Bölüm 62

20.5K 1.5K 771
                                    

BÖLÜM GÖRÜNMEDİĞİ İÇİN BAZILARINIZDA, YENİDEN PAYLAŞIYORUM. KUSURA BAKMAYIN.🙏🏻

Selamlar!

Bakın 7000 kelimelik bir bölüm yayınladım.

O yüzden önce parmağınızın ucuyla yıldıza basabilir misiniz?

Heh! Şimdi oldu.

Bir sonraki bölüm ÇARŞAMBA gelecek, onu da belirteyim.

Gelecek bölümlerle ilgili kesitleri görmek için hesaplarımı takip edebilirsiniz

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Gelecek bölümlerle ilgili kesitleri görmek için hesaplarımı takip edebilirsiniz.
İnstagram: _mavinintonuu7

Gözlerinden akan uykuya kıyamıyordum; ama gitmek için zamanımız kısıtlıydı. Paytak paytak merdivenlerden indiğimizde Candaş, telefonla görüşüyordu. Şirketle ilgili konuşurken gözü bizdeydi.

"Tamam, daha sonra konuşuruz." Dedikten sonra aramayı sonlandırıp bize döndü. "Sevgilim..." diye mırıldanırken Dide'yi kucağına aldı.

"Candaş abi, çok uykum var." Diye yakınmıştı Dide. Kafasını hemen Candaş'ın omuzuna yerleştirirken Candaş bir eliyle onun sırtını sıvazladı.

"Bavul falan yok mu?" Diye sorduğunda kafamı olumsuzca salladım.

"Buradan bir şey götürmeye ihtiyacım yok. Orada hallederim." Dedim Dide'nin küçük sırt çantasını tutarak. "Sisu, odasında uyuyor. Onunla dün konuştum. Birkaç hafta izin yapmasını istedim. Ama sen yinede ihtiyacıyla falan ilgilen olur mu?" Diye sorduğumda kafasını sallamıştı. "Sonra haberleşir, duruma göre yanıma gönderirsin."

"İyi bakalım." Dedikten sonra dudaklarını birbirine bastırmıştı. Üçümüz birlikte evden çıktıktan sonra arabaya binerek bahçeden çıktığımızda omuzumun üzerinden Dide'yi kontrol ettim. Tekrar önüme dönerken, "Uyumuş." Diye mırıldandım. Candaş sesli bir nefes vererek yola bakmaya devam ettiğinde bir şey söylemek istediğini hissediyordum. Kollarımı göğüsümün üzerine dolarken onu bekledim. Önünde sonunda konuşacaktı.

"Hâlâ emin misin?"

Çok geçmeden ağzından bir soru döküldüğünde cevabımı geciktirmeden, "Evet." Dedim. "Gideceğiz."

"Sizi görmediği zaman çok üzülecek." Dediğinde kaşlarım çatılmıştı. Dikkatle Candaş'a bakarken, "Hayırdır?" Dedim. "Karan'ı günahı kadar sevmezdin; ama şimdi ona mı acıyorsun?"

ALTIN VURUŞUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum