B.114

144 15 26
                                    


-Ji—Jiyong beni buradan çıkar. Jiyong az önce bir kadını bıçakladılar. Gözümün önünde. Kadın 5 aylık hamileydi. Karnından bıçakladılar. Ko-korkuyorum. Lütfen. Lütfen beni buradan çıkar. Dedim sesli mesaj süresi bitti. Yarısından çoğunda ağladığım için pişmandım. Telefona baktım ve mesaj gönderimini iptal ettim. Bu mesajı yollamak sadece onu daha fazla üzerdi. Göz yaşlarımı sildim, ifadesiz yüz ifademe geri döndüm. Telefonu kapattım ve tuvaletten çıkıp telefonu sahibine götürdüm. Lisa'nın yanına geçtim.

-Konuştun mu ?

-Telefon kapalıydı

-Mesaj bıraksaydın. Senden mesaj aldığına sevinirdi

-Boşver. Şuan iyi bir zaman değil. Bence sen Kook ile konuş. En son onu bıçaklamıştın

-Hadi ama iyiydi. Öyle demiştin

-İyi. Jiyong bana iyi olduğunu söyledi

-İyi. Aramayacağım. Unnie Jiyong oppa seni görmeye geldi. Bak hapishane köşelerindeyim ama adam gelmedi bile.

-Lisa sadece bir gün görüş günü oldu. Onda da Kook hastanedeydi dedim ya sana dediğimde surat astı.

-Biliyorum. Biliyorum ve sadece onu çok özledim dedi kafasını kucağıma koydu. Saçlarıyla oynadım.

-Herkesi çok özledim. Sadece 5 gün oldu......ama herkesi çok özledim.

-Bende güzelim. Bende


------------

-Toparlanın hadi dedim yüksek sesle. Arabayı park ederken. Bom telaşla bana döndü.

-Sence Jiyong'u almamakla hata mı ettik ? dediğinde kafamı iki yana sallayıp ona güvence vermek istedim. Bende hata yaptığımızı düşünüyordum ama bir aksilik olursa, Jiyong'a bir şey olursa Ji Eun beni öldürürdü.

-Sorun yok. Hem markete gitti dimi ? Eğer kızarsa ona markette olduğunu ve acele ile çıktığımızı söyleriz dedim ve dudağına bir öpücük bırakıp arabadan indim. Yere sürten metal sesi ile Minzy'ye baktım.. Beyzbol sopasını yere sürte sürte bana doğru geliyordu.

-Plan ne oppa ?

-Plan şu şunu yere sürtmeyi kes dedim nefret ederdim o sesten. Beyzbol sopasını yerden kaldırıp omzuna attı.

-CL, Minzy, Dara arka kapı. Ri, Bae ve Mino sol giriş, Seung Yoon, Seung Hoon ve Dae sağ giriş, Ji Soo Jennie ve Suga siz sağ girişi alın. Jin Woo ben ve Bom önden ilerliyoruz. 4 yandan saralım. İçeriden bir kişi bile çıkmayacak.

-Jin çatıda dediğinde hepimiz yakındaki büyük binaya baktık. Neredeyse görünmeyecek şekilde çatıya ayarlamıştı kendini. Kafa salladım.

-Tae'de içeride zaten. Öncelik Kang .Onu canlı istiyorum. Canlı olmak zorunda anladınız mı ? Ji Eun'u dışarı çıkarmak için tek şans dediğimde herkes kafa salladı.

-Yaşamak için çok geç, ölmek için çok erken dedi herkes sessizce ve ayrıldık. Ön kapıya doğru ilerlerken silahımı çıkardım. Bom yanımdaydı. Korkmuyordu. Korkmadığını biliyordum ama ben ona bir şey olacak diye korkuyordum. Hissetmiş gibi yüzüme baktı ve gülümsediğinde bende gülümsedim. Kendi silahını çıkardı.

-İşte bu eğlenceli olacak

-Uzun zamandır aksiyon yaşamamıştık. Ellerim heyecandan karıncalanmaya başladı dedi sözüme karşılık. Kahkaha attım.

-Siz...gerçekten eşsiz bir çiftsiniz dediğinde ikimizde Jin Woo'ya döndük.

---------


ÇETEWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu