Bölüm 9

32.9K 2K 225
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Desteğiniz bana ve kurguma en büyük katkıdır. :)

Siyah elbisemin askılarını düzeltikten sonra sırtımı dikleştirdim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Siyah elbisemin askılarını düzeltikten sonra sırtımı dikleştirdim. Elim arabamın kapısını bulduğunda karşıdan gelen arabayla kırmızı rujumun altındaki dudaklarımı ıslattım. Arabalarımız karşı karşıya durduğunda kapımı açmıştım. Ben şoför koltuğundan inerken, Karan'da arka kapıyı açarak arabadan inmişti. Ceketinin önünü iliklerken karşıdan beni tepeden tırnağa süzdü. Yanıma ulaşan valeyle gözlerimi ondan çekerek anahtarı eline bırakmıştım. Derin bir nefes aldığımda tekrar ona bakıp aynı an da birbirimize yürümeye başladık. Peşinden Candaş'ta geliyordu.

İkimizde karşı karşıya gelirken keyifle dişlerini gıcırdatarak bana bakış attı.

"Şirketini satmak için süsleneceğini sanmıyordum." Dediğinde gülümsemiştim.

"Daha çok kimin elinden ne aldığına dikkat et diyeydi halbuki." Diyerek bedenimi şirkete çevirdim. Topuklu ayakkabılarımla basamakları çıktıktan sonra sensörlü kapıdan geçtim. Hepimiz art arda turnikelerden geçtiğimizde onlardan önce davranarak gelen asansöre yürüdüm. İçeri girdikten sonra düğmeye bastığımda yetişememiştim. Karan, keyifle içeriye adımlarken Candaş'a bakış attı.

"Sen bir sonrakini bekle." Dediğinde kapılar kapanmıştı. Asansörün içinde ondan uzaklaşırken sesli bir nefes verdiğinde yanağımın içini kemirdim. "Elbisen yakışmış." Diyerek iltifatta bulunduğunda, "Biliyorum." Dedim. Birkaç saniye sonra kolunu önümden uzatarak asansörün düğmesine bastığında durmuştuk. Gözlerimi kırpıştırarak ona bakarken sırtım düğmelerin üstüne yaslandı. Elleri başımın sağ ve sol yerine yerleşirken yüzüme doğru yaklaşmıştı.

"Heyecanlı mısın?" Derken bir elini tekrar indirmişti. Eli boynuma değdiğinde dudaklarımı hızla yalayıp ellerimi göğüsüne yerleştirdim.

"Geleceğin kaysın istemiyorsan, çekil." Diye tısladım. Beni duymazdan gelerek elini yakamın içine soktuktan sonra zincirini meydana çıkarmıştı. Başparmağı zincirin çevresinde dolaşırken gözleri gözlerimde buluşmuştu.

"O biraz zor." Derken göz kırptı. "Kaydıramayacağın kadar büyük çünkü." Dediğinde dudaklarım aralanmıştı. Yaslı olan diğer elinide indirdikten sonra kemerine götürdüğünde, "İstersen göstereyim." Dedi. Ardından çözmek için hamle yaptığında göğüsüne vurmuştum.

"Manyak mısın sen adam? Sapık mısın?" Diye söylenirken tekrar üzerime doğru geldiğinde eteğimi hafifçe yukarı sıyırdım. "Bir daha yaklaşırsan az önce dediğimi yaparım." Dedim ciddiyetle. "Boyutuda fayda etmez." Dediğimde alayla gülerek geri çekilmişti. Derin bir nefes aldıktan sonra sırtımı düğmelerden çekip asansörü tekrar çalıştırdım. Eteğimi düzelttikten sonra saçımıda toparladığımda asansör açılmıştı. Onu itekleyerek asansörden çıktığımda Candaş çoktan toplantı odasının önündeydi. Onun yanından geçtikten sonra kapıyı açtığımda amcam başköşede oturuyordu. Yanındaki insanlarda bizi beklerden tek kaşım havaya kalktı. Topuklu ayakkabılarım zeminde ses çıkarırken amcamın yanına ulaşmıştım. Tebessümle sandalyeden kalktıktan sonra bana sarılmak için hamle yaptığında, "Teşekkür ederim amcacığım." Diyerek onun yerine oturdum. Hareketimle afallarken gülümsemeye çalışıp elini kravatına götürüp hafifçe gevşetmişti. Bacaklarımı üst üste atarken sandalyemle biraz daha masaya yaklaştım. Karan'la Candaş karşıma yerleştiklerinde sırtımı dikleştirdim.

ALTIN VURUŞWhere stories live. Discover now