B.105

158 16 38
                                    

-Alo dedi Joon Gi. Hyorin ve bana susmamızı işaret ederek.

-Durum ne ?

-Jiyong sanki uyuşturucu satıyorum gibi konuşma benimle. Durum ne ne ya ? Dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

-Anlıyorsun ya diye sızlandı Jiyong.

-O iyi. Bebekde iyi. Yani doğumu planlandı. 10 gün sonra hastaneye yatacak. Biliyorsun dimi ? Sezeryan olacak çünkü bu duruma daha uygun

-Biliyorum. Tamam

-O zaman artık kapatıyorum. Sesini duymaya tahammül edemiyorum da

-Sanki ben çok sevdiğimden arıyorum dedi ve direk telefonu suratına kapattı.

-Ona yalan söylemek zorlaşıyor dediğinde içtiğim limonata boğazıma kaçtı.

-Yah bana sonuna kadar devam dedin ama diye bağırdığımda kafede olduğumuz aklıma geldi.

-Devam ama gerçekten artık bebeği de seviyor. Neden hala yalan söylüyoruz ?

-Çünkü olur da o ameliyattan çıkamazsam bunun bebeği doğurmak istememle değil kaderle alakalı olduğunu düşünsün istiyorum. Böylelikle bebekten nefret etmez

-Ji Eun. Hasta gizliliği olduğu için zaten ona bir şey söyleyemem ama.

-Aması yok Joon Gi. Bir işe başladık ve bu bitecek. Dimi Hyorin ?

-Ha-haklısın dedi Hyorin. Bu konunun onu üzdüğünü biliyordum. Beni de üzüyordu. Hadi ama hala riskli bir gebeliğim vardı ve ölme ihtimalim çok yüksekti.

-Randevum var. Gitmem gerek. Dikkatli ol. Telefonda görüşürüz zaten. 10 gün sonra

-10 gün dedim ve ona el sallayıp Hyorin'e döndüm. Elini tuttum.

-Sen olmasaydın ne yapardım ?

------------

-Na Na ya ne dersin ?

-Daha karar vermemiz gereken 8 günümüz var. Hatta daha fazla. Sonuçta bebek doğar doğmaz kimlik çıkarmana gerek yok

-Olsun. Seçelim artık Ji. Ah bir de şey var. Eun Ji

-Eun Ji mi ?

-Evet. Kwon Eun Ji. Benim adım ve senin adının birleşimi

-Hem de senin adının tersi

-Evet ama bu sayede onu daha çok seveceksin dediğimde elini karnıma koydu.

-Onu zaten seviyorum dediğinde kızımız tekme attı.

-Bu tekme olayı zamanla çığrından çıkmaya başladı haberin olsun dediğimde gülümsedi.

-Eun Ji ha ? Güzel. Beğendim dediğinde gülümsedim.

-Bende

--------------

Hyorin odama girdiğinde üzerinde kan vardı ve korkunç gözüküyordu.

-Bu halinde ne ? Sana ne oldu ? Diyerek tutuna tutuna zorla ayağa kalktım. Elleri titriyordu.

-Ji Soo vurulmuş. Yarasını diktim.

-O iyi mi ? Dedim kapıya doğru yürürken.

-İyi. Uyuyor. İlaç verdim

-Ah anladım. Uyanınca bakarım o zaman... sen iyi misin ? Donuk donuk bakıyorsun

-Ji Eun. Ben Bae'ye söyledim

-Neyi ?

-Hamileliği. Riski. Ölme oranını dedi gözlerini kapatıp. Tamam hamileliğimin riskli olduğunu biliyorlardı ama sonradan Joon Gi'yi bunun geçtiğini ve stabil olduğunu söylemesi için ikna ettim çünkü Ji bebekten nefret ediyordu ve hastaneye bile gelmiyordu ama artık geçen sefer gördüğüme göre ultrason resmini cüzdan koymuştu. Buna değerdi.

-Tamam sorun yok. Bae'de sır saklayabilir

-Ji Eun. O Jiyong'a söyleyecek. Mantıklı olan da bu zaten. Ben yapamadığım için ona söyledim

-Hayır saklamalı

-O Jiyong'dan asla bir şey saklamaz

-Ama. Sadece 5 gün kaldı Hyorin. Aylarca saklayıp bunu şimdi söyleyemezsin. Eun Ji'den nefret edecek. Yine

-Saklamamız hataydı dediğinde sinirle ona baktım.

-Anlamıyorsun? Ji Soo kanlar içinde yatarken.. Ben sanki seni gördüm. Bunu istemiyorum. Veda etmek istemiyorum yine de eğer olacaksa vedasız gitmeni de istemiyorum. Sana son kez de olsa sarılmak istiyorum. Oda bunu ister

-Sen arkadaş mısın ya ? Sadece bir sır istedim. Tutman gereken bir sır Hyorin. Seni o lanet evden çıkarmak için neler feda ettim. Birini vurdum ama sen bir sır bile tutamadın diye bağırdım. Ağlaması umurumda değildi. Kan beynime sıçramıştı. Kapıyı açtığımda karşımda dikilenleri iterek geçtim ve aşağı indim.

-Nereye ?

-Yürüyeceğim

-Ben de geleyim dedi Jin Woo. Sinirle ona döndüm.

-Sadece bahçede biraz dolanacağım. Beni rahat bırakın diye bağırdım ve bahçeye indim. Son 7 aydır yanımda biri yokken dışarı bile çıkamamıştım. Sinirle bahçe kapısına baktım. Kimseyi umursamadan bahçeden çıktım ve karanlık uzun sokağa adım attım. Jiyong öğrenirse.... aşırı kızacaktı. Bu sefer kimse onu sakinleştiremezdi. Ne yapacaktım ? Ona aylardır yalan söylemiştim. Tanrım. Önümde büyük bir araba durdu ve kapılarının açılması ile birinin beni içeri sokması bir oldu.

-Merhaba Ji Eun. Beni tanıdın mı?


ÇETEWhere stories live. Discover now