Bölüm 33

27.4K 1.5K 479
                                    

Selamlar! Biliyorsunuz neredeyse son iki senedir okuyucular Twitter'da Wattpad kurgularının adını etiketleyerek çok kişiye ulaşmalarını sağladılar. Acaba twitter aleminde takılan oyuncularım hem #AltınVuruş Hemde #KızılDem için tweet atsa ne olur? Bu hastagh  ile daha çok kişiye ulaşabiliriz belki. Zorlama elbetteki yok. Twitter'da sadece bu hastaghleri kullanarak öneri ve yorum yapabilirsiniz.
Twitter: mavinintonuu7_

Soğuk hava içimi ürpertsede gökyüzündeki güneş ışığı gözüme vurmuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Soğuk hava içimi ürpertsede gökyüzündeki güneş ışığı gözüme vurmuştu. Gözlerimi kısıp anahtarı görevliye teslim ederek merdivenlere çıktım. Sensörlü kapıdan geçtikten sonra sırtımı dikleştirmiştim. Dudaklarımı ıslatarak saçlarımı kulağımın arkasına tıkadım. Güvenlik görevlisi beni görmesiyle turnikelerden birini devredışı bıraktığında duraksamayıp devam ettim.

"Karıcığım!" Etrafı inleten sesle gözlerim fal taşı gibi açılırken omuzumun üstünden ona baktım. Elleri ceplerinde keyifle yanıma geliyordu. Şaşkın ifademe alayla baktıktan sonra bir elini cebinden çıkardı. İki parmağıyla yanağımdan makas aldığında yüzümü buruşturarak elini iteklemiştim.

"Ne keyifli halin, ne de keyifsiz halin hiç çekilmiyor!" Diye söylendim. Ardından etrafa kısa bir bakış atıp yürümeye devam ettim. "Ayrıca insanların içinde sakın bir daha yapma." Diyerek asansör düğmesine bastım. Bir dakika içinde olduğumuz kata gelmişti. İçeride duran iki erkeğin arasına girerek asansöre bindik.

"Neden demeyeyim? Sonuçta öylesin." Dediğinde omuzlarımı silktim.

"Henüz değil." Dedim. "Yani ağzınada yakışmıyor. Samimiyetsiz çıkıyor." Diye devam ettiğimde kaşları havaya kalkmıştı.

"Halbuki çok içten söylemiştim." Derken önümüzdeki adamlara bakış attı. Gözleri kısıldığında sırtımı dikleştirmiştim. Bir elini cebinden çıkararak adamlardan birini omuzundan dürttüğünde, "Beyler." Diye seslenmişti. Aynı an da ikisi bize doğru döndüğünde yüzlerinde hafif bir tebessüm vardı. "Bir şey soracağım." Diyerek ellerine baktıktan sonra parmağında yüzük takılı olan adama doğru gülümsedi.

"Evli misin?"

"Evet, Karan Bey." Dediğinde Karan bir elini havaya kaldırıp ona göstermişti.

"Eh, benimde az kaldı." Dediğinde gözlerim parmağında takılı kaldı. İnce, sarı bir alyans vardı.

"Şimdiden hayırlı olsun." Diye karşılık verdiğinde karşısındaki adam, Karan geçiştirerek kafasını salladı.

"Sağol, sağol. Ya, samimi bir şekilde 'Karıcığım.' nasıl denir, bir söylesene bana."

"Karan." Dedim buna bir son vermesi için. Karan beni dinlemeyerek dikkatle adama bakıyordu. Adam afallamıştı. İçinden bizim deli olduğumuzu bile düşünüyor olabilirdi.

"Yani... Şey..." diyerek dudaklarını büktü. "Karıcığım..." Karan burun kıvırırak, "Peh." Dedi bana dönüp. "Benimki daha samimiymiş, değil mi?" Diye sorduğunda asansör durmuştu. İki adamda başıyla selam verdikten sonra, "İyi çalışmalar." Diyerek asansörden indiğinde sırtımı yasladım.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now