Cinlerin Kan Davasi 2

1.6K 38 5
                                    

     Abimin bedeninin yanına geldiğinde yüzü daha net görülebiliyordu. Bu nasıl bir insandı böyle? Siyah,bakımsız uzun saçları ve kararmış dişleri vardı. Yere bakarak ilerliyordu bu yüzden gözlerini göremedim. Abimin bedeninin başında eğildi, abimin bedenini kucakladı ve ayağa kalktı. Ben bunları hareketsiz ve aynı durduğum yerde izliyordum. O mekanda bir hayalet gibiydim. Abimin bedenini kucağında, arkasını döndü ve kırık kapıya yöneldi. Beni o da farketmemişti. Bir insanın bu bakar bakımsız ve çirkin olması normal miydi? Asıl soru bir insanmıydı?
     Sabah kalktığımda muhteşem bir kahvaltı hazırlamışlardı. Beraber oturduk, kahvaltımızı ettikten sonra Harun amcasına gideceğimizi söyledi. Bende tamam deyip yemeye başladım. Karnımızı iyice doyurduktan sonra yola koyulduk. Amcası aynı semtte oturuyordu bu yüzden yol uzun sürmedi. Vardığımızda amcası açtı kapıyı. Içeri buyur etti. güler yüzlü bir insandı, kanım ısındı ona. Evli değildi, hiçte evlenmemişti dolayısıyla yanlız yaşıyordu. Ev çok büyük değildi ama içi iyi döşenmişti. Iyi para kazandığı belliydi ama bütün bu parayı nereden kazanıyordu? Yaptığı üfürükçülük işi bu kadar para kazandırıyormuydu ona? Üfürükçü diye tabir ediyordum onu çünkü bunların yaptığı işlere tam anlamıyla hiçbir zaman inanmamıştım.
     Odaya geçtik oturmaya başladık.
B:ben H:Harun E:Harunun amcası Emin

E:Hoşgeldin oğlum, adın ne senin?
B:*** amca.
E:Amca demene gerek yok Emin abi diyebilirsin.
H:Amca telefonda da bahsettiğim gibi arkadaşın böyle bir sorunu var. Ne yapabiliriz, nedir sence bu?
E:Valla yeğenim anlıyacaz şimdi. Sen benimle gel oğlum Harun sen burada bekle.

içinde sadece 2 minder, tepsi,birkaç kase ve mum paketi vardı. Burası rituel odası gibi birşeydi galiba. Odanın hiç penceresi yoktu. içeri kapı hariç hiçbir yerden ışık girmiyordu. Otur oğlum mindere, korkma. Abdestlimisin dedi? Oraya gitmeden önce almıştım, hala daha bozulmamıştı evet dedim ve kapıyı kapatmak için ayağa kalktı.
     Kapıyı kapattıktan sonra odayı aydınlatan 1 mum vardı. Tepsinin üstüne 1 kase koydu. Içine mumu koydu. Mum eriyene kadar bekleyeceğimizi söyledi. Mumun erimesi saatler alabilirdi. Emin abi dua okumaya başladı ve şaşırtıcı bir şekilde yaklaşık 15 dakika sonra mum tamamen erimek üzereyken mumu söndürdü ve erimeyen kısmı kaseden aldı. Eriyen kısıma elimi daldırmamı söyledi. Küçücük kasenin içine elim bile zor sığardı bide daldırmamı söyledi. Bismillah çekerek elimi soktum. Şaşırdım. Elimi derine bastırdıkça gidiyordu, kasenin altı boşluk gibiydi. Sonra elimi birşeyin tuttuğunu hissettim.
     Elimi kavrayan şey yumusakti fakat bir türlü bırakmıyordu. Tedirgin gözlerle Emin abiye baktım bana kafasıyla sıkıntı yok işareti yaptı. Sıkıntı yokmu? Korkudan titrediğimi hissediyordum. Dua okumaya devam ediyordu. Okumayı bıraktığı an o varlıkta elimi bıraktı. Elimi çekip çıkardım direk. Elimde erimiş mum kiri bile yoktu. Içeri geç ben geliyorum dedi. Içeri geçtim Harun meraklı gòzlerle bana bakıyordu. Sessiz kalmayı tercih ettim. Emin abi geldi içeri 5 dakika sonra. Sorunun ne olduğunu anladım gibi ama tam olarak çözmemiz zaman alabilir dedi.
     Bu başına gelen şeyin direk seninle ilgili olduğunu düşünmüyorum. Etkisi senin üzerinde değil ama yapılan bazı şeylerden dolayı etkisi sana yansımış.
B:Ne gibi şeylerden hocam, kime yapıldığını biliyormusunuz?
E:Yok, daha birşey öğrenemedim ama ailenin yaptığı birşeylerden dolayı sana oluyor bu,tek bildiğim bu.Git evinde dinlen,bu muskayıda al sadece tuvalette çıkar o zamanda elinde tut dedi. Evde o varlığın artık olmadığını ve muska sayesinde ondan korundugumu da ekledi. Tam evden çıkarken yatmadan önce okumam için 2 dua yazdı kağıda ve verdi.
     Eve gittim, Harunlarda kalmak istiyordum fakat Emin abi bana kendi evimde kalmamı söyledi. Harunda benimle beraber kalmak isteyince teklifini reddetmedim. Oturma odasındaki koltuklara yatak serdik ve 2 kişi karşılıklı yattık. Emin abinin verdiği duaları okudum ve yattım. Gece uyandım, Harun birşeyler söylüyordu, kendi kendine konuşuyor gibiydi. Bir an uyandığımı belli etmek istemedim ve onu dinlemek istiyordum fakat o kardeşim gibiydi. Kalktım yanına gittim kendi boğazını sıkarak küfürler savuruyordu. Ama anlamadığım küfür ettiğini yanına gidince farketmiştim.
     Ne yapacağımı bilmiyordum, müdahale etmeye korkuyordum. Sonra aklıma hocanın verdiği dualar geldi alıp onları okumaya başladım. Harun ben okudukça daha fazla tepiniyor gibiydi.2. Duayı bitirmek üzereyken ayağa kalktı gözlerinin içi simsiyahtı. Bana bakıp enne-uy rezil dedi ve ben duayı bitirir bitirmez Harun yere yığıldı. Kaldırıp yatağa yatırdım. Başucuna oturdum, korkuyordum fakat en yakın arkadaşımdı o,onu öyle bırakamazdım sabaha kadar hiç uyumadım. Harun kalkınca başucunda beni gördü ve gülümseyerek
-Erkencisin bakıyorum dedi. Geceki olaylardan haberi yoktu. Bende bahsetmemeye karar verdim,onu korkutmak istemiyordum. Evet dedim ve kahvaltı hazırlamak için mutfağa gittim. Mutfağa gittiğimde o bıçak gözüme çarptı.O bıçağı gördüğüm günden beri abimin odasına hiç girmemiştim. O odada birşey olmalıydı. Elime bıçağı aldım ve geri dönüşü olmayan bir yola girdim...
     Abimin odasına doğru yöneldim ve 10 saniye sonra kapıdaydım. Elimi kapı koluna uzattığımda istemsiz bir şekilde titredim. Kararımı değiştirip Harunuda çağırıp beraber girecektik.Ama buda mantıklı değildi hele birde gece olanları düşününce onu dahada işin içine sokmak istemedim. Kapıyı açmaya çalıştım, kilitliydi.Abim hiçbir zaman kapısını kilitlemezdi. Içeride ne varsa o varlığın içeridekini korumak için kapıyı kilitlediği belliydi. Bıçağı anahtar deliğinden soktum ve tahmin ettiğim gibi arkadan da kilitlenmiş değildi. Kilitleyen her neyse anahtarıda alıp gitmişti. Kapıyı omzumla açmaya çalıştım olmadı. Harun sese gelmişti zaten,ne kadar aptalım. Tormavida getirmemi söyledi, bulup getirdim. Anahtar deliğinden soktu,3-5 hareket ettirdikten sonra kapıyı açmayı başardı. Kapıyı açtık, içeride değişik hiçbirşey yoktu.Biz öyle sanıyorduk...
    

içeri girip odaya bir göz attık, birşey bulamadık. Kapıyı açık bırakarak odaya gittik ve Harun artık bana giyinmem gerektiğini amcasının yanina gideceğimizi söyledi. Tamam deyip odama gittim giyindim. 5 dakika sonra kapıdaydık, çıktık kapıyı kilitledim ve yola koyulduk. Amcasının evine vardığımızda Emin abi direk Haruna iyi misin diye sordu. Geceki olaydan bahsediyordu galiba ama nasıl anlamıştı? Bana gel hadi dedi ve odaya geçtik. Yine aynı olayları tekrarladık ve Emin abi dua okurken ben elimi daldırdım yine. Elimi yine bir varlık tuttu fakat bu sefer acı hissediyordum. Soğuk soğuk terliyordum. Elimi tutan şeyin bu sefer çok sıkı kavradığını anlayabildim. Emin abiye baktım, bana hiç bakmadan dua okumaya devam ediyordu. Mumu yakmak için kullandığı çakmakla tepsideki kasenin dibini ısıtıyordu. Kase metal olduğu için ısı daha fazla etki ediyordu ve elimin yandığınî hissediyordum.20 saniye içinde acı 10 katına çıktı ve çığlık atmaya başladım.Ben çığlık atarken Emin abi sakinliğini koruyup dua etmeye devam ediyordu. Çakmağı söndürdü ve müyyim ve kehna dedi. Elimi çıkarmamı işaret etti ve elimi çıkardığımda elimde birşey tuttuğumu fark ettim. Elimdeki nesneyi aldı ve hızlı şekilde odaya gitti peşinden gittim. Telefonunu alıp birisini aradı. Konuşurken ondan hocam diye bahsediyordu. Telefonu kapattığında biraz üzgün gördüm onu, nedenini anlamam uzun sürmedi.

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin