Sahipli Kiz dört

1.5K 43 9
                                    

          Annemler amcamlar başımdaydılar annem ağlıyordu, oğlum ne oldu sana gül gibi çocugum neden böle yapıyorsun ne oluyor sana diye ağlıyordu. Babam ne oldu oğlum neden tüm evi dolandın, bağırarak arapca (veya farsca) konuştun neler gördün birşey seni korkutuyormu dedi.

Artık olayın ciddiyetini anlamıştım herşeyi anlatma vakti gelmişti sanırım...
     Öncelikle bir bardak su istedim. deli gibi susamıştım. Ağzım dilim kuruydu, korkuyordum hep izleniyordum sanki o his vardı, babam dedi anlat olum işin aslını, herşeyi anlattım büşrayı rüyaları o geceyi.
Ben anlattıkca annem ağladı,babam amcam yengem herkez şok olmuştu. Daha önce neden sölemedin oğlum başında böle bir musübet varsa dedi babam. Ne bileyim baba büşra sizede zarar gelebileceğini söledi bende korktum, aslında ilk başlarda inanmamıştım dedim..
Evde hemen kuranlar okunmaya başlamıştı, annem yengem 3-4 tane daha köyden kadın gelmişti hepsi kuranlar okudu bana muska yaptı, bitane teyze (sonradan vefat etti Allah rahmet eylesin)
biraz rahatlamış gibiydim sanki evden bi yük kalkmıştı.. Akşam olmaya başladı, babam istersen bizle yat dedi fakat, çocukmuyum baba dedim siz yatın bugün okunan kuranlar bana çok iyi geldi. Ben uyurum eğer birşey olursa haber ederim dedim. Herkes yattı bende yatağıma yatmıştım, fakat aslında ölümüne korkuyordum ailemde etkilenmesin diye belli etmiyordum, ama gizli gizli ağlıyordum durumum içler acısıydı.
Artık yavaşdan uykum gelmişti tam dalıyordumki dışarıdan bir sesin kerim dışarıya gel dediğini duydum, camdan dışarıya baktığımda büşranın dışarıda olduğunu gördüm. Artık kurtulmak istiyordum bu kızdan, hiç umursamadım yatağıma yattım, fakat yine aynı ses
kerim dışarıya gel fazla zamanım yok dedi. Mecbur dışarıya çıkacaktım başka şansım yok gibiydi.
     Artık ne olacaksa olsun lan dedim kendi kendime, yeter bu kadar korktuğum ayetel kürsi okudum ve yavaşca kapıyı açtım.  Salondan geçtim dış kapıyı araladım, fakat hemen dışarı çıkmak istemiyordum. Emin olmalıydım başka birşeyin orada olmadığından, etrafı iyice kontrol ettim. Büşranın bulunduğu ortam diğer yerlere göre daha karanlıktı, bundan eminim ama herhangi birşey göremedim, büşranın yanına doğru gittim. Korkuyordum, belli etmemeye çalışsamda her halimden korkuğum belliydi. Ne var ne oldu dedim, kerim dedi senden herşey için özür diliyorum evden kaçtım, senle konuşmam lazımdı, sana en başta beni bırakman gerektiğini sölemiştim. Fakat sen bırakmadın, artık ne sen ne de ben eskisi kadar rahat değiliz.
Her dakikamız korkuyla geçiyor,ben her gün onu görmekden bıktım . Her zaman yanımda benimle birlikte şu anda da burada, ben artık alıştım bi şekilde fakat sen büyük tehlikedesin.  Seni bir şekilde öldüreceğini söledi,bu köyden hemen ayrılman gerek dedi.
Artık bu tür konuşmalara alışmıştım, bana normal geliyordu. Büşra konuşmasına devam etti, evde hiç kuran okuttunuzmu? Saşırdım bunu o bilemezdi, karşı köydeydi bunu nasıl bilebilirdiki? Korkarak evet yanıtı verdim ve içimden bildiğim tüm duaları okuyordum, büşranın gözleri adeta yerinden çıkacaktı. Daha çok kızdırdınız hemen köyü terkedin, ve birdaha buralara asla gelmeyin deyip koşarak uzaklaştı. Korkum artık 2 kat daha artmıştı,artık her bulunduğum ortamda onu hissedebiliyordum. Hemen eve girdim ,okunulan kuranların etkisinden olmalı
artık evin içine giremiyordu sanırım çünkü eve girdiğimde ferahlık bi rahatlama hissediyordum. Büşranın dediklerine kafam takılmıştı,hemen babamı uyandırdım, baba burdan hemen gitmemiz lazım artık burda durmak istemiyorum hemen gidelim dedim..
     Babam şaşırdı, ne diyorsun olum yine rüyamı gördün dedi. Anlatıcam baba ama hemen kalk eve dönmemiz lazım dedim, annemi uyandırdım ne olduğunu bile anlamadılar. Babam, yarın sabah erkenden gideriz oğlum şimdi git yat kimseyide rahatsız etmiyelim dedi.
Peki baba fakat erkenden gitmemiz lazım dedim. O gün annemlerin yanında yatmıştım, gece dışarıdan gelen garip seslerle uyandım, fakat bakmak istemiyordum. Gözlerimi yumdum ve uyudum, o gün başka rüya görmemiştim..
     Ertesi gün oldu,erkenden bavullar hazırlandı arabaya yerleştirdik.  Amcamlarla halamlarla vedalaştık,nihat benim can dostumlada vedalaştık ayrılmam gerekiyordu belkide onu birdaha asla göremeyecektim,fakat gitmem gerektiğinide biliyordum.
Herkezle vedalaştıkdan sonra  arabayla köyün çıkışına doğru yaklaşırken büşrayı gördüm, ürkek bi vaziyetteydi ağlamakdan gözleri kırmızılaşmıştı. Adeta içim parçalanıyordu fakat elimdende birşey gelmiyordu gitmek zorundaydım..
     Köyden çıkmıştık artık bir yanım hüzünlü fakat diğer yanımda ölümüne mutluydu, o köyden ayrılmıştım lan daha ne olabilirdiki? Köyle bizim şehrin arası rahat 6-7 saat vardı, iyi bi yolculuk geçiriyordum. ilk başlarda hatta yolda 1 saat felanda uyumuştum okadar rahattım yani. o köyün yakınlarında olmak beni bitiriyordu en başında keşke gitmeseymişim.

Seyahat ederken bi ara yemek yemek için lokanta gibi bir yerde durduk, annemler yemeklerini yerken ben tuvalete gittim elimi yüzümü yıkamak için. Herşey normaldi fakat ben birazda yusuf yusuftum, normal işedim ellerimi falan yıkadım
aynaya bakıp kendi kendime, ulan ne berbat bi haldesin nereden geldin bu köye bitirdi seni ama kurtuldun artık, gibi şeyler diyordum içimden. Bi ara daldım sanki dalmak istedim gözlerim aynaya baka kalmıştı hiç unutmam nutkum tutuldu kıpırdıyamadım.
etraf karanlıklaşmaya başlamıştı, işin ilginç yanı ise lambalar hala yanıyordu.. (evet beyler o anı hayal dahi edemezsiniz hani korku filmlerinde olur ya onlar hikaye benim yaşadığım duyguları başkası yaşasaydı intahar ederdi)

etraf dahada karanlık oluyordu, fakat ben ne kaça biliyordum neden babama seslene biliyordum adeta kalmıştım öle.  Bir ses içimden arkanı dön dedi, korkuyordum dönmek istemiyordum ama sanki kendimi mecbur gibi hissediyordum dönecektim mecbur...
     arkamı döndüm dönmek zorundaydım beynim öle istiyordu adeta beynimi biri kontrol ediyordu, yavaş yavaş dönmeye başladım arkamı ben döndükce kalbim daha hızlı artıyor etraf artık dahada karanlık oluyordu fakat o sırada kimsede tuvalete gelmiyordu
ben yalnız kalmıştım. arkamı döndüm hiç birşey yoktu ama birşeylerin orada olduğundan adım gibi emindim yavaşca kapıya doğru yöneldim ama koşamıyordum sadece ufak adımlar atabiliyordum, tam kapıya ulaşacakken yine aynı ses "ben sevdim sen öleceksin" "ben sevdim sen öleceksin" "ben sevdim sen öleceksin" lan artık kafayı yiycektim, yeter lan dedim içimden yeter git artık bıraktım işte peşini daha ne yapmamı bekliyorsun, sadece birşey daha söledi orada, "bitmez" "bitmez", artık ne olursa olsun modundaydım
yeter lan dedim öldüreceksen öldür artık dayanamıyorum bitsin bu zulum Allahım bıktım dayancak gücüm yok nerden geldim o köye lanet olsun nerden tanıdım büşrayı diye uzun uzun sayıkladım birden karanlık gitti herşey normale dönmüştü ben ise kendime yine aynanın karşısında bakıyordum..
    

    

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin