Babaannemin Vasiyeti

2.4K 57 2
                                    

     2007 yazıydı , gece gelen bir telefonla bir süredir felçli olan büyük babannemin artık çok ağırlaştığını öğrendim . Annem babam ve ben hemen yola cıkıp Bursa'nın Orhaneli ilçesindeki dedemlerin evine gittik . Hemen büyük babannemin yanına koştum , kendinde olmadığını ve sadece sayıkladığını fark ettim . Elini tutup son anlarını izlemeye başladım . Tüm aile fertleri başındaydı ve hepimiz artık ruhunu teslim edeceği zamanı beklemeye başladık . Gece sabah ezanıyla beraber yerini şafağa bırakmıştı . Babannemden artık sadece hırıltılar geliyordu . Babannem son anlarında gözlerini açıp , yastık çeğizlik yastık deyip gözlerini tamamen huzura kapattı . Tabi hepimiz o anın üzüntüsüyle ağlamaya başladık ve o günü cenaze ve define işeriyle bitirdik . Akşam taziyeye gelenler gittikten sonra , o yorgunlukla hepimiz bir yerde sızıp kaldık . Gözlerimi saat 3 gibi sızdığım oturma odasının gıcırtısıyla açtım ve doğruldum . Bir anlam veremedim o an rüzgar Ya da kapının dilinin tam oturmadığını düşündüm . Kalkmışken bir su içip tekrar yatacaktım ve mutfağa doğru yürüdüm . Bir bardak suyu içerken gözüme balkonun ucunda duran beyaz bir silüet takıldı . Ağır adımlarla yürürken birden mutfak kapısı arkamdan sert bir şekilde kapandı . Kapıya kafamı cevirip sonra tekrar balkona bakana kadar silüet yok olmuştu .
     Günün yorgunluğuyla ve uyku sersemliğiyle yanıldığımı düşünüp , tekrar uzandığım kanepeye döndüm . Sabah olmuştu ev halkı kahvaltı için hazırlanıyorlardı . Gidip elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim . Herkeste ekstra bir gerginlik var gibiydi ve sessizlik dayımın -Ya ben dün gece hiç hayırlı rüyalar görmedim , hepside babaannem ile ilgiliydi demesiyle bozuldu . Dedem , annanem babam ve dayım başlarından geçeni tek tek anlattılar . Her birinin anlattıkları genel olarak , babaannemin bir şeyler anlatmaya çalıştığı ve huzursuz olduğuyla ilgiliydi . Ben rüya görmemiştim fakat rahatsız edici şekilde bir silüet görmüştüm . O günü tesadüf ve üzüntüye yorup bitirdik , herkes üzerinden cenaze ağırlığımı atmaya çalışıyordu . Tüm gün sıkıntıdan patlamıştım , kimsede bir hareket yoktu herkes birşeylerle ilgileniyordu , dayımın masum bir gezinti teklifiyle gecem hareketlendi . Planımız aracımıza yakıt alıp biraz Orhaneli turu atmaktı . Orhanelide akaryakıtı aldığımız bir petrol istasyonu vardı ve oraya gitmek için mezarlıktan geçmemiz gerekiyordu . Mezarlık başında telefonuma gelen mesajlara bakıyordum ve bir şey beni mezarlığa bakmam için resmen zorlamıştı . Gözüm o gün defnettiğimiz babaannemin mezarına takıldı ve gördüğüm manzara karşısında tüğlerimin tek tek dikildiğini hissettim . Mezarın başında bir çalı vardı ve arkasında babaanneme çok yakın yapıda beyaz bir silüet gördüm korkudan gözlerimi kapattım .
     Gördüğüm silüet aynı zamanda bir önceki gece balkonda gördüğüm silüete birebir benziyordu . Korkudan sesimi bile çıkartamadım ve önüme baktım . Dayıma beni acil eve gotürmesini ve kendimi hiç iyi hissetmediğimi söyledim . Eve gittiğimde ilk olarak beni annanem karşıladı ve yüzümün kireç gibi olduğunu söyledi , bir şey diyemedim . Çünkü ispatlayamazdım ve inandıramazdım . Daha da kötüsü bana deli de diyebilirlerdi . Evde benim için hazırlanmış odama geçip gördüklerimi düşünmeye başladım . Hiçbirşekilde mantıklı bir açıklama bulamadım ve yatağıma geçip uyumaya çalıştım . 1-2 saat yatakta döndükten sonra içim geçmişti . Saat 4 te duyduğum çığlığa fırlayıp doğruldum . Ev kalabalık olduğu için dayımı benimle aynı odada yatırmışlardı . Dayımdan , ölen büyükbabaannemin çıkardığı hırıltılar geliyordu . Ve hızla fırlayıp sarsmaya başladım . Birden derinden gelen bir sesle yattığım yerde huzurlu değilim diye 3 kez tekrarladı . Daha da şiddetle sarstığımda ise gözlerini açtı ve ne oluyor dayıcım dedi . Dayı hırlıyordun ve bana yattığım yerde huzurlu değilim dedin dedim . Bana öyle Bir şey olmadığını ve cenaze işlerinden dolayı psikolojimin bozulduğunu söyledi . Uyumanın imkanı yoktu sabaha kadar dönüp durdum
     Ertesi gün herşey normaldi sanki olanlar hiç olmamış başımdan hiçbirşey geçmemişti , kendimi toparlamaya başlamıştım . Biraz bilgisayara takılıp film izledim . Yaz sıcağı da bastırınca kendimi duşa attım . Sıcak suyu açtığımda musluğun bulunduğu yerden , ironi şeklinde kelime duydum huzurlu değilim duyduğum karşısında tamamen buz kesilmiştim ve suyu kapatıp kendimi banyodan dışarı attım . Ev üzerime geliyordu resmen oradan uzaklaşmalıydım . Üzerimi giyinip kendimi sokağa attım . Amaçsız şekilde deli gibi sokakta yürüyordum . Bir an komşumuz Hasan Amcanın beni çağırıdığını duydum -Başın sağolsun çok üzüldüm dedi hasan amca . Sağolun dedim . Seni sıkıntılı gördüm hayır olsun dedi ve anlatmaya başladım . Önce bana deli demesinden korktuğumu söyledim ve başımdan geçenleri Anlattıkça bildiği Bir şey varmış gibi kafa sallamaya başladı . Başımdan geçenin ne olduğunu bildiğini söyledi ve korkmamam gerektiğini anlattı
     Eğer bir ruh huzurlu değilse geride kalan sevenlerine , huzuru bulana kadar görüneceğini . Ve bunu , ne yazıkki gün geçtikçe şiddetini artırararak sürdüreceğini anlattı . Hemen eve gidip bu durumu ev halkına anlattım . Dayım ve babam saçmaladığımı , kuruntu yaptığımı söylediler , annem , annanem ise bu durumu onlardan daha çok ciddiye aldılar . Cenaze gününden beri iyi olmadığımı bildiklerini söylediler ve olayları süzgeçten geçirmeye başladık .
     ilk önce defin işlemini aklımızdan geçirdik acaba gömülürken bir hata mı yaptık dedik . Bunun üzerine merkez camisi imamı Ö*** Hocanın yanına gittim . Defin işleminde bir hata olup olmadığını sorduğumda böyle birşeyin mümkün olmayacağını tamamen usüllere uygunca defnedildiğini ve ardından dua etmemiz gerektiğini söyledi . Eve gittiğimde ev halkına Hocanın anlattıklarını aktardım . Durum muhakemesi yapmaya başladık hiçbir şekilde çözüm üretemiyorduk saat 1 i geçiyordu , bir gün önceki uykusuzluğun üzerine yatağımda sızıp kalmıştım . Saat 2.30 gibi yanımda bir şeyin korkunç bir şekilde nefes aldığını hissettim . Nefesinden gelen çürümüş et kokusunu dahi alıyordum . Bana hırıltılı bir şekilde Huzur bulamıyorum diyerek boğazıma saldırdı . Gözlerimi dahi açacak fırsat bulamadan nefesim kesilmişti . Sanki gözlerimin üzerine kurşun dökülmüştü açamıyordum . Kanım çekiliyordu nefes alamıyordum . Boğazım öyle bir sıkılmıştı ki kemiklerimin bir birine geçtiğini hissettim . Can havliyle yataktan fırlayıp bağırmaya başladım . Odaya ilk olarak annanem geldi ve beni yatıştırmaya çalıştı , sonra tüm ev halkı başıma toplandı . Boğazımdaki parmak izleri gözüküyordu , boynumun alt tarafındaki morluklar çok net şekilde seçiliyordu .
     Bunun üzerine bana inanmayan babam ve dayım bile şok olmuşlardı . Titriyordum yuzüm bembeyaz , dudaklarım mosmor olmuştu . Ev sakinleri salonda toplanıp çaresiz bir şekilde dua etmeye başladık . Herkes şoktan bir şekilde kendini çıkartmaya çalışıyordu . Kısa süre sonra Oturma odasının bulunduğu odanın kapı camının şiddetle kırıldığını duyduk . Herkes fırlayıp odaya doğru koşturduk . Odadaki televizyon bile bulunduğu sehpadan düştüğünü ve içeride ne kadar eşya varsa her yana saçıldığını gördük . Korku herkesin kemiklerine kadar işlemişti . Aklıma tekrar Hasan amca geldi ve onu çağırmamız gerektiğini söyledim . Sabah ezanına çok az kalmıştı , telefonla çok kez arayıp Hasan Amcaya ulaşmıştık . Aradan 15 dakika sonra Hasan Amca gelmişti . Durumu tekrar anlatıp evin halini gösterdiğimizde durumun çok daha ciddi olduğunu söyledi ve bir ip ucu bulmamız gerektiğini söyledi . Herkes varıyla yoğuyla zihninde birşeyler arıyordu . Bir an büyükbabaannemin ölmeden dakikalar önce çeyizlik yastık dediğini hatırladım ve hemen annaneme bunu söyledim . Yüklükte Büyükbabaannemin genç kızlık yastığının olduğunu söyledi ve hemen koşup onu getirdik . Hasan amca yastığı kontrol ettiğinde içinde bir şeyin olduğunu fark etti . Hemen yastığın içini boşaltmaya başladık . içinden Muska gibi katlanmış bir kağıt çıktı . Hemen açıp içine baktık .içinden kanlı bir mendil ve mendilin içinde bir yazı vardı
     Kağıtta – Çocuklarım bu mendil kıbrıs savaşında şehit düşmüş dedenizin bana kalan en değerli mirasıdır . Size vasiyetim beni toprağa vermeden önce kefenimin üzerine bu mendili koymanızdır-yazıyordu . Hasan Amca hemen gidip bunu vasiyet ettiği gibi kefeninin üzerine koymamız gerekiyor yoksa asla rahat bulamazsınız dedi . Zifiri karanlık ve şafak vakti arasında mezarlığa gittik . Önce Hasan Amca dua etmeye başladı , duası bittiğinde ise kazın dedi . Küreklerle mezar toprağını açmaya başladık . Tahtalara ulaştığımızda Hasan amca durun dedi . Mezar tahtalarının üzerine daha önce içine okuduğu suyu döküp tahtaları tek tek kaldırmaya başladı . Tahtalar kalktıkça çürümüş et kokuları yayılmaya başlıyordu . En son tahtalar kalktığıda gördüklerimiz karşısında tamamen şok olmuştuk . Ceset kefenin bir yerinden elini çıkartmış ve avcu tahtalara değiyordu . Belirli dualarla kanlı mendili kefenin üzerine koyup tekrar defnettik . Ve herşey başladığı gibi bir anda son bulmuştu . ilk gece herkesin gördüğü kabus gibi rüya görmüştük fakat bu sefer babaannem bize artık huzurlu bir şekilde gidebileceğini ve bize hakkını her şekilde helal ettiğini görmüştük . . .

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin