Kul 8

1.5K 40 0
                                    

     içeri geldiğinde elinde tepsi vardı. Üstünde de çaylar vardı yeni demlemiştim dedi güleç yüzlü biriydi çaylarımızı içerken adlarımızı sordu kendini tanıttı adı mahmut'muş ilçede ufak bir memuriyette çalışyormuş. Selim konuşmaya girdi bize siz mi yardım edeceksiniz konuyu biliyorsunuz heralde adam çayı kenara koyup evet dedi konuyu biliyorum ama yardım edemiyecem peki hoca bizi buraya neden yolladı dedim çünkü size yardım edecek adamı tanıyorum çevre köylerden birinde kalıyor adresini bulmak kolay değil o yüzden hoca sizi bana yolladı ne zaman gidecez dedi selim bu gece burda kalın yarın ben sizi götürecem yol yorgunusunuzdur dedi bize ufak bir oda gösterdi iki çekyat vardı battaniye falan getirdi yatağı hazırladı rahatça uyuyun bu evde size kimse bulaşamaz dedi odadan çıktı selimle valizlerden pijamalarımızı çıkarıp giydik kabus falan umrumuzda değildi hemen yatağa yatıp uyumaya başladık çok yorgunduk...
     Sabah mahmut abi bizi uyandırdı. Telefona baktım saat 11.00'e geliyordu. Kabus falan görmemiştim selime sordum gece kabus gördün mü dedim hayır dedi kalkıp içeri girdik. Mahmut abi kahvaltıyı kurmuştu kahvaltıyla beraber iyice kendimize gelmiştik. mahmut abi dedim nasıl oldu ne nasıl oldu gece kabus görmedik dedim gözüm köşedeki açık kurana takıldı biz rahat uyuyalım diye tüm gece uykusundan feragat etmişti kurana baktığımı anlayınca siz bana emanetsizsiniz dedi ama nasıl olur bunlar camide bile namaz kılarken bana musallat olmuşlardı allah'ın işi bilinmez dedi selim de bi köşede bizi izliyordu elbiselerimizi giyip dışarı çıktık mahmut abiyi bekledik o da dışarı çıktı arabaya bindik arabayı mahmut abi kullanacaktı. 1 saat yolculuktan sonra saat 12 gibi gideceğimiz yere vardık mahmut abi anahtarı bana verip geldik diyip önümüzdeki evi gösterdi 2 katlı bir evdi tahminime göre alt katı ahırlıktı 2. Kata doğrudan merdiven vardı merdiveni çıkıp kapıyı çaldık...
     Kapıyı ufak bir çocuk açtı 5 yaşında vardı yoktu. içeri girdi kısa boylu başında namaz takkesi olan orta yaşlarda bi adam geldi buyrun dedi içeri aldı bizi geçip oturduk. mahmut abiyle konuşmaya başladı dediğin gençler bunlar mı dedi evet dedi mahmut abi. Adam bize gördüğümüz kabusları başımızdan geçen olayları sordu. En sonunda Bi kadın ismi söyledi tahminimce karısı olan bi kadın içeri girdi malzemeleri getir dedi kadın içeri on dakika sonra geri geldi elinde genişçe bi leğen vardı leğeni adamın önüne indirdi leğenin içinde iki ibrik vardı biri ufak boyluydu diğeri de iriceydi kadın tekrar gidip elinde kalem ufak boyutlada bi kaç kağıtla tekrar geldi. ali yi alıp getir dedi adam biraz önce kapıyı bize açan ufak çocuğu kadın alıp getirdi oğluydu heralde soy dedi adam annesi don atlet kalıncaya kadar soydu adam leğenin başına oturdu...
     ibrikleri çıkardı ilk önce büyük ibriktekini dökmeye başladı suydu dökdüğü hepsini boşalttı sonra küçük ibriktekini dökmeye başladı yağ gibi bi şeydi ondanda biraz döktükten sonra kadının getirdiği ufak kağıtlara birşeyler yazmaya başladı işi bitince cebinden bi çakmak çıkarıp yazdıklarını sırasıyla yakıp leğenin içine attı tüm kağıtlar bitince ali yavrum gel dedi çocuğu tuttu ayaklarını leğenin içine koy dedi çocuk leğenin içinde ayakta duruyordu kadında bu arada tüm perdeleri kapatmıştı ortam loştu adam bazen sesli bazen içinden bi şeyler okumaya başladı okuma bitince oğlum dedi suya bak ne görüyorsun dedi. çocuk arabça konuşmaya başladı birden devamlı suya bakıp hızlı bir şekilde konuşuyordu adam bi anda telaşlandı çocuğu leğenden çıkardı çocuk keğenden çıkınca adamın koluna yığıldı adam çok üzülmüştü çocuğu sedire yatırdı karısına seslendi leğeni ne yapacağını biliyorsun dedi çocuğun başına döndü çocuğun durumun iyi olduğunu görünce rahatlamıştı hanım bize çay koy diye içeri seslendi...
   
Çaylarımızı içerken maalesef durumunuz çok kötü dedi size musallat olanlar çok şerliler dedi hem de en kötülerinden ifritler dedi ama işin içinde başka bi iş var ama çocuk dayanamadı dedi mahmut abi araya girdi ne olacak çocukların hali dedi merak etmeyin dedi ben yapamazsam benden iyileri yapar dedi tanıdığınız var mı dedim var merkez de oturuyor diyip artan kağıtlardan birine adresini adını soyadını telefonunu yazdı kusura bakmayı benim yapabileceğim birşey yok bu işe de tövbeliydim zaten ama mahmut abinin hatrı vardı çocuk dedim o ne olacak merak etmeyin leğenin içine girdiği andan itibaren hiçbirşeyi hatırlamaycak o ara transa geçiyorlar dedi çayımızı içip kalktık para vermek istedim ama kabul etmedi ben de orda olan masanın üzerine babamdan aldığım paranın bi kısmını bıraktım çocuğa birşey alırsınız vicdan azabımı bi nebze olsun geçirir dedim Mahmut abi de uzatma kardeş dedi adam sonunda kabul etti ordan çıktık arabayı ben sürüyordum mahmut abinin eve geldik abi dedim biz rahatsız etmeyelim seni gidelim dedik bizi misafir etmek istedi ama kabul etmedik adamın verdiği adrese sürdük. Merkeze çabuk varmıştık ama adresi bi türlü bulamıyorduk şehrin varoş denilen yerlerinden biriydi en sonunda mahalleyi bulduk...
     Selim dedi şu bakkalın önünde dur kağıdı alıp bakkala girdi. Birazdan tekrar çıktı tamam aldım adresi adamın adını söyledim sadece dedi adam hemen adresi verdi sonunda evi bulmuştuk. sarı boyalıydı eskiceydi biraz ev, kapıyı çaldık yaşlı bi adam açtı bizim köyün imamına benziyordu görünüşü buyrun kime bakmıştınız evladım dedi selim bize buranın adresini veren adamın adını söyledi bizi buraya o yolladı bi müşkülümüz var dedi adam buyrun evladım dedi bizi içeri aldı açmısınız dedi kurt gibi açtık evet dedik içeriden birisine seslendi muhtemelen karısıydı salona geçip oturduk bi kadın geldi karısı olduğuna iyice emin olmuştum sofra kurdu yedik çaylarımızı içerken ee derdiniz nedir gençler dedi anlatmaya başladım sonra aynı hikayeyi selim'den tekrar dikkatle dinledi. Peki sizi buraya yollayana adam bişey yapamadımı dedi yok beni aşar diyip size yolladı bi de ordaki olayı anlattık gece oldu şimdi uyuyun dinlenin iyice korkmayın yarın sizin işi halledecem dedi karısına seslendi bizim için yatak serdiler selim ile hemen uyuduk o yorgunlukla...
    
O gece garip bi kabus gördüm hocanın evinde ayaktaydım dışarıdan sesler geliyordu ama çok sinirliydi sesler içeriye girmek istiyor ama giremiyorlardı camlar zangırdıyordu ama hiçbiri giremiyordu bi anda doğruldum ezan okunuyordu selim' de ben le aynı anda doğrulmuştum kabus mu dedi evet dedim. kapının altından ışık geliyordu heralde hoca namaza kalkmıştı kalkıp bizde namaz kılalım dedik kapıyı açtık hoca seccadeyi sermiş gömleğinin kollarıyla uğraşıyordu gençler namaza mı kalktınız dedi evet dedik lavabo şu tarafta şu dolabtada seccade var dedi selim'le ben abdestimi alıp namaza durduk namaz bittikten sonra divanda oturan hocanın yanına gittik anlatın bakiyim ne kabus gördünüz dedi anlattık onlar dedi bu eve giremez girende yok olur dedi gücünüz yerindeyse halledelim sizin işi dedi geçin içeri oturun dedi salona geçtik hoca elinde tepsiyle içeri girdi yere bırakıp kendi de başına geçti tepsinin için toprak kap, kabın içinde su ufak bi tabak tabağın içindede garip bi sıvı vardı kalem bi parça kağıt ve bıçak yarabandı kutusu vardı gençler tepsinin başına gelin dedi...

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin