Karakadı Köyü 2

1.4K 36 7
                                    

     N:O köyün asil ismi karakadı köyüdür. Ismini dedesi kadı olan birinin yaptığı kötü şeylerden almıştır. Kendini kadı gibi görmüş ve ayrıca kadılığın köyü yönetmek olduğunu düşünerek tüm köyü kendi dediklerini yapmaya zorluyormuş. Biraz deliymiş zaten halk ondan korkuyormuş, kimse köyden kovmaya cesaret edememiş onu. Gün geçtikçe insanların dediğini yapmaması sinirlendiriyormuş onu.Bir süre sonra üç harflilerden yardım almaya karar vermiş
A:Cinlerden nasıl yardım almış?
N:Üç harfli.Üç harflilerden yardım almak için bir hoca bulmuş. Üfürükçü dediklerinizden. O kadar kötü şeyler yapmışlarki. Köy halkı köyü boşaltmaya başlamış.
B:Ne gibi kötü şeyler?(Ben bunu sorunca yine derin bir ic cekti)
N:Köyde hergün hayvanlar telef oluyormuş. Gece vakitleri, yatsı ezanından sonra garip varlıklar görünmeye başlamış. Koylülerde korkup köyü terk etmisler. Kimisi civar köylere gitmiş, kimisi şehre taşınmış.
B:Tamam teyze de sen bunları nereden biliyorsun?

Nene bir an duraksadı, yüzümüze ters ters baktı.

N:Tamam hadi gidin uyuyacağım ben, yaşlı bir kadınım sonuçta.
B:Nene bi cevap verseydin.
N:Sen çok meraklısın ama yeterince soru cevapladım çıkın artık buradan.

istemeye istemeye kalkıp kapıya yöneldik. Evden çıkarken dikkatimi 2 şey çekti.
Birincisi evde hiç ayna yoktu.
ikincisi kapının dibinde bir çift erkek ayakkabısı vardı ...

     Evden resmen kovmuştu bizi. Evden çıktık güneş doğmaya başlamıştı. Sabah olmuştu zaten, kadın ne uyumasından bahsediyordu? Bunun yalan olduğu barizdi zaten de. Alperene dikkat ettiğim 2 ayrıntıyı söylemedim. Dediğim gibi ottan boktan korkan bir insandı.

B:Gel hadi başka bir evin kapısınıda çalalım.
A:siktir git
B:Alperen ne diyorsun sen

Yakama yapıştı ve bağırır bir sesle

A:Siktir git lan burdan.Çıkın gidin lan evlerimizden. Hepinizin gırtlağına kadar kan doldururum gidin lan hepiniz.

Kendimi geriye attım o korkuyla. Yere düştüm. Normalde her durumda sakin kalıp karar verebilen bir insanımdır ama hayatımdaki en zor kararlardan biriydi bu. Ne yapmam gerekiyordu. Alperenin içtiği suda birşey olabileceğini düşündüm. Ayağa kalktım alperen üzerime doğru geliyordu. Yapıştırdım sağlam bitane. Yere yığıldı. Birşey olmamış gibi ayağa kalktı, yüzünde anlamsızca bir ifade vardı. Birden zaman durdu sanki. Hani o filmlerde olur ya,zaman durur adam bir sonraki hamlesini düşünür sonra devam eder Hah tam o tarz birşey oldu işte.

BEN NAPIYORUM LAN BURDA diye düşündüm. Işim neydi lan burda. Terkedilmiş boktan bir köyde ne idiği belirsiz birşeyle karşı karsıya duruyordum. Sonra hissizleştiğimi hissettim gözlerim kararıyordu. Yermi yükseliyordu yoksa benmi alçalıyordum. Bunu düşünürken zaten bayılıp kalmıştım.

     Gözlerimi açtığımda tanıdık bir yerde olduğumu hissettim. Loş,beyaz bir ışık kerpiç bir ev. Evet doğru tahmin ettiniz, nenenin evi. Yerimde doğruldum, yattığım yer gıcırdadı. Nene koşarak geldi yanıma.
N:iyimisin?
B:Burda ne bokum dönüyor anlat çabuk. Burası nasıl bi yer lan!
N:Tamam tamam. Yine derin bir iç çekti. Nefesini ciğerlerine geri tıkayıp onu orda öldüresim geldi.

N:Hani sana deli birinden bahsetmiştim ya hani çok kötülük yapan, işte ben onun karısıyım.
B:O burada değil mi
N:Hayır o-
B:Bana yalan söyleme, dün çıkarken erkek ayakkabısı gördüm.

Bir kapı açılma sesi duyuldu,5 saniye sonra içeri 70 yaşlarında uzun boylu siyah sakallı esmer bir adam girdi.

M:Evet burdayım...

     M:Mustafa ben. Evet zamanında çok kötülük yaptım gözümü güç bürümüstü ama artık öyle değil. Ama insan geçmişini değistiremiyor değilmi. Ben sana olduğu gibi anlatayım herşeyi. Evet köylüler bana itaat etmediği için zafer hoca diye birini çağırttım köye. Geldi affedersin herşeyi bok  etti gitti. O günden sonra rahat bırakmadılar. Bende köyden kaçtım karımla buraya geldik. Sizi neden buradan göndermeye çalıştığımızı anlatayımmı?
B:Tabi buyur
M:Burada 15 hane var ama hiç insan gördünüzmü bizden başka?
B:Alperen bana saldırmasa gidecektik baska eve, sahi alperene ne oldu?
M:Uyuyor. Burasını kimse bilmez, burası bir köy bile değil zaten. Biz köyden kaçınca buraya geldik,3-4 hane vardı küçük bir yerleşim köyü gibiydi. Buraya yerleştik, yaklaşık 2 hafta sonra sabah kalktığımızda bu evler yapılmıştı. O suyu ben hazırladım akşam buradan gidin diye,sen başka evlere girmeye karar verince bu olmak zorundaydı kusura bakma.
B:Anladım peki biz nasıl döneceğiz şimdi bizimkilere?
M:Ben size eşlik edeceğim.

     Yaklaşık 1 saat sonra alperende kalktı. Havanın karardığını alperenin yanına giderken kapı aralığından hiç ışık girmediğinden farkettim. Evde ayna ve pencere yoktu hiç, dışarı ile tamamen bağlarını kesmişlerdi. Onların haline üzüldüm düşünsenize,24 saat evin içindesiniz, dışarı korkudan çıkamıyorsunuz ve bu hergün böyle. Hiç göremediğiniz huyunu suyunu bilmediğiniz komşularınız var. Çok kötü birşey.

Yaklaşık 15 dakika sonra masa hazırdı, yemekte bir çeşit et yemeği ve kuru fasulye vardı.

B:Dışarı çıkıyorsun galiba yoksa bu yemekler nasıl gelecek?
M:Gündüzleri çok ihtiyaç olursa çıkıyorum ama yemekleri ben almaya gitmiyorum. Bir şekilde bana geliyorlar.(Bunu söylerken yüzünü devirdi, halinden mutsuzdu belli)
B:Peki nasıl yaşıyorsunuz burada?Zor değilmi gitsenize başka bir yere
M:Bu bizim kaderimiz napalım oğlum. Aslında benim kaderim benim yüzümden zerrinde bunları yaşıyor.

Koskoca adam masada ağlamaya başladı, karısına ona doğru eğilmiş onu teselli eder gibi sarılmıştı,oda tutamamıştı kendini. Gözlerimde bir ıslaklık hissettiğim an kafamı eğdim. Ağlamayı sevmezdim ama bu manzara karşısında cidden içim acımıştı. Karsımda koskoca insanlar birbirlerine sarılmış ağliyorlardı ve en önemlisi CARESIZLERDI...

Yemekten sonra yataklara geçtik alperen ve ben bir odada, zerrin teyzeyle mustafa amca kendi odalarında kalacaklardı.(Nene demek yerine zerrin teyze daha iyi.)

     Mustafa amca yatmadan yanımıza geldi odamıza muska tarzı birşey bıraktı. Gece hicbirşey olmayacak korkmayin dedi ve gülümseyerek odadan ayrıldı. Alperen 10 dakika içinde uyudu çocuk resmen korkudan gün boyu neredeyse hiç konuşmamıştı. Bende düşüncelere daldım.

Nedense Mustafa amcaya kanım çok ısınmıştı ama acaba dürüstmüydü yoksa bu işin altinda da birşey varmıydı?
içimden bir ses cidden pişman oldugunu söylüyor ama beynim tetikte olmam gerektiğini söylüyordu. Gece uyudum, rüya bile görmeden sabah kalktım. Alperen kalkmış yatakta uzanıyordu. Günaydınlaştık ve kalkıp oturma odası olarak kullandıkları odaya gittik. Zerrin teyze günaydın dedi ama üzgün gibiydi. Mustafa amcanın nerede olduğunu sordum)odadadır gelir şimdi dedi. Mustafa amca geldi ama şok oldum.

B:Mustafa amca hayırdır bu hal ne,noldu sana?
M:Birşey yok oğlum yataktan düştümde
B:Yataktan düşünce gözünün altı şişti tabii.
M:Aksilik işte

Bize verdiği muska onun muskasıydı bu yüzden ona zarar verebilmişlerdi muska bizde olduğu için yani benim düşüncem buydu ve büyük ihtimalle haklıydım ama nasıl ve neden?Bu soruların cevaplarını bilmiyordum ama üstelemedim.

M:Kahvaltınızı edinde yola çıkalım.
Kahvaltımızı ettik, yumurtalı ekmek vardı kahvaltıda. Karnımın tamamen dolduğunu hissettim.Çok lezzetliydi çünkü yumurtalar günlüktü...

Kahvaltıdan yarım saat sonra evden çıktık yürümeye başladık.

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin