B.97

179 17 13
                                    


-Evet önceden burada yaşıyorduk dedim. Kızlar dışarı çıktığında Haru'da bileğimden yakalayıp beni dışarı çıkarmıştı. Meğer eski oturduğumuz yeri görmek istiyormuş. Benim götürmemi istedi. Kenardaki bisikleti kaldırdım. Bisiklet Ji Eun nunaya aitti. Giderken onu geri götürebilirdik. 

-Burası bir depo

-Evet ama büyük ve saklanması kolay çünkü şehir merkezine uzak. Terk edilmiş olduğu işin kimse de uğramıyor yani rahat oluyordu dediğimde kafa salladı ve deponun kapısını açtı. Peşinden içeri girdim. 

-İçerisi gerçekten çok güzel. Bunlar sizin mi ? 

-Evet ilk geldiğimizden bu yana sürekli bir şeyler alındı. Son  hali de bu

-Sen neden buraya geldin Ri ? dedi barın o taraftaydı. Bana döndü. 

-Öylesine 

-Anlatmıyorsun 

-Sende bir şey anlatmıyorsun dedim. Gülümsedi.

-Anlatılacak bir şeyim yok dediğinde istemsizce kaşlarım kalktı. Çok şey yaşamış bir insana göre fazla vurdum duymazdı. Yada iyi bir yalancı. 

-10 yaşımda...üvey babam tarafından istenmediğim bir şekilde kullanılmaya başladım. Ne olduğunu bilmiyorum,anlamıyordum . Anlayınca evden kaçtım. 12 yaşımda sokaklardaydım. Uyuşturucuya başladım. Başım belaya girdi. Kaçmam gerekiyordu. Kaçarken Seunghyun ve Jiyong ile karşılaştım. Beni korudular. Tedavi oldum. Falan filan dedim koltuğa oturup

-Bu gerçekten üzücü dedi kafasını yana eğdi. 

-O da ne ? Heyy pisi pisiii

-Ah dedim ve kafamı kaldırıp koltuğun kenarındaki Mavis'e baktım. Hala gitmemişti. İnanamıyorum. Haru eğilip Mavis'i sevmeye başladığında koltuktan kalktım. 

-Heey ufaklık dediğinde Mavis onu tırmaladığında Haru elini hızla geri çekti. Kolundan kan akmaya başladı.

-Hayır hayır hayır kan. Kan dediğinde Mavis'i ondan uzaklaştırmaya çalıştım

-Sakin ol. Sakin ol dedim ama Haru çoktan salondaki bir köşeye geçmişti. Mavis'i bırakıp ona doğru yaklaştım. 

-Haru

-Dokunma,dokunma bana .Lütfen. Lütfen zarar verme bana 

-Haru benim Seungri. Sakin ol lütfen dedim sadece belirli bir noktada gezinir ve gözleri korkuyla açılmıştı. Elimi ona doğru uzatsam da ona dokunmuyordum. 

-Bana zarar verme dedi ağlayarak. Tanrım bir de bu kız için fazla vurdum duymaz demiştim. Her şeyi içine attıyormuş.

-Sana zarar vermeyeceğim Haru. Haru benim. Bana bak diye bağırdım. Boş gözlerini gözlerim dikti. 

-Benim Seungri 

-Be-ben ne yaptım ? dediğinde onu tuttum. Koltuğa doğru geçtim. 

-Sakin ol lütfen. Mavis büyük ihtimalle seni tanımadığı için öyle davrandı

-Ben ne yaptım ? dedi tekrardan. Kafasını eğmiş yere bakıyordu. Omuzlarından tuttu.

-Sorun yok. 

-Abime söyleme 

-Haru bunu yapamam. Abinin bilmeye hakkı var dediğimde üzerindeki elbiseyi tutup çıkardı ve hiç beklemediğim bir anda kucağıma oturdu. 

-Hı ? 

-Karşılıklı. Anladın mı ? Abime söyleme. Bende istediğini yaparım

-Haru üzerini giyer misin ? dedim ama beni dinlemedi. Şuan beni çok zor durumda bırakıyordu. Baya zor  bir durumda. Beni dudağımda öptüğünde karşılık vermedim. Onu kendimden uzaklaştırıp kafamı geriye attım. Şuan....şuan

-Haru in üzerimde

-Karşılığı olmalı. Sen abime söyleme bende bunu yapıyım. Sorun yok. Her şeyin karşılığı vardır. 

-Haru lütfen şuan gerçekten zorluyorsun dedim bir anda ağlamaya başladı. Kafasını boynuma gömdü. Bir süre öyle kaldığında ellerimi sırtına koydum.

 -Böyle olmalı Ri. Bana hep böyle dedi. Yemek istiyorsam karşılığı olmalı, dayak yememek istiyorsam karşılığı olmalı, yaşamak istiyorsam karşılığı olmalı.

-Haru diye fısıldadım. Bana baktığında göz yaşlarını sildim. 

-Tamam söylemeyeceğim ve tamam istediğin gibi olsun. Bir karşılığı olsun. Mesela bir kahve. Bana kahve alırsan bugün her şeyi sır olarak saklarım. Olur mu ?

-Kahve mi ? 

-Evet tabi önce üzerimden  kalkman lazım

-Ama benim param yok ki 

-Borç verebilirim ama bunun da bir karşılığı var. Bir daha hiç kimseye bir karşılık olarak...... yani şöyle yapalım eğer biri senin istediğin bir şeyi yaparsa sende karşılık olarak bir kahve ısmarla. Ben sana her seferinde borç veririm

-Ya bin tane olursa. Nasıl vereceğim kahve parasını ? 

-O zaman sadece benden bir şey iste. Ben her şeyi yaparım senin için dedim. Ne dediğimin farkındaydım. Umarım oda anlıyordur ne dediğimi. 

-Yani sende mi benden karşılık isteyeceksin ? dedi tamam anlamıyormuş. 

-Yani senden hoşlanıyorum. Bu yüzden başka erkeklere bu kadar yakın olma. Onlardan bir şey isteme dedim. Tanrım kalbim bu kız bana yakınken bu kadar hızlı atmaya devam edecekse ölecektim. 

-A-ama ben yani  

-Sorun yok. Bekleyebilirim. Sadece beni bekletirken başka biri ile yakın olma. Beni görmezden gelme çünkü hayatımın en zor zamanını seni yolladığım zaman yaşadım sanırım.

-Seungri ben-

-Hadi ama kucağımda oturmaktan vazgeç. Gerçekten kötü olacak

-Olsun

-Ne ? dedim şaşkınlıkla. 

-Olsun Ri

-Bak sana karşılık beklemediğimi söy-

-Karşılık değil Seungri. Bunu istiyorum. Seni istiyorum

-Emin misin ? Çünkü gerçekten daha fazla dayana- cümlemi dudaklarını dudaklarıma bastırması ile böldü. 

-İstiyorum. Ah bir dakika dedi benden çekildi. 

-Sen... istemiyor musun ? 

-Kafayı mı yedin sen ? Ben bugün için yaşıyorum 

-O zaman  

-O zaman dedim onu kucağıma aldım ve koltuğa yatırdım. 

-Haru son kez soruy-

-Siktir et. Seni istiyorum dedim. İlk defa birini istiyorum. İstediğimi biliyorum. 





ÇETEWhere stories live. Discover now