B.34

216 17 27
                                    


-Gelip buraya uzanabilirsin. Koltukta belin ağrımadı mı ? dedim o ise omuz silkti. İnatçı. 

-Acıkmaya başladım

-Başladın mı ? Ben açlıktan ölüyorum. Acaba kimin yüzünden ?

-Yah ben mi zorladım benimle orada kal diye dediğinde göz devirdim. 

- Akşam yemeği için bir şeyler alırım dedim ve ayağa kalktım. Odadan çıktığımda herkes bana döndü. Sofra hazırlıyorlardı. 

-Yemeğe geleceğiz sonuçta 

-Hayır. Biriyle size yemek yollayacağım. Jiyong o odadan çıkma dedi Seunghyun

-Hadi ama virüslü değiliz ki

-Biliyorsun ki kızların bünyesi zayıf. Yani yaklaşma. Derslerinden geri kalmasınlar. Sana yemek yollayacağım. Odada kalın

-İyi hyung iyi dedim de odaya döndüm. 

-Yemek getireceklermiş dediğimde kafa salladı. Hala benim gibi üşüyordu. Dolabıma girip bir hırka aldım ve karşısına oturmadan üzerine bıraktım. 

-En azından şanslıyız. Odan büyük dediğinde güldüm. Telefonunu çıkarıp bir şeyler yazmaya başladı. 

-Tanrım o telefon milattan öncesinin. Kim kapaklı telefon kullanır ki ? dedim alayla. O ise telefonu kapatıp cebine soktu. 

-En azından şarjı kolay bitmiyor. Dimi ? 

-En azından düzgün bir telefonum var

-Benim telefonumda düzgün. Ayrıca sanane ki ? Sonuçta ben kullanıyorum. Herkes bir telefona 10 bin vermek zorunda değil

-Telefonum 10 bin değil. 15 bin. 

-Salak mısın ? Kim bir telefona 15 bin verir dediğinde göz devirdim. Ben vermiştim işte. 

-Toplumdan haberin mi yok ? İnsanların hepsi neredeyse bu fiyatlara alıyor

-Hepsi denize atlasa sende mi atlayacaksın ? Zengin olmak aptal olmak demek mi ? dediğinde arkama yaslandım. Kahkaha attı. 

-Şuan yüz ifadeni görmelisin dediğinde surat astım. 

-ee müstakbel gelinimiz nerede ? Biz bu halde görüp kızmasın

-Onu yolladım. Zaten tanımıyordum bile

-Tanımadığın insanlarla evlenmek mi istersin ? 

-Sarhoştum dedim ya Ji Eun. Sarhoşken biraz kendimi kaybederim. 

-Biraz ? Evlenmek istemek bunun biraz olmadığını gösteriyor dediğinde ellerimi birbirine bağladı. 

-İyi be. Tamam kendimi baya kaybediyorum. Napabilirim ? Bunalımdaydım. Beni sevmediğini söyledin dediğimde bu sefer kaşlarını çattı. 

-Ne ? Pardon da herkes sana aşık olmak zorunda mı ? Herkes seni sevmek zorunda mı ? dediğinde ayağa kalktım ve odadan çıktım. Uyuz. Herkes sevmese bile sen sevemez miydin ? NE diyordum ben ? Kalbimi uzun zaman sonra hızlandırdı diye ona aşık olmuş sayılmazdım. 

-Lanet yemek gelmiyor mu artık ? Hyung iki gündür açım anladın  mı ? Sadece bir yemek yollaman lazım. Neden gelmiyor ? Ölmem mi gerek ? HA ? 

-Jiyong böğürmeyi kes. Tamam getiriyor işte diye bağırdığında Seung Yoon merdivenlerde elinde bir tepsiyle geliyordu. Tepsiyi alıp odaya girdim ve sehpaya bıraktım.  

-Al ye dedim ve yatağa gittim. 

-Sen yemeyecek misin ? dedi kafamı iki yana salladım. Alt dudağımı sarkıtıp yastığıma sarıldım. İstemiyordum. Beni egoist, psikopat olarak görüyordu.

ÇETEWhere stories live. Discover now