Bolum 3

4.9K 64 11
                                    

     işte evimizde bulunan kitapları alıyoruz, cinler vs hakkında yazılanları okuyoruz... bizde bir ilmihal vardı, yeşil koca kapaklı kütük gibi birşey... orda cinlerle ilgili bilgiler vs vardı... sara hastalığına kadar bunların sebep olduğundan bahsederdi... işte putperestlerin puta tapma sebeplerinden biri olarak bu varlıkların bazı zamanlar putun içinden ses verip konuşması olduğu gibi meseleler işte... felak nas okuyorduk kendimizce 'oturumu' bitirirken.
     arada muhafazid'i yokluyordum bakalım açık verecek mi diyerek, nasıl görüyordun gibisine hep aynı tarif... bir süre sonra işi iyice ilerletti,hep bir arada otururken uzak bir noktaya mesela kapı girişine bakıp 'orda' diyor gözünden bir damla yaş düşüyordu... o ara hepimiz felak nas ayet_el kürsi combosu ile korunuyoruz... o döneme kadar bu işler hakkında bir kitap okumamış ben nerdeyse haklarında yazılan herşeyi biliyorum... bu araştırmalar beni iyice cezbetmeye başladı, olay muhafazid'in yalanını ortaya çıkarmaktan öte,bu varlıklar ile erumi ve sakil arasında bağlantı kurma isteğine dönüştü... erumi ve sakil neydi ? hayal miydi ,gerçek miydi ? gerçekse bu kitaplarda ki tiplerden neden bu kadar uzaktı ve dahası yeni erumi ve sakillerim olabilir miydi ? onlarla iletişime geçilebileceği falan yazıyordu... artık benim meselem dediğim gibi tamamen muhafazid'in ilgi fukaralığından çıkıp,bu aleme duyulan karşı konulamaz bir çekime dönüştü
     çocuk hergün yalanını daha bir süslüyor yeni yeni motifler yeni yeni diyaloglar ekliyor... çok iyi arkadaşım fakat insanın içinde şişiyor ve bir yerde yüzünde 'yalancısın ' demek istiyor insan... ama mecburen tahammül ediyorsun, eskisi kadar onlarla takılmaktan zevk almasan da... dediğim gibi dersle, geri kalanın da da cinler alemi, büyü,fal vs üzerine artık ne bulabilirsem okumak... evdekilere de göstermiyorum, onları okusam da ders çalışıyorum sanıyorlar... takdirlerini topluyorum bu kısım da şahane... muhafazid lerle olan artık kabak tadı veren toplantılarımızın birinde, 'elif' isimli kız arkadaş uzak bir noktaya bakıp, bana da görünüyor demeye başlayınca, dedim artık bu kadar yeter hepsi yalan dolan bunların... bana farketmediğim bir yolu açtılar... bu sikik olay yüzünden bu aleme ilgim arttı, hakkında kulaktan dolma değil ciddi ciddi bilgi sahibi oldum... belki de tüm bunlar 'o' varlıkların planının bir parçasıydı... belki de tüm plan beni cezbedip, ilgimi yaratacak zemini 'hazırlamaktı'
     ve herşey bundan sonra start aldı,bu işlerin uygulamalı olarak içinde yer alacağın olaylar silsilesi ve yaşadıklarımın nasıl olduğunu ,detaylıca anlatmaya çalışacağım... arkadaşlar kısa geçmek isterim ancak kimsenin aklında soru kalmaması gerekir diye düşünüyorum...
     artık bu meselelere karşı konulamaz derecede, deliler gibi heyecan ve heves duyuyorum. çocukken farketmeden gördüğüm, sonra kulaktan dolma saçmalıklar yüzünden ürktüğüm şeylerin şimdi aslının hükmüne varmak adına merak sarmıştım (pek çoğumuz hala ürküyor, ürkmesi gerekenler benim sonradan anlatacağım kısımlar gibi şansını zorlayanlardır sadece... normal adamın ürkmesi kendi eziyetten ötesi değil)
     nihayetinde zaman bir şekilde geçti, görev süremiz dolunca bu şehirden de taşındık... yeni geldiğimiz şehirde kitap bulmak yahut bu işlerle ilgilenen birilerine ulaşmak çok daha kolaydı... büyük bir şehir sayılabilirdi... benim artık teoriye de iştahım kalmamıştı, tüm derdim onlarla iletişime geçmekti... o dönem yarı siyasi bir derneğe gelir gider oldum,o dernekte başkanlık vazifesini yürüten bir bayan vardı...
     sohbetleri hoş kimselerdi, aslında kim kime dum duma sohbet muhabbet yeri gibiydi,ki çoğu dernek böyledir... bir süre sonra bu kadın hastalandı, doktora gidiyor derman bulamıyorlar... afedersiniz menopoz olabilir diyorlar ancak kadın çok tuhaf hale girdi, evine ziyarete gittik arkadaşlarımızla, kolunu oynatamıyor vücudum yanıyor diyor... tahliller ise normal... bu olay işte benim için dönüm olacak bir hadiseye vesile oldu... bu hayatta hiçbir şey birbirinden bağlantısız değil,bir plan var beyler şimdi dönüp bakınca buna bir kez daha emin oluyorum...
     Birgün dernekte otururken içeri iri yarı, heybetli bir adam girdi... 'ben mustafa, falanca kişi haber verdi... başkan burda mı ? '' diye sordu... konuşma tarzını pek tasvip etmedim emir verir gibi bir ses tonuyla hitap ediyor... fakat bu tavrına rağmen çaycı adama karşı aşırı saygılı bir tutuma girince acaba ne oluyor diye düşünmeden edemedim... kim bu adam ki bu kadar ihtimam ediliyor... çaycı başkanın ev numarasını verip kendisinin evinde yattığı söyledi...
     adamın ayrılması akabinde çaycıya bu adamın kim olduğunu falan sordum, hatta biraz espriyle karışık ''bu hanzo kim ? ' tarzında bir soruştu bu : ) bu ayrıntı aklınızda kalsın beyler, bayanlar ve kendini istediği cinsiyetten tanımlayan panpalar... çaycı bu adam tuhaf biridir, şifacıdır güya vs dedi... açıkçası bir şifacıyı siklemezdim... şifacılar genelde dualar ya da bitkiler ile ot gibi işler yaparlardı bana göre...
     başkan bir süre sonra derneğe gelip gitmeye başladı... eski haline kıyasla gayet iyi ve dinç görünüyordu... mustafa da arada bir gelir gider olmuştu... adamdan bildiğin tiksiniyordum... oldum olası kaba saba herifleri sevmem... birgün yine dernekte takılırken 2 yahut 3 kişiydik... mustafa geldi, selam verdi ortamıza oturdu... çaycı az birşey irkildi bundan... mustafa hal hatır sordu ama bana cins cins bakıyor... açıkçası ben tedirgin oldum, adam hasmına bakar gibi bakıyor ve kavgaya girişmem mümkün değil boyu rahat 1.90 civarında en az 100-110 kilo var
     yanımızda bir de kız arkadaşımız var o gün biraz bunalımlı hali var... allahım diyorum ya bu adam bana ters bir hareket yaparsa ve rezil olursam... derken bakışlarını benden çevirdi... kıza döndü... rengin sapsarı hayırdır ne derdin var dedi kükredi... ulan diyorum bu harbi hanzo, tanımadığın biri hem de bayan bu nasıl hitap... kız kekeledi bilmiyorum, üşütmüşüm herhalde dedi... kıza ayağı kalk dedi... beyler o an çok tuhaf bir konumdayız hepimiz...
     hani adam kızı neden ayağı kaldırdı... bizi oracıkta dovse dover  ha,o derece putlaştık... adam kaba saba ama tuhaf bir herif... kıza elini uzat dedi, şehadet ve başparmağı ile kızın elinin şehadet ve başparmağı arasındaki bölgeyi sıktı kız bildiğin ciyaklıyor... sessiz ol diye kükredi mustafa... akabinde diğer eline yaptı aynı işlemi daha sonra omuz ve dirsek arasına eli ile ufak fiskeler attı en son şakaklarına birşeyler yaptı... sonra elini kızın başına koydu gözlerini kapa dedi, kız söyleneni yaptı sanki hipnoz olmuş gibi... 3-4 dakika kaldılar... aynı yeşil yol filmindeki gibi elini kızdan çekti,,o adam nasıl havaya üflüyorsa mustafa da avuç içini başına koydu ve ovuşturmaya başladı... allahım küt küt küt ,çat çat çat sesler geliyor kafadan kemik kırılıyor gibi ancak yok böyle ses

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin