B.109

162 17 11
                                    

-Senin ne işin var burada ? Dedim sinirle sedyeden kalktım. Taehyung  gelmişti. Kook ikimiz arasına girdi.

-Nuna sakin ol

-Utanmadan bir de çiçek getirmiş. Size dedim bu Kang'ın adamı dedim Suga'ya döndüm.

-Suga o Kang'ın adamı. Gördüm onu. Hem de sağ koluymuş. İhanet etti size

-O öyle bir şey yapmaz dedi Suga. Şimdi saçımı başımı yolacaktım. Görmüştüm.

-Hayır. Oradaydı. Ona ilacını bile verdi. Bana havlu getirdi. Söylesine ona dedim Tae'ye dönüp.

-Evet hyung. Ona havlu verdim

-Yüzsüz gibi bir de söylüyor musun utanmaz

-Nuna Tae bizimle. Bilerek orada

-Ne ? Dedim Kook'a bakıp herkes onayladı. Ne ? Hayır girse bile sağ kolu olamazdı. Bu imkansızdı. Kang adamları iyi seçerdi.

-Bak dedi Suga beni koltuğa oturmam için tuttu.

-Oraya senin için girdi. Kang'a verdiği ilaçlar gerçek hapları bile değil.

-Ama nasıl ? Kang kimseye güvenmez

-Güvendi çünkü böbreği ona o verdi

-Ne ? Dedim ayağa kalktım. Taehyung çiçekleri masaya koyuyordu.

-Sen benimle dalga mı geçiyorsun ? Böbreğini ona mı verdin ? O soysuza

-O kendi böbreğimi verdiğimi sanıyor dedi ve geçip karşıma oturdu. Nasıl ya ? Beynim almıyordu.

-Ama neden ? Nasıl ?

-Kang'ın yanına girdi. Kang bir şekilde o böbreği bulacaktı. Gerekirse 100 kişi öldürsün onun için önemli değildi. Tabi biz birini bulduk. Tae kendi böbreğini veriyormuş gibi davrandı. Bu da onu gözde adamı yaptı.

-Yani Tae içeride?

-Evet dedi Suga

-Ama..ama bu çok tehlikeli. Eğer Kang bunu anlarsa seni öldürmekten beter eder.

-Bu yüzden yakında harekete geçeceğiz dedi içeri giren Jiyong. Herkes onayladı.

-Nasıl?

-Kang'ı öldüreceğiz. Bitti. Son damlaydı

-Olmaz. Hayır Jiyong. Bu tehlikeli. Tae tehlikede

-Hepimiz tehlikedeyiz. Anladın mı Ji Eun ? Kang biliyor. Geleceğim dedi ve gelecek. Kusura bakma ama ellerim bağlı sizin ölmenizi beklemeyeceğim

-Ama Tae ?

-Nuna sorun yok. Yani var ama sorun bu değil. Ben ölmem merak etme. Sıkıntı şu ki çiçeği Kang yolladı. Kontrol ettim dinleme cihazı yok dediğinde arkada komidine konmuş çiçeğe döndük hepimiz.

-Orospu çocuğu benimle alay mı ediyor ? Diye bağırdı Jiyong.

-Lütfen bağırma Eun Ji uyuyor. Bu sefer kaçamazsın ve sen uyutursun dediğimde surat astı ve sustu. Eun Ji'yi kucağına almaktan çekindiği için hep kaçıyordu.

-Neden ? Dedim Tae'ye bakıp.

-Seni takip ettiriyor. İlk hedefi sensin nuna. Hastaneden çıktığın gibi peşine adam takacak. Bir süre izleyecek sadece. Çünkü seni merak ediyor.

-Siktiğimin malı dediğinde sinirle Jiyong'a baktım.

-Yani bir daha küfür eden olursa odadan çıkar. Seunghyun seninde ettiğini duydum dediğimde Seunghyun kafa eğdi.

-Kocanım ben senin. Ne demek odadan çıkar

-Parmaklarım boş benim Jiyong. Kimliğimde de bekar yazıyor. Yani ? Dediğimde yine surat astı.

-Tamam Ji Eun ve Eun Ji kızlarla Daegu'ya gidiyor. Orada güvende olurlar. Kang'ın işi bitene kadar da orada kalacaklar

-Ben bir yere gitmiyorum

-Gidiyorsun Ji Eun

-Saçmalama Kang'ı tek başıma bile öldürebilirim.

-Öyle mi ? Neden bu zamana kadar yapmadın ? Dedi Jiyong. Sinirimi bozuyordu. Salak.

-Çünkü bu zamana kadar beni evine götürmedi. Eve nasıl gireceğimi artık biliyorum. Tek öğrenmem gereken tae'nin bana odasını söylemesi. Böylelikle gece o eve sızar ve onu öldürebilirim

-Kimseyi öldürmüyorsun

-Bunu daha önce yaptım. Eğer tehlikedeysek yine yapabilirim dedim sinirle. Kook bana baktı.

-Eve nasıl gireceksin ? O evde çok az kaldın. Ne ara buldun ?

-Bu basit kısım Kookie. Bahçeye girer girmez belliydi zaten. Yandaki evden o evin çatısına fazla yer yok. Oradan atlayıp bacadan girebilirim. Bacadan inmek kolay. Baca direk salona iniyor. Sadece zamanla iyi olmalı dediğimde şaşırmış bir şekilde kafa salladı. Herkes bir iki dakika sustu. Plan yapılıyordu.

-Kang onu tavlamamı istedi dedi Tae. Sonunda suratındaki sıkıntılı ifadenin sebebini ögrendik.

-Ne ? Dedik hepimiz aynı anda.

-Umarım Ji Eun'dan bahsetmiyordur

-Hyung dedi Tae. Jiyong onun yakasından tuttu.

-Sen ve ben. O eve gidiyoruz. O adamın derisini yüzeceğim

-Bir saniye.  İyi de neden ? Öldürmen için ?

-Çünkü seni kendine istiyor. Kullanmak için. O böbreği taşıdığın gibi uyuşturucu taşıman için

-Ne ?

-Üzgünüm

-Seni buraya bunun için mi yolladı ?

-Yok YG'nin içine anca beni yollardı ama tabi bu olayda yanına ek

-O adam deli mi ? Benim çocuğum var

-Benim....seni ikna edebileceğimi düşünüyor. Aslında bana o gün baktığın için

-Ona mı baktın ?

-Jiyong tabi ki ona baktım. Suga'nın yanında olan biri aynı zamanda Kang'ın yanındaydı. Ona küfretmekle meşguldüm. Sizi sattı sandım

-Bu adam salak mı ? Hayatında ben varım dedi Jiyong. Sinirliydi. Aşırı sinirliydi hemde. Eh onun yerinde ben olsam şuan bu odayı dağıtmıştım bile.

-Hyung Kang onu senden alabileceğimi söyledi. Ben bunu asla yapmam yani... napacağım ?

-Yapmam değil Tae. Yapamazsın. İstesen bile bu olmaz. Tamam yakışıklısın ama...

-Ama ne ? Dedi Jiyong ben susunca

-Ama seni seviyorum işte ne illa konuşturuyorsun beni dedim sinirle. Tanrım o kadar kişi içinde bir de. Sırıttı.

-Sonuçta ben Daegu'ya gitmiyorum. Sonuçta beni tavlaması gereken biri var

ÇETEWhere stories live. Discover now