Amcamin Günlügü 4

1.7K 35 8
                                    

     Doğa üstü ne varsa benim evimdeydi oturmuş konuşuyordum ben hocama güveniyorum dedim.

Hocada arapça bir şeyler dedi o şeye döndü bu arada bunun adı ne dedim içimden, fransis mi öyle bir şey yazmış deftere ama telaffuzu, amcamın ingilizce ile arası yokmuş sanırım.

Frensise dönüp seni göremiyorlar dedi ben onları görüyorum ve hiçbir halta benzemiyorlar dedi. Hoca dönüp senin canını yakabilecek varlıklar bunlar dedim. Fransis kahkaha attı ölü bir adamın canını ne yakacak yaşayanlar mı güldürme beni Allâh ve melekler haricinde hiçbirşey bana dokunamaz dedi. Hoca buna çok sinirli bir şekilde bakıp arapça bir şeyler dedi sonra frensis yerinden bile kalkmadan iki kelime etti arapça. Kelimeleri tane tane söylemeleri garipti.

Ev yerinden oynarken birden durdu herşey. Frensis ezan okunmak üzere ben gidiyorum dedi ve gitti hoca arapça bir şeyler söyledi diğerleri de gitti. Bu şey neydi dedim bilmiyorum ama islam tarihini baştan yazdırır bize bu şey dedi.
     Hocaya baktım oda bana baktı lafa girdim. Hocam madem bütün bunlar gerçek senin araf bilgin de kuran bilginde yanlış dedim. Yok yanlış olan hiçbirşey yok ama bu şey arafta kalan falan değil bu başka bir şey cin olduğunu söylüyorlar ama benimkiler tek lafına durdu çok güçlü. Niye bilmiyorum, ama 6 tane cinim var hem sayıca hemde güç olarak çok güçlü müslüman cin bunlar el verilmiş bir hoca olduğum için bana yardım ediyorlar ancak sıkıntı şurda bunları tek başına korkutabilcek kadar nasıl güçlü olur. Hocaya dönüp kulaktan dolma bilgileri sordum hocam peki bu cin ters ayak falan olması gerekmiyor mu yada gözlerinde kendinde verdiği histe bir gariplik olması gerekmez mi? Ben seni akıllı biri sanmıştım. Cinler aramızda insanlar gibi yaşamak isterse yaşayabilir aslına bakarsanız sokakta gördüğünüz 1000 insandan biri cin oluyor belli yerlerde daha çok olabiliyor. Mesela köy diyelim akrabalar için gidiyorsunuz ve orada sevilmeyen her bi bokları tuhaf olan insanların yaşadığı başka komşu bir köy olabiliyor o köyler komple cinlerin binlercesi yaşıyor ama zarar vermezler tabi insan formunda ölü kişilerin bedeninde de yaşamıyorlar insanları delirttikten sonra onların bedenin de yaşıyorlar. Bildiğin herşey sadece oyun televizyonda kamerada onda bunda görünmez denmesi yalan. Televizyon mu amcam o yaşına kadar televizyon görmüş adam değil ne anlatıyorlar ki onlarda karşıdakilerdee var izleyelim hocam dedi. Oğlum arada bir haberlerde çıkan şeylerden bahsediyorum dedi.
     Hocaya baktım madem bizimle yaşıyorlar nasıl anlayacaz onların aramızda yaşadığını dedim anlayamazsın kimisi iyi davranır çok kötüdür, kimi kötü davranır çok iyidir yada tam tersi ne nasıl olduklarını anlarsın nede cin olduklarını sana birden yaklaşırlar.

Hocaya ters ters baktım ya bu adamda cinse diye içimden geçirdim ama öyle bile olsa hacca gotürdü beni dedim içimden. Kimseye güvenmeyin.

Tuhaftır herşey ama çözüm yolu var gibiydi ve içimde o zamanlar sahte bir huzur vardı zaten sorun orda önce korkutup sonra kandırdılar ve hiçbirşey yokmuş gibi yine korkarsınız hatta frensisin anlattığına göre bazı cinler kendini insan olarak bilmeye başlar ve insan bedeni ölene kadar cin olduklarını anlamazlar demişti
     Neyse kafam allak bullak oldu her yerde hatta evlendiğimiz kadının bile cin olma ve sırf cin olduğu için size cekici gelme gibi ihtimalleri varmış. Şuan yarı cin olan insanlar bile var kıyamet işte bu yüzden yakındır diye laflar geçiyor. insanlar arasındaki zina bitti bide cin ve insan arasındaki zinalar baş göstermiş.

Bunlarla yaşamak çok zor size anlatmak istemedim ama müslüman olun artık devir eskisi gibi değil abilerim ve ablalarım ( babamla halam gile diyor amcalarıma falan)

Hoca evden gittiğinde düşünmeye başladım olaylar çok garipti kimdi bunlar ne istiyorlardı. Yani frensis denen şey neydi ve kimdi ne istiyordu ve neden hocaya yardım eden o cinler ona dokunmadı veya birde insanlar gibi onun da kaçması gerekirdi ama iki kelime etti hepsi sustu.

Neydi onları korkutan ya öldüğünde kendini cin değilde ruh sanan birisi ise bu kişi. Yada başka bir şey napmalıyım diye düşünmeye başladım

Değiştirip yazıyorum bir nevi burda anlatıma uyarlıyorum o zamanlar sene 1991 yani ne televizyon nede internet var nede şuanki devrimize ait şeyler. Anlatmıyorum onun için habire dışarı çıkıyor yada evde oturup radyoyu açıp çay sigara yapıyor amcam
     Neyse hoca baktı falan içine ilkte çok korktu ama bırakmadı. Dua okuya okuya devam etti ayini anlatacam  madem bu kadar istiyonuz bir şeyler. Neyse bu ayin için gerekli şeyler istedi. Bir tahtadan yer sofrası altta illa açılması olan ayaklardan olacak diye tutturdu kasnak kabul etmedi. Neyse zar zor bulduk şehirde yok amk. Neyse 6 tane tas istedi ama şu kilden olan çorba tası gibi olanlardan o kolay oldu onu bulduk. Tavuk kesilecek onun için tavuğu getirin bana kanı lazım dedi. Onada tamam dedik. keçinin bokunu istedi onada tamam dedik köylerden birine gidip bulduk.

Neyse kendide 20* kadar mum çıkardı ama normal mumlar gibi değildi mumlar bi tuhaftı görüntüsü değilde ayrı tuhaf bir his veriyordu. Yada ben paronaya başladığımdan öyle algıladım neyse.

Tuvalet kağıdı gibi parşomen çıkardı boştu kağıtlar neyse. Çocukları kadınları dışarı çıkardık. Oturduk içeri hoca olmaz o çocuklarda burda olucak dedi. Ha bide böyle ipe bağlı bir kase vardı küllük gibiydi küçük bişeydi ve üstünde kül izi vardı
     Neyse ayin başladı hoca 20 mumu masaya aralıklı eşit şekilde tam sığdırdı hepsini yaktı biz aşşağı katta bodrum gibi bir yerde karanlıkta duruyorduk. Hoca taslardan 4 üne ot ve istediği işte keci bokunu falan koydu ne işe yaradığını bilmiyorum ama gördüğüm şeylere inanıyorum. Neyse diğer bir kasede su diğerinde ise tavuğun kanı vardı.
     Dua okumaya başladı gırtlaktan çıkıyordu sesi kalın ve titreyen filmlerde yapılan başta konuşan adamın konuşmasına benzeri ama daha ürkütücüydü. Başladığı anda ortam buğulandı. Hocanın arkasında bir metre kadar uzağında duvar vardı bir kaç şey orda gölgede hareket etti ilkte sonra herşey durdu gölgeler de durdu. Tüm hepimiz kas katı kesilmiş iliklerimize kadar korkuyorduk hatta o kadar sıkıyorduk ki felç olucam diye korkmuştum kaslarımın o kadar kasıldığı bir gün daha yoktu.
    
Hocanın tam arkasında ki herşey durmuştu. Kapı çaldı. Herkes çığlık attı ben de attım yalan yok babam bile korkudan bağırdı. Hoca bize döndü susun ve korkmayın dedi. içeri 4 tene çarşaflı kadın girdi. Hepimizin gözlerine sanki aynı anda bakıyorlardı. Hoca arapça bir şeyler sordu bir şeyler dedi. Sordu cevapladılar en sonunda kadınlardan biri çok hızlı bir şekilde bağırıp hocaya doğru yürümeye başladı hoca bişeyler okumaya başladı ve önceden kağıtların üstüne yazmış olduğu bir kaç kelime şeyi suya batırıp çıkardı sonra kanın içine soktu kadınlar dışarı çıkmaya başladı

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin