B.5

463 35 9
                                    

Kang'ın adamlarını biliyordum. Onların mekanında hırsızlık yaparken yakalandığım için beni uyardılar ama bir şeyler çalabilecegim en iyi yer orasıydı çünkü kalabalıktı. Beni yakalayamıyorlardı ama artık ellerinde sayılırdım. Jiyong'un dediği gibi anlaşma anlaşmadır. İptal edersen bedeli ağır olur. Şimdi beni öldüreceklerdi. Jiyong'u ittim.

-Seni adi herif. Bana söz vermiştin diye bağırdım. Zaten öleceksem istediğimi diyecektim. Ha onun elinde ölmüştüm,ha Kang'ın adamlarının. Ki onun elinde ölmek daha iyiydi çünkü Kang'ın adamların tacizci,pislik heriflerdi. Bir köşede işkence görüp,tecavüze uğrayacaksam hemen burada can verirdim.

-Sana bunun için söz vermedim

-İkili oynama. Karşında salak yok dediğimde etraftan bir oo sesi geldi. Jiyong sinirle bileğimi tuttu.

-Benimle düzgün konuş dediğinde onu tekrar ittim ve bir kaç adım uzaklaştım. Ne yapacağım ? Beynimde nin tilki dönüyordu. Etrafa bakındım. Nasıl kaçabilirdim ?

-Buradan kaçamazsın. Biliyorsun dimi ? Dedi Jiyong alayla. Biliyordum. Maalesef doğruydu. Bu fabrikadan çıksam bile burafa 15 kişilerdi. Hepsi aranan kişiler. Kimsenin isimlerini bilmediği ama aradığı kişiler.

-Bir şartım var

-Şart sunacak durumda değilsin. Burada 15e karşı birsin dediğinde onu boşverdim ve Seunghyun'a doğru gittim. O Jiyong kadar gaddar değildi.

-Bu parayı ve evdeki o gizli yerdekini kardeşime verin. Ben yemin ederim hiç bir sorun çıkarmadan -hayır. Ben veriyim. İstediğin kadar kişiyi yolla benimle. Yemin ederim sorun çıkarmayacağım. Sadece parayı verip bir kez onu göreyim. Ondan sonra nereye isterseniz giderim. Sadece 10 da- hatta 5 dakika dedim bana bakıyordu. Cevap vermiyordu.

-Lütfen. Bak o 10 yaşında anladın mı ? Benden başka kimsesi yok. Parayı ona vermem lazım. Kang'ın adamları beni öldürecek. Bir daha onu göremem bile. Senden anlaşmayı boz demiyorum. Sadece 5 dakika ver bana dedim hiç bir şey demiyordu.

-Bana kalsa seni yollarım ama buna tek karar veremem Ji Eun. Bize beş dakika ver dedi Seunghyun ve herkesi topladı. Ne konuştular bilmiyorum ama bir anda hepsi bana döndü. Hayatımın en uzun 5 dakikasıydı. Yutkundum.

-Seni eve bırakayım dedi CL bana yaklaşırken. Koltuğun kenarından aldığı bandajı bana uzattı.

-Gözlerini bağla dediğinde ikiletmedim. Tek derdim bana 5 dakika Ji Hyuk-u göstermeleriydi. Parayı ona verip tedavisinde harcanmasını söylemeliydim. CL bandajı kontrol etti. Kolumdan tuttu ve beni dışarı doğru çıkardı.

-Motora bineceğiz. Dikkatli ol. Ri ona yardım et dediğinde aniden havalandım. CL ellerimi tutup ona tutunmamı sağladı. Ölüme gidiyordum. Gözlerim dolarken iyi ki bandaj var dedim kendime.

-Sıkı tutun unnie dediğinde dediğini yaptım. Motoru çalıştırdı. Bir süre sonra bandajı çıkarmak için durdu. Artık şehir merkezideydik. Motoru evime sürdü. Rose ve Jin Wo hala oradaydı.

-5 dakikaya buradayım. Kaçmayacağım. Yemin ederim

-Hayır unnie. Gelmene gerek yok. Seni vermeyeceğiz

-A-ama anlaşma

-Bizimkiler karar verdi. Anlaşma iptal. Seni vermiyoruz. Yani sana bol şans. Çocuklar gidelim dediğinde ikisi geldikleri arabaya bindi.

-Bu olanlardan kimseye bahsetmezsin umarım. Yoksa tekrar gelmek zorunda kalırız dediğinde kafa salladım. Zaten anlatacak kimsem yoktu ki anlatsam bile bana kimse inanmazdı.

-CL teşekkür ederim

-Bana değil unni. 17'de 17 oy iptal dedi. Yani sen olduğun yerde kalıyorsun

-Peki anlaşma iptal olduğu için ne olacak ?

-Onu biz hallederiz. Kardeşine selam söyle. Yaşamak için çok hızlı,ölmek için çok erken dedi ve göz kırpıp motoru çalıştırdı. Tanrım demişti işte. Dedikodular doğruydu. O onların selamıydı. Dedikodulara göre Yg çetesi bir belaya karışacaklarında bir söz söylerlermiş. Onlara ölümün şimdi gelmediğini yani naparlarsa yapsınlar geri dönmelerini hatırlatmak için. Bu onların mottosuymuş. Sözü bile kimse bilmiyordu. Artık ben biliyordum. Yaşama için çok hızlı,ölmek için çok erken.

ÇETEWhere stories live. Discover now