ÇETE

B.85

-Bu kimle konuşuyor? Dediğinde yemeğime döndüm.

-Kimle olacak ? Youngbae dediğimde Haru kıkırdadı. Yemek yemek için mola vermiştik ve Hyorin o saatte beri telefondaydı.

-Yani bu ikisi çıkıyor mu ?

-Hayir bebeğim buna flört denir. Yaniii seni seviyorum ama hadi biraz daha tanıyalım dediğimde içtiği kola boğazına kaçtı. Bu sefer ben kahkaha attım. Daha fazla yiyemediğim için çatalımı bıraktım.

-Unnie eğer şimdi gelip yemek yemezsen araba kullanırken atıştırmak zorunda kalırsın. Daha gidecek yolumuz var dedi Haru haritayı çıkarırken. Hyorin'in bizden büyük olduğunu öğrendiğinden berinona unnie diyordu ama ben şahsen Hyorin'in büyük olmasını kabul etmiyordum.

-Haru sana kaç kez dedim telefonda harita var zaten

-Bak ben onu anlamıyorum tamam mı ? Bu yeni teknoloji beni şaşırtıyor. 9 yıl önce böyle şeyler yoktu.  Bırak ben teyzeler gibi takılayım dediğinde güldüm. Hyorin tam karşıma oturdu.

-Youngbae mi ? Dedi Haru. Göz devirdiğimde Hyorin kafa salladı.

-Sadece hal hatır sormak için aramış

-1 saate mi hal hatır soruyor ? Dediğimde kafama vurdu.

-Unnie Ji Eun senin Youngbae oppa ile flörtleştiğini düşünüyor

-Öncelikle Haru bende senden büyüğüm ayrıca bir yanlış anlaşılma düzeltmeliyim ki düşünmüyorum zaten öyle

-Hyorin unnie de senden bir yaş büyük ama sen ona unnie demiyorsun

-Lanet olsun deme tamam dediğimde gülerek  zafer işareti yaptı. Biz tartışırken Hyorin yemeğini bitirmekle meşguldü.

-Unnie peki ne ara numarasını aldın ? Yani sadece bir gece oturdunuz

-Kızlar Bae ile flörtleşmiyoruz. Sadece karavanı getirdikleri gün acil bir şey olursa diye numarasını verdi ve ben de aynı şekilde acil bir şey olur diye verdim. Arada araşıyoruz

-Geceleri de mesajlaşıyorlar

-Sen ne kadar kurnazsın. Onu da mı gördün? Dedi Hyorin. Kafa salladım

-Kurnaz değilim. Her yerde gözüm var. Benden korkun dediğimde Haru kıpırdadı.

-Ne korkmuyor musun ?

-Ji Eun abimden bile korkmadığım kadar korkuyorum diye itiraf etti. Hyorin'e döndüm

-Hem acil bir şey de ne öyle ? Ahhh Bae acil erkeğe ihtiyacım var mı ? Dedim taktik ederek. Hyorin ayağa kalķarken koluma vurdu.

-Hadi gidelim dediğinde bende kalktım. Haru ise arkadan kahkaha atarak geliyordu.

-Hala aramadı mı ? Dedi Hyorin. Ciddileşmişti. Kafamı iki yana salladım. Karavana bindim.

-Kaç ay oldu neden aramıyor anlamıyorum dediğinde sürücü koltuğuna oturmuştu. Hemen yanındaki koltuğa oturdum. Arabayı çalıştırırken Haru'da yanıma çöktü.

-2 ay oldu dedim sessizce ve camı açtım. Araba lokantanın park yerinden çıktığında Haru destek olmak için omuzuyla omzuma vurdu. Gülümsedim

-Ya kahretsin üzerime dökmüşüm. Ji Eun bana ıslak mendil verir misin ?

-Nerede var ?

-Bilmem torpidoya bir baksana dediğinde torpidoyu açtım. Islak mendil çıkarıp Hyorin'e uzattım.

-Bu kutu ne ? Dediğimde ikisi de şaşkın bir halde bana döndü.

-Bilmem

-Ji Eun aç da görelim dediğinde özenle paketlenmiş pakedi aldım elime. Paketi açtım. İçinden bir kolye çıktı. Papatya şeklinde ve bir yaprağı yoktu. Kaşlarımı çatıp kutunun içindeki kağıdı çıkardım.

"Bekliyor olacağım ama sen gelene kadar hep bir yanım yarım - KJY"

-Bu en başından beri orada mıymış?

-Toprido ile pek işim olmuyor ben nereden bilebilirim ? Jiyong'da başka yer mi bulamamış ? dedi Hyorin.

-Abim gerçekten de romantik dediğinde Haru'ya döndüm.

-Sadece bazen

-Sadece canı istediğinde dediğinde ikimiz de kahkaha attık