B.81

169 17 25
                                    

Cüzdanımı unuttuğum için Hanbin arabayı geri döndürmüştü ve duyduğum şeyler gerçekten de beni şok etmişti. İçeri girdim. Jiyong'un karşısına geçip ona bir tokat attım.

-Bunu niye yaptın ?

-Şok olmuş gibiydin dediğimde kaşlarını çattı.

-Şok falan olmadım neden böyle düşündün ?

-Çünkü sana bir şey sordum ve cevap vermiyorsun

-Ji Eun şuan sinirlisin. Lütfen sa-

-Sakinleşmeyeceğim. Bana ne yapacağımı söyleme tamam mı ? Ben sana söylüyorum. Bana en azından bir açıklama borçlusun

-Bak lüt-

-Anlat ona Jiyong dedi Seunghyun. Jiyong şaşkınlıkla ona döndü.

-Hyung kafayı mı yedin ? Beni öldürür

-Neden seni öldüreyim ki ? diye söylendim. Gözlerimi kısık onu süzdüm. Ne bok yemişti ?

-Çünkü mantığınla değil duygularınla hareket ediyorsun. Zaten mantığınla hareket etsen sana bunu en başında söylerdim

-Korkak sesi ile ikimizde Hyorin'e döndüğümüzde ygden bir kaç kişi buna gülmüştü. Hyorin omuz silkti.

-Bana bir daha korkak dersen o dilini kese-

-Hey. Ona bulaşma Jiyong. Konuyu da geçiştirme. Heme açıkla

-İyi. Kang bizi öğrenmiş. Etrafta onu araştırdığımız. İçeriden biri söylemiş. Bu yüzden gitmemiz gerekti. Neden araştırdığımızı bulmaya çalışıyormuş. Sen yanımızda olsaydın tehlikeye gir- dediğinde tokat attım suratına.

-Tehlikede olacaktın. Sana zarar ve- bir tokat daha atacakken elimi tuttu. Havada birleşmiş ellerimize baktım.

-Sana bir şey olmasına izin vermezdim

-Bana sordun mu? Ne istediğimi sordun mu ? Ya ben gelmek isteseydim ki gelmek isterdim. Neden sanki bir hiçmişim gibi.. kendi kafana göre karar verdin

-Tek başıma karar vermedim. Dediğim gibi oylama yaptık

-Bizi kandırdı. Bize sadece bir ay sonra döneceğimizi söyledi. Bu yüzden bizde tamam dedik dedi CL. Jiyong göz devirdi.

-Kandırmadım. Planlarıma göre bir ay sonra depoya değil ama Seul'e geri dönecektik. İşler öyle gitmedi. Haru'yu tahmin ettiğim yerde bulamadık.

-Peki ben ne olacaktım ? Komik mi bu ? Dalga mı geçiyorsun benimle ? diye bağırdım. Sinirden elim ayağım titriyordu. Az kalmıştı ona öldürecektim.

-Bak Ji Eun

-Kang'ı geberteceğim diye sözünü kestim-

-Gerçekten bulduğumda ben de geberteceğim

-Ama önce seni geberteceğim Jiyong.

-N-Ne ? Bak canım

-Bana canım deme

-Ji Eun bak ben sana vurmam. Yani- dediğinde suratına attığım yumrukla kafası yana eğildi. Elim o kadar acımıştı ki gözlerim doldu. Kemik yığını.

-Seni şerefsiz. Ben.. ben size akşam yemeği bile hazırlamıştım. 8 saat sizi bekledim. Hiç aklıma senin sikik planların yüzünden çıkıp gideceğiniz gelmemişti. Telefon numaralarınızı bile değiştirmişsiniz. Hepiniz. Bu kadar mi vicdansızdınız. Kook bana gerçekten gittiğinizi bağıra çağıra söyleyene kadar gitmediniz sanıyordum. Hala oralardasın sanıyordum. Çünkü ben salak gibi söz vermiştim. Bırakmayacağım demiştim. Sandım ki... sende öyle hissediyorsun

-Ben seni anlıyorum ama

-Aması yok Jiyong. Ama yok. Sen benim ne kadar zor dönemden geçtiğimi biliyordun. Kardeşimin öldüğünü biliyordun, geceleri uyuyamadığımı, kendimi suçladığımı, tamamen batmışken bir aile bulduğum için, aile hissini bana verdiğiniz için ne kadar mutlu olduğum biliyordun diye bağırdım. Kendime engel olamıyordum. Onu gebertmek istiyordum.

-Ne ? dedi Haru. Zorla ayağa kalkmış ve Hyorin'e tutunumuştu

-Abi. O bu kadar şey yaşarken gerçekten.... sen onu bıraktın mı ? Kardeşini kaybetmişken dediğinde Hyorin'den destek alıp bize doğru geliyordu.

-Haru Kang cidden tehlikeli biri. Çok fazla adamı var ve Ji Eun'a zaten kin dolu. Eğer bizimle çalıştığını öğrenirse onu öldürmek için bütün adamlarını yollardı eminim. Onu korumaya çalışıyordum. Bilmiyorsun

-Bir tek sen her şeyi biliyorsun dimi ? Bir tek sen düşünüyorsun ? Ne kadar korkunçlaşmışşın. Birini yarı yolda bırakacak kadar. Sevdiği insani yarı, sana ihtiyacı olan birini yarı yolda bırakacak kadar. Benim abim bunu yapmazdı

-Neden hepiniz bana karşısınız ? Sizi korumaya çalışıyorum. 20 kişisiniz ve her birinizi korumaya çalışıyorum ama bana yaptığınıza bakın

-O 20 kişiye bir beni sığdıramadın ama Jiyong. Sığdıramadın ve bırakıp gittin dedim bana döndü

-Ji Eun gerçekten-

-Bundan sonrasına gerek yok. Her şey öğrendik. Ah sana da söyliyim biz gidiyoruz. Hyorin ben ve Ji Eun

-Haru hiç bir yere gitmiyorsunuz. Ne sen ne Ji Eun dediğinde alayla kahkaha attım.

-Abicim ben sırf inat edip bir adama sevdiğimi söylemediğim için 9 yıl boyunca hapis kaldım yani bana ne yapacağımı söyleme. Eh Ji Eun ile alakan olmadığına göre ona da bir şey diyemezdim. Ama iyi tarafımdan bak en azından senin gibi gizli gizli gitmiyoruz dedi ve Hyorin'le benim kolumdan tutup bizi odaya götürdü.

Sizce kim haklı ?

Jiyong?

Ji Eun?

Ve sizce 3lü gidebilecekler mi ?

ÇETEWhere stories live. Discover now