarı dolu sesine rağmen Karan susmamıştı.

"Her şeye tamam! Her tehlikeye tamam! Ama evlenmem! Soyadımı herhangi bir kadına vermek ister miyim sence?" Dediğinde Koca dudaklarını bükmüştü.

"Herhangi bir kadın..." diye mırıldandıktan sonra kafasını sağa doğru esnetti. "Evleneceğin kadın hoşuma gitmesede senin için herhangi biri değil." Dedi memnuniyetsizce. Gözlerim bir kez daha Eyşan'a kaydığında dudaklarını kemirerek babasını dinliyordu. En az benim kadar o da kendi olma yüzdesini düşünüyor gibiydi.

"Kiminle evlenecek?" Diye hepimizden önce Çiçek sorduğunda nefesimi tuttum.

"Şu kızla. Dide'yle." Tuttuğum nefes dudaklarımdan tekrar firar ederken gözlerimi büyüterek Koca'ya baktım.

"Ne?" Diyebildiğimde beni umursamamıştı.

"Dide?" Diye mırıldandığında Karan, bedenin yarısını çevirerek bana baktı. "Zümra'yla." Diyebildiğinde Koca kafasını salladı.

"Evet." Karan derin bir nefes vererek rahat bir ifadeyle az önce kalktığı koltuğa oturdu.

"Keşke baştan söyleseydin." Dediğinde kaşlarım çatılmıştı.

"Ne demek baştan söyleseydin? İtiraz etsene!" Diye bağırdığımda kaşlarını havaya kaldırarak omuzlarını silkti.

"Niye itiraz edeyim?" Diyerek bacaklarını üst üste attığında kan beynime sıçramıştı. Ayağa kalkmıştım öfkeyle.

"Kafayı mı yedin? Evleneceksin diyor! Benimle! Ya benimle evlenemezsin!" Diye isyan ettiğimde alayla gülümsedi.

"Niye? Kardeş miyiz?" Diyerek göz kırptığında dişlerimi sıkmak zorunda kalmıştım.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now