Yetişkin İçerik.
"Sen uyuşturucu gibisin. En kalitelisisin. En kafa yapanı. En zevk vereni." dedi nefesinin arasında. "Seni daha çok içmek istiyorum. Daha daha çok. Ama her şeyinle beni öldürüyorsun. Bu yüzden benim için altın vuruş sensin, sen."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Sıkıcı bir filmmiş bu." Derken burun kıvırmıştı Kenan karanlıkta. Televizyonun ışığı yüzüne yansırken ikimizede bakış atıp yanımdaki mısır kovasına uzandı. "Sen pek sevmiyorsun galiba." Derken bundan fırsat bularak kucağına bırakıp atıştırmaya başladı. Dudaklarımı kıpırdatmayıp Kenan'dan gözlerimi çekerken Karan oturduğu yerden ayağa kalkmıştı. Adımları benim uzandığım koltuğa yaklaşırken Kenan tekrar ikimize bakış atıp mısır kovasıyla birlikte ayağa kalktı. Az önce Karan'ın kalktığı yere otururken Karan, Kenan'ın yerini es geçerek ayakta dikildi. O benim suratıma, ben onun suratına birkaç saniye baktıktan sonra üstüme örttüğüm battaniyenin ucunu kaldırdı.
"Buraya yatmayı düşünmüyorsun değil mi?" Diye mırıldanırken battaniyeyi tamamen üzerimden attı.
"Şu koltukta rahat edemeyeceğimizi biliyorum." Derken bacaklarını hafifçe kırıp eğildi. "Biz en iyisi odama çıkalım." Dediğinde kolları bedenimi kavrayarak beni kucağına almıştı. "Zaten o da yatar şimdi." Diyerek Kenan'ı işaret ettiğinde, Kenan bir elini havaya kaldırdı.
"Mısır bitsin yatıyorum." Dediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp kollarımı Karan'ın boynuna dolayarak daha rahat ettim.
"İyi geceler o zaman." Dediğimde ondan da aynı karşılığı almıştım. Karan adımlarını merdivenlere çevirip basamakları teker teker çıkarken yüzü yüzüme daha çok yaklaşmıştı. Boynundan burnuma dolan parfüm kokusu beni mest ederken duraksadığında bir ayağıyla beyaz bir kapıyı ileriye doğru itti. Ardından birlikte girdiğimizde peşimizden kapıyı kapattı. Bu defa yatağına doğru adımladığında odasını inceliyordum. Sırtım yumuşak yatağa değerken kolları benden uzaklaştığında sesimi çıkarmadan etrafa bakınmaya devam ettim. Karan bir şey demeden komidinin üzerindeki çerçeveyi eline alıp gardolabına ilerlediğinde gözüm ona takılmıştı. Odaya girer girmez ilk işi bir çerçeveyi kasaya kilitlemesi beni işkillendirirken bedeni bana döndüğünde gözlerimi ona diktim.
"Görmemem gereken bir fotoğraftı sanırım." Dediğimde dudaklarını yalayıp sırtını dikleştirdi.
"Sonra görmen gereken bir fotoğraf." Diyerek odanın içindeki başka bir kapıdan girdiğinde derin bir nefes aldım.
"Şimdi, tam şu an neden göremiyorum." Diye sorduğumda içeriden su sesi geliyordu. Karan bedenini tekrar dışarıya çıkarırken üzerindeki gömleğini iliklerini çözüp çıkardı. Bakışları gözlerime ulaştığında yüzünden munzur bir ifade vardı.
"Çünkü şimdi çok meşgul olacağız." Diyerek elini pantolonunun kemerine götürdü. Kemeri çözdükten sonra pantolonunu aşağıya indirdiğinde pür dikkat onu izliyordum. Altındaki son çamaşırıda çıkardığında dudaklarımı ıslatıp ona baktım. Gözlerindeki parıltıyla yanıma çökerken yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Dudaklarını yüzümde gezdirdikten sonra elleri üzerimdeki gömleğin düğmelerine gitmişti. "Küvette, suyun içine yatalım. Morluklarına iyi gelecektır." Dedi kısık sesle. Yüzüme alaylı bir ifade yerleşirken o üzerimdeki gömleği çıkarmıştı.
