Bir Psikoloğun Anilari 5

1.2K 44 6
                                    

    

" Devam et lütfen. " dedim.

Kaan Bahadır anlatıyor :

O günden 3 hafta sonra o kabusu birkez daha gördüm ve bir daha hiç görmedim. Akşam saat 11 sularıydı. Yatağıma girdim , cisim sağımda kalıyordu , parlıyordu hala , bir gece bile parlamadığını görmedim. Gözlerimi kapattım , aynı kabusun içindeydim.

Bir oda , bir mezar , bir bebek ve yaşlı bir kadın. Şuana kadar 3 tane görmüştüm bu kabustan ve üçüde birbirinin devamı gibiydi. Kadın tekrardan anlamını bilmediğim bir dilde konuşuyordu. Yorgun düşmüştü , bir dizinin üstüne çökmüş , nefesinin son damlasına kadar cümlesini tamamlamaya çalışıyordu. ilk kabusumda sesiyle kulaklarımı patlatan yaşlı kadın şimdi kedi yavrusu gibiydi. Gücü bitiyordu resmen. Elindeki cisimi iyice havaya kaldırdı ve son kelimesi Ahid'di. Kadın sanki yok olmuş gibiydi. Sadece mezar , bebek ve cisim duruyordu. Cisim bebeğin üstündeydi ve ilk halinden daha fazla parlıyordu. Elimle bir gözümü kapatıyordum bakabilmek için. Bir kaç saniye sonra ağlama sesi duydum. Bebek canlanmıştı , bu seferde cisimin parlaklığı sönüyor bebeğin ki artıyordu. Cisimin parlaklığı her arttığında bebek daha da ağlıyordu, sesi daha da şiddetleniyordu ve en sonunda cisim de ortadan kayboldu. Bebek yıldız gibiydi , karanlık odanın her yerini aydınlatmıştı ve sesi çok yüksekti. Kulaklarımın patlayacağını düşündüm. Tüm gücümle ellerimi kulaklarımla tıkıyordum duymamak için ama sanki ses içimden geliyormuş gibi hiç kesilmiyordu.

Ardından uyandım , annem korkulu gözlerle bana bakıyordu " Ne diyodun sen öyle ? " dedi." Efendim anne ? " dedim." Ahide " diyip duruyordun dedi , " Bilmiyorum anne kabus gördüm yine. " dedim. Bu sefer birazcık üsteledi fakat uyuyacağımı söyleyip sırtımı döndüğümde odadan çıkıp gitti.
     Kaan Bahadır :

Uyandıktan sonra lavaboya gittim yüzümü yikamak için , aynaya baktığımda alnimin tam ortasında kül vardı. Daha yeni gibiydi , etrafi hala kirmiziydi ve alnim resmen yanıyordu, o sıcaklığı hissedebiliyordum. Elimle silmeye çalıştım gitmedi , eğilerek lavaboda su tuttum , lavaboya simsiyah su aktı. Tekrar aynaya baktim gitmis mi diye. Aynada benim yerime yüzü dahil her yeri tüylü , kıpkırmızı gozleri ve uzun saçları olan biri vardı. Gulumsuyordu , yüz hatlari bana benziyordu ama cok korkunçtu. Disleri simsiyah , zift gibiydi ama yinede ona bakmaktan kendimi alikoyamiyodum. Ayna ile neredeyse dipdibeydim , hissedebiliyordum onu. Nefes alışverişini duyuyordum. Aynaya deyiyordu artik yuzum ve cam önce ortadan catladi , sonraysa yuzume doğru paramparca oldu. Cok küçük , yüzlerce belki binlerce parçaya bölündü. Her yerim kan icindeydi.
     Lafa girerek " Orada gördüğün sey , geçen gün tuvalette gördüğün şey miydi ? " dedim.
Çekinerek " Evet " dedi.
" Saçma , bunlar sozde hocaların para kazanmak icin uydurdugu yalanlar , etkisinde kalmışsındir " dedim.
Kaan elini masaya vurdu ve kaşlarını çatarak " Cinlere inanır mısın Doktor ? " dedi. Bembeyaz olmuştum , kalp ritmim hızlanmıştı. Gozlerime bakıyordu , fakat bunlar Kaanin gözleri değildi. Birseyler hissediyordum , odada , yanimda hatta tam ensemin dibinde birşey hissediyordum. Fakat odada Kaan ve benden başka kimse yoktu. Tam burnumun dibinde nefes alışverişini hissediyordum. Korkuyordum , kekeleyerek " Evet Kaan, inanıyorum. " dedim. Bu sefer daha sert bir şekilde vurdu elini. inanin öyle güçlü vurdu ki masadan çatlama sesi geldi.

" Hayır Doktor , onları gormeden , onlari hissetmeden , onlarla konuşmadan onlara inanamazsın. Sadece inandığını zannedersin. " dedi.
" Kaan , iyi misin ? Korkutuyorsun beni. " dedim.
" Kaan yok Doktor , hic olmadıda. Hep biz vardık , sadece biz. Kaan sadece bir beden ruhu ise biziz. " dedi.
Sandalyem ile geriye dogru geldim , korkmuştum gerçekten korkmuştum. Ellerim titremeye başladı , " Seher " diye bağırdım tum gücümle.
Kaan hayatımda gördüğüm en pis gülüşü yaparak " Bizden kacamazsin. Seni Allah bile kurtaramazken , sen bir çamurdan mı yardım istiyorsun ? " dedi kahkaha atarak ve " Elbet bir gun yalniz kalacağız Doktor , elbet bir gün " dedi ve odaya Seher girdi.
     Seher odaya dalmıştı , ben masadan tamamen uzak , arkamda ki duvara yapışmıştım. Gözlerim ile Kaan'a odaklanmıştım , gözlerimden korku akıyordu. Seher beni öyle görünce yanıma koşarak , " Ramazan Bey , iyi misiniz ? Ramazan Bey ? " diyordu tedirgin bir şekilde. Kaan'ı gösterdim. Seher yüzünü Kaan'a çevirdi. Bayılmıştı , Seher Kaan'ı kucaklayarak odadan çıkardı. Hala duvara yapışıktım. Az önce ki yaşadılarımı yorumlamayı bırakın düşünemiyordum bile , aklıma getirmemeye çalışıyordum , aklımdan tamamen silip atmaya çalışıyordum. Böyle olayları çok duymuştum , çok okumuştum hatta birinci ağızdan bile dinlemiştim fakat bunu yaşamanız ... inanın canınızı verebilecek kadar inandığınız herşeyi şüpheye sokuyor. Düşünemiyordum , odamın kapısını açtım , Seher yerinde yoktu. Lavaboya gittim , yüzümü defalarca yıkadım. Su buz gibiydi fakat hissetmiyordum çünkü zaten bütün vücudum donmuştu. Kolum tekrardan kanıyordu , bezi tekrardan yıkayıp sardım koluma. Aynalar hala yapılmamıştı. Duvara sırtımı verip yavaşça yere çöktüm. Kafamı ellerimin arasına alarak tüm gücümle bastırıyordum , az önce ki cümleler hala kafamın içindeydi , duymak istemiyordum , kendi kendime vuruyordum , zarar veriyordum. Deliriyor muydum ?
     Odama geri döndüm , kapıyı kilitledim , pencereyi açarak sigara yaktım. Kaan'ın , daha doğrusu Kaan'ın içindeki her neyse onun söylediği cümleleri düşünüyordum. Kabus gördüğümde ki ormanda bana seslenen ile aynı sesti. O an bunu fark ettim. Kadın sesiydi , ama inanın bir fil kadar kalın ve güçlüydü sesi. Her harfi bastırarak söylüyordu , her kelimesinde kalbim yerinden çıkacakmışçasına korkmuştum , yalnız da değildi. Yüzlerce nefes hissettim burnumun dibinde. En başından beri oradamıydılar ? Yoksa Kaan en başından beri Kaan değil miydi ?

Delirmek üzereydim. Yıllardır iyileştirmeye çalıştığım hastalardan bir farkım yoktu. Korku. Korku insana herşeyi yaptırıyordu. Gözüm monitörde ki yansımama ilişti. Gülüyordum. Kendime gülüyordum , fakat ben gülmüyordum. Gözlerimi ovaladım , gözlerim çıkacakmışçasına bastırıyordum. Ağlamaya başlamıştım , çatlamış masamın üstüne gözyaşlarım akmaya başladı. Ben bir psikologdum , bilimsel yollar ile çözerdim sorunlarımı fakat buna hiçbir bilimsel çözüm bulamıyordum. Bilimselliği geçtim buna mantık bile yürütemiyordum.

Bilgisayarımın monitörünü açtım , mailime girdim. Kaan'ın tarafıma getirilmesi için Doktor Serap Hanımdan gelen mail duruyordu." Acaba ? " dedim kendi kendime. Mesaj atmak istedim , bir kaç saniye düşündükten sonra " Merhaba Serap Hanım , Ben *** Hastanesinden Psikolog Ramazan Serhatlı. Bir kaç gün önce sizin tarafınızdan gönderilen Kaan Bahadır adlı hasta hakkında konuşmak istiyordum. Müsait misiniz ? " yazdım ve gönderdim.
     Cevap gelmedi. Soru işareti bırakarak gönderdim. Bir kaç dakika daha bekledim. Hala bir cevap yoktu. internetten bulunduğu hastanenin numarasını aldım. O esnada Seher odaya girdi , ama bağırarak odadan çıkmasını söyledim. Telefonumu masadan alarak numarayı çevirdim. Bir kaç dakika sonra bir bayan açtı telefonu ve " Buyrun , *** Hastanesi ? " dedi." Merhaba , ben *** Hastanesinden Psikolog Ramazan Kadir Zor. Serap Hanım ile görüşmem gerek. Bağlama ihtimaliniz var mı ? " dedim." Tabi , bekleme de kalın lütfen. " dedi. Bir kaç saniye sonra bağlamıştı ve telefonun diğer ucundan " Merhaba , ben Psikolog Serap Bahçıvan, nasıl yardımcı olabilirim ? " dedi." Merhaba Serap Hanım , ben Ramazan Serhatlı , Kaan hakkında konuş-... " cümlemi tamamlayamadan telefonu kapatmıştı. Tekrar aradım , sonra tekrar , defalarca aradım , bağlamasını söyledim fakat Serap Hanımın meşgul olduğunu , şuan da kimse ile konuşamayacağını söyledi.

Telefonu masanın üstüne koydum, sinir ve korku ile ağlamaya başladım.

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin