Gömü ve Cin Musallatı 6

1.3K 39 9
                                    

     Uzun uzun aramalardan sonra anca hocanın evini bulmuştum adıyamanın bir ilçesinde ıssız bi yerdeydi evi dolayısıyla bulmam zor olmuştu hocanın evine vardığımda geceydi. Arabadan indim kapısını çaldım.
inşallah hemen kovmaz beni yorgunluktan ölüyorum bari biraz dinlensem içimden dedim.
Ev baya eskiydi. Hepinizin illaki bir kere gördüğü kerpiç evlerdendi. Kapısıda tahtadandı. Kapıyı bir daha çaldım. Kapı açıldı. Ak sakallı nur yüzlü bir dede vardı karşımda. Kürtçe birşeyler dedi. Bende gram kürtçe yok. Dede türk'üm ben dedim. Kusura bakma evladım dedi.
yok dede ne kusuru gece gece seni rahatsız ettim kusura bakma dedim.
Tanrı misafirisin sen başımın üstünde yerin var gec içeri dedi.
içeri geçtim içerisi bildiğiniz köy evi otur evladım ben geliyorum dedi.
Mindere oturdum. Dede elinde bi siniyle içeri girdi hemen kalktım elinden aldım yere koydum.
Sinide kahvaltılık şeyler vardı zeytin yoğurt bal çökelek. içecek olarak da ayran vardı.
Karnımda açtı. Dede, sen yemek ye ben içeride namaz kılacam. sen geldiğinde de namaz kılıyordum o yüzden kapıyı gec açtım dedi.
Allah razı olsun dede dedim.
Afiyet olsun dedi. Yan odaya geçti. Ben biraz birşeyler yedim. Karnım doyar gibi olunca yorgunluktan biraz uzanayım dedim. Uzanır uzanmaz uyumuşum.
     Sabah uyandığımda üstümde yorgan.
Başımın altında da yastık vardı.
Güzel bi uyku çekmiş kendime gelmiştim. Dışarıya çıktım kimse gözükmüyordu. Evin arka tarafına gittim bahçe vardı. Hoca eğilmiş birşeyler topluyordu. Hocam kolay gelsin dedim sağ ol evladım dedi geldi yanıma hadi kahvaltı yapacaz dedi. Mutfağa gectik çayı demledik kahvaltık şeyler hazırladık yedik kahvaltıdan sonra abdest aldım sabah namazını kaza ettim. Öğlenin vakti girmişti yakınlarda cami yoktu ezan sesi de gelmiyordu. Saate baktım ezan okunmuş olmalıydı öğleyide kıldım. Hoca geldi o da namaz kıldı ben minderde oturmuş hocanın namazını bitirmesini bekliyordum. Namazdan sonra hoca bana döndü evladım seni sabah namazına kaldırmak istedim fakat derin uyuyordun bi kaç defa dürttüm uyanmadın dedi.
Hocam yorgundum bütün gün araba sürdüm ondandır dedim.
Beni tanımak için bikaç soru sordu ne okuyorum ne yapıyorum diye anlattım. Fakat neden geldiğimi sormamıştı.
Hocam buraya neden geldiğimi biliyor musunuz dedim.
Yok evladım fakat benim yanıma insanlar iki sebebten gelir
Ya hayır duamı almak için ya da başları diğer alemle derde girdiği için
Anlat senin derdin nedir dinleyeyim dedi.
Olan biten herşeyi en ince ayrıntısına kadar anlattım.
Hoca hiç lafımı bölmedi.
Ben bitirdikten sonra akşam namazını bekleyelim bakalım neler yapabiliriz dedi.
O zamana kadar istersen dinlen istersen biraz dışarda gez buraların havası temizdir için açılir dedi.
Ben biraz gezeyim hocam anca zaman gecer yerimde duramıyorum bu mevzu yüzünden dedim.
Tamam evladım ben burdayım dedi.
Dışarı çıktım bi sigara yakayım dedim fakat sigaram kalmamıştı arabaya bindim yakınlarda bi yerde dükkan aradım biraz zaman aldı fakat bulmuştum bu sırada ikindinin vakti girmişti bi mescit bulup onu kıldım. Namazdan sonra hocanın evine döndüm birlikte birşeyler yiyip akşamı bekledik.
Vakit girince hoca imam oldu bende onun arkasında beraber akşamı kıldık.
Namazdan sonra hoca yüzunü bana döndü önce yasin ardından mülk ayetel kürsi ve fatiha okudu. Bana evin dışında yüklük var içeri gir bi sandık göreceksin içindekileri bana getir dedi. Çıktım evden yüklüğe girdim sandığı buldum içini açtım bi bakır kap kabın içinde camdan 5 10 tane şişe vardı hepsinin içinde farklı farklı sıvılar vardı. Onun dışında bi bıçak vardı aldım onları getirdim içeriye.
     Hocanın önüne koydum.
Mutfakta ufak bi tepsi var bi de gelirken bi bakraca su koy getir. Dediklerini yaptım. Ben içeri girerken hoca da dolabın birini açmış kağıt ve kalem çıkarmıştı. Kağıtlar sapsarıydı saman kağıdı olduğundan değil başka tür bir kağıt gibiydi ve çok eski duruyordu. Otur karşıma dedi. Oturdum.
Bakır kaseyi önüne koydu içine biraz su koydu diğer şişelerden bi tanesinden bi sıvıyı kasenin içine döktü çok güzel bi kokusu vardı odanın her tarafına yayılmıştı koku.
Parmağını uzat dedi uzattım bıçak ile ufak bi kesik açıp kanımı kasenin içine damlattı. Bi parça bez uzatıp yaranı sar dedi. Ben kesiği sararken hoca kağıdın üzerine arapça adımı yazdı. Çok güzel bi yazısı vardı. Güldüm neden gülüyorsun dedi. Yazınız çok güzel hocam. Senin adını yazdım dedi arapça biliyorum hocam dedim. Memnun olmuş bi şekilde hoca bu defa gülümsüyordu. Annenin adı nedir dedi. Kıymet dedim. Adımı yazdığı kağıt parçasını çevirip annemin adını arapça yazdı. Çakmağımı istedi uzattım. Annemin benim adımın yazılı olduğu kağıdı yakıp küllerini bakır kaseye septi. Sessiz ol dedi. Birşeyler okuyordu içinden. Mırıltılar eşliğinde anca duyabiliyordum. Arapça bildiğimden ne dediğini az çok çıkarabiliyordum birini çağırıyor gibiydi ya da bişeyi fakat kısık sesle okuduğundan tam anlamıyordum okuduğu şeyi üç defa tekrar etti. Yüzü sıkıntılıydı dördüncü tekrarından sonra yüzü normale döndü suya baktı bir süre kilitlenip kalmış gibiydi. Bana dönüp ortalığı toparla yavrum aldığın herşeyi yerine koy kaseyi de biraz uzağa gotür içindekileri dök kaseyi temizle onu da yerine koy ben yan odada olacam sabaha kadar sakın beni rahatsız etme evladım dedi.
     Kalktı yan odaya geçti.
Ne oldu şimdi dedim içimden.
Önce bakır kaseyi aldım dışarı çıktım evden uzaklaştım içindekileri döktüm. Bi sigara yaktım. Ne olduğunu düşünüyordum. Bikaç fırt çektim arkamı döndüm eve baktım. Donup kaldım evin etrafı kara çarşaf giymiş insanlar tarfından çevrilmişti. Gözümü ovdum tekrar baktım yoklardı. Eve doğru yürüdüm. Evin hemen dışında hortum vardı bakır kaseyi onla çalkalayıp temizledim eve girdim. Malzemeleri toparladım herşeyi yerli yerine koydum en son yüklükten aldıklarımı koymak için dışarıya çıktım malzemeleri sandığa koydum. Yüklükten çıktım gözüm hocanın olduğu odanın penceresine gitti perdeler çekiliydi içerideki mum ışığı dışarıya yansıyordu. Daha dikkatli baktım hocanın tek olması gereken odada bikaç gölge vardı. Kafamın içinde tonla soru vardı. Fakat cevaplayan yoktu mecbur sabahı bekleyecektim. Bi sigara yakıp içip içeri girdim. Durduk yere bi anda uyku bastırmıştı minderlere uzanıp yattım.

Türkiye De Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olayları 3 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin