Bölüm 2

46.6K 2.1K 312
                                    

Diz çöktüğüm yerde yere yığılmış adama baktım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Diz çöktüğüm yerde yere yığılmış adama baktım. Birkaç dakika bakışlarım o adamın üzerinde donup kaldı. Vücudundan kan aktıkça ortalık bir kan gölüne dönüyordu. Sebebi bendim. Oluk oluk akan kanın bu kadar çok olmasına sebep, ben.

Dilim damağım kurumuştu adeta. Konuşmak için dudaklarımı aralıyordum; ama nafileydi. Boğazıma yapışan kuru yumru konuşma yetimi anlık elimden almıştı. Yutkunarak o yumruyu yok etmeye çalıştım. Tükürüğüm genzimi biraz olsun rahatlatırken Giray'ın kısık sesli iniltileri beni kendime getirdi. Zorla da olsa yerdeki adamdan gözlerimi çekmeyi başarabildim. Derin bir nefes alarak bakışlarımı Giray'a çevirdiğimde o benden daha kötü haldeydi. Sanki o vurmuş gibi davranıyordu. Sanki katil; o olmuş gibi.

Bir kez daha yutkunurken ellerim titreye titreye yavaşça yerde emeklemeye başladım. Gözyaşlarım babamdan sonra ilk defa akarken Giray'a yaklaşıyordum. Yere sızan kan midemi alt üst ediyordu.

"Giray..." Şimdi ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yoktu. Normalde katilleri bir cezaevine tıkarlardı değil mi? Aylarca mahkemelerde sürünülürdü. En acısı da eve polis geldiği anda bileğime kelepçeyi mühürleyip özgürlüğümü elimden alacaktı.

"Vuracaktı." diye fısıldarken kendi kendimi savunuyordum. "Ben ateş etmesem vuracaktı." Giray'dan da beni savunacak kelimeler duymak istiyordum; fakat o ben gerçekten suçluymuşum gibi davranıyordu. Öfke yavaş yavaş vücudumu ele geçirirken güçlükle ayağa kalktım. "Neden öyle bakıyorsun?" dedim bağırarak. "Katilmişim gibi, neden?" Yutkunurken biraz daha uzaklaşmıştı adamdan.

"Öldürdün..." diye fısıldadı sadece.

"Seni veya beni öldürecekti aptal! Bacağında silah vardı! Ateş edecekti." diyerek adamı işaret ettim. "Onun yerinde ya sen ya da ben olacaktım, anlıyor musun?" Önünde diz çöktüm. Bir anlık çıkışımdan dolayı kendimi tutmaya çalışıyordum. Tutmasam daha fazla öfkelenecektim. "Kendine gel artık..."

Giray'a karşı sabrımın son kırıntılarını kullandım, bakışları değişmedi. Dişlerimi sıkarken elimi kaldırıp sertçe suratına tokat attım. Bedeni geriye doğru düşerken, "Lan!" diye bağırdı. Telaşla geri doğrulduğunda artık kendine gelmişti.

"Ne yapacağız Zümra?" diye endişeyle söylenirken bakışlarımı adama çevirdim. Ona yaklaşmaktan başka çarem yoktu. "Ne olursa olsun biz suçlu olacağız!" dedi korkuyla. Elimi adamın nabzına koyarak yokladıktan sonra umudum tamamen bitmişti. "Ölmüş değil mi?! Ölmüştür tabii!" diye bağırdığında, "Giray!" diye karşılık verdim.

"Kes şunu tamam mı? Sen vurmadın, ben vurdum! Ama yinede kes şunu!" diyerek ayağa kalktım. Bir elimi belime yerleştirirken diğer elimi alnıma götürüp ovaladım. "Yok etmeliyiz onu." dedim kararlılıkla. "Yoksa bu pislik yüzünden suçlu olan ben olacağım." diye yakındım. "Annem var benim..." diyerek elimi tekrar başımdan çektim. "Kalk Giray!" Ona yaklaştım. Elimle kolunu çekiştirdikten sonra ayağa dikmiştim bedenini. "Güvenliği gönder buradan. Sonra da buraya gel. Bu ceseti arabaya bindirmeliyiz." dediğimde gözleri büyüdü.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now