Yetişkin İçerik.
"Sen uyuşturucu gibisin. En kalitelisisin. En kafa yapanı. En zevk vereni." dedi nefesinin arasında. "Seni daha çok içmek istiyorum. Daha daha çok. Ama her şeyinle beni öldürüyorsun. Bu yüzden benim için altın vuruş sensin, sen."
Tanıtım klibini izlemeyenler bakabilir. Bakarken Youtube'de yorum ve like verirseniz çok mutlu olurum...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yanaklarımı sıkıntıyla şişirirken boş boş televizyona bakıyordum. Can sıkıntısıyla yanımdaki sehpanın üzerinden telefonumu alıp kilidi açtım. Terapiste mesaj atmak için adını tıkladıktan sonra derin bir nefes aldım. Daha yarım saat bile geçmemişti annemin nasıl olduğunu sormamın üzerinden. Sabırla tekrar telefonu kilitlerken Karan elinde üç kupayla odaya girdi. Artist bir tavırla tutarken elindeki mavi kupayı Kenan'a uzattı.
"Sağol." Derken Kenan, alayla Karan'a bakış atmıştı. Gözleri bu defa bana döndüğünde genişçe sırıttı. Uzandığım yerde hareketlenirken Kenan'dan bakışlarımı çekip tekrar televizyona baktım. Bu defa Karan bana yaklaşmıştı. Göz kırparak kupayı bana uzatırken yattığım yerde doğruldum. Elindeki diğer mavi kupayı aldım.
"Sıcak sıcak iyi gelir." Dedi kahve kokusu beni mest ederken.
"Sağol." diye yanıt verdikten sonra dudaklarıma götürüp küçük bir yudum almıştım. Karan yattığım yere oturarak bir eliyle ayaklarımı dizine uzattıktan sonra battaniyeyi kapatarak rahatına bakmıştı.
"Karnın çok ağrımıyor, değil mi?" Diye sorarken o da yudumlamıştı kahvesini. Kenan'ın yanında öyle söylemesine rağmen aslında bahsettiği kasıklarımdı. Sabah geçirdiğimiz birkaç saat ortalarında iyice sertleşmiş, kendimizi kaybetmemize sebep olmuştu. Acısı şimdi çıkarken yalandan yüzünü buruşturdu. "Benimde belim ağrıyor biraz." Dedi muzhip bir ifadeyle. Göz ucumla Kenan'ı kontrol ettikten sonra tekrar Karan'a bakış atıp gözlerimle uyardım. Omuzlarını yavaşça silkerken yine bana bakmayı sürdürdüğünde kahvemi yudumladım. Sıcaklık içime işlerken bir eliyle battaniyenin altında diz kapaklarımı okşuyordu. Birbirimizin bakışması karnımın guruldamasıyla kesilirken suratımı astım.
"Evde iki erkek var; ama hiç aç mısın, tok musun diyen yok." Dedim asabice. Karan'ın bacaklarının üstündeki dizlerimi hareket ettirdim. "Bana makarna yap." Dedim itiraz kabul etmeyen bir sesle.
"Tam adamına söyledin. Karan aşırı iyi yapar." Diyerek destek çıkmıştı Kenan.
"Biliyorum." Diyerek tekrar kahvemi yudumladım. "Bana da yaptı." Dediğimde Kenan'ın kaşları kalktı alayla.
"Sana da yaptı?" Derken dudaklarını büküp kafasını salladı. "E, iyi bir daha istemekte haklısın o zaman." Dediğinde tekrar Karan'a baktım. Az önceki keyfi ikiye katlanmıştı.
"O gün makarnama bayıldı." Diyerek alt dudağını dişledi. "İnan, sarhoş oldu dersin." Diyerek bakışlarını bana çevirdi. "Bir makarna yaptım. İkimizde zevk aldık." Derken erkeksi sesi yutkunmama sebep olmuştu.
