Bölüm 35

23.2K 1.5K 234
                                    

Bölümler artık her 'Çarşamba' gelecek.
Twitterda #altınvuruş etiketiyle bölüm yorumlarınızı dile getirebilirsiniz. Daha çok büyümemize katkı sağlayacak. :) Bu arada Twitter'da mavinintonuu7_ hesabımdan diğer bölüm için bir kesit paylaştım. Göz atın...
Ayrıca ben bir şey daha yaptım. :)))
Kağıtçı Kız adında yeni bir kurguya başladım. Şu anlık sadece tanıtımı yayımda. Göz atıp yorum atarsanuz daha daha daha mutlu bir yazarınız olur.

Hadi, iyi okumalar...

Gözlerimi yeni bir güne, yeni bir oda da açtıktan sonra yanıma baktım

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

Gözlerimi yeni bir güne, yeni bir oda da açtıktan sonra yanıma baktım. Boştu. Kaşlarım çatılırken oyalanmayıp yatakta doğruldum. Ellerimle saçımı düzeltirken yatakta öne doğru eğildim. Kıyafetleride yoktu. Üstelik geç gelmeyeceğini söylemişti. Dudaklarımı ıslatarak ayaklarımı yataktan sarkıttım. Zeminle buluştuğunda belimi dikleştirip komodinin üzerinden telefonumu aldım. Karan'ın numarasını tuşladıktan sonra kulağıma götürdüm. Gözlerim hâlâ odayı incelerken telefonunun kapalı olduğuna dair sesi duymuştum. Dişlerimi gıcırdatarak tekrar yerine bırakırken odanın içindeki banyoya yürüdüm.

"Ben biliyorum işte! Bir şey gizliyorsun!" Diye yakınarak banyoya girdim. Aynanın karşısına geçip yüzümü yıkadıktan sonra asılı beyaz havluyla kuruladım. Tekrar yerine bırakarak banyodan çıktım. Yanaklarımı sıkıntıyla şişirken kahvaltı yapmayı düşündüm. Elimi odanın kapı kulpunu götürdükten sonra indirip kendime doğru çektiğimde sırtı ayaklarıma doğru düşmüştü. İrkilerek geriye doğru adımladıktan sonra gözlerimi kırpıştırdım.

"Karan..." diye mırıldandıktan sonra yutkundum. "Karan!" Diyerek yanına çöktüm. Sabah sabah burnumu yoğun alkol kokusu doldurmuştu. Hemen ardından elindeki koca şişeyi görmüştüm. Gözlerim tekrar ona döndüğünde zar zor göz kapaklarını aralamaya çalışıyordu.

"Zümra..." diye yarım ağız konuşurken olduğumuz yerde onu doğrulttum.

"Ne derdin var senin?" Diye yakınırken koltuk altına doğru tutundum. "Kalk hadi. Duş alman lazım." Diyerek bir yandanda doğrultmaya çalıştım. Bana yardımcı olarak güç bela ayağa kalktığımızda sesli bir nefes vermiştim. Az önceki banyoya bu defa Karan'la birlikte girdikten sonra onu duşakabinin içine oturttum. Duş başlığını tam kafasının hizasına doğru ayarladıktan sonra ılık suyu kafasından akıtmaya başladım. Ben tepki vermesini beklerken o boş boş bana bakıyordu. Gözlerindeki duygu beni rahatsız etmişti. Su damlaları gözünün içine hücum etse bile kırpıp tekrar bana bakıyordu. Bir süre sonra daha iyi olduğunu anladığımda suyu kestim. Duşakabinin içinde kıyafetlerini güç bela çıkarmaya çalıştım. "Ne kadar salağım!" Diye söylenerek kafamı salladım. "Önce soy, sonra ıslatsana." Derken her şeyi çıkarmayı başarmıştım. Gözlerimiz tekrar buluştuğunda bu defa daha kolay kaldırmıştım ayağa. Birlikte banyodan çıktıktan sonra odaya geçerek yatağın üzerine oturttum. Çıplak bedeninde gözlerim gezindikten sonra alt dudağımı dişleyip gardrobuna yöneldim. Kapaklarını açtıktan sonra rahat giyebileceği takımlar aradım.

ALTIN VURUŞWo Geschichten leben. Entdecke jetzt