B.118

139 16 45
                                    


-Yemek yemelisin. 6 günde nasıl bu kadar zayıfladın ? Yine eski haline dönmüşsün

-Oppaa beni bu halimle sevmiştin dediğimde Jiyong gülümsedi. Beline sarıldım.

-Kalkmak istemiyorum dediğimde saçımı öptü. Eun Ji beşikte ağlamaya başladı.

-Ama birileri kalkmanı istiyor dediğinde güldüm ve yavaşça yerimden kalkıp Eun Ji'ye doğru yürüdüm.

-Anne geldi bebeğim dedim ve onu kucağıma aldım. Kafasını boynuma gömdüğünde susmuştu. Onu da alıp yatağa geri döndüm. Jiyong'un yanına oturduğumda Eun Ji'yi kucağıma aldım.

-Acıktın mı ? dediğimde sadece şaşkın bir ifade ile bize bakıyordu. Üzerimdeki Jiyong'un sweatini kaldırdığımda direk göğsümü ağzına alıp emmeye başladı. Jiyong ikimizi izliyordu.

-Nasıl çıktım Jiyong ?

-Kang'ı öldürdük. Ondan önce de seni çıkarttı.

-Öldü mü ? dedim Eun Ji artık emmeyi bırakmıştı. Sweti aşağı indirdim ve ona baktım. Kafa salladı. Bu biraz beni sarsmıştı. Sonuç olarak ben intikam almıştım.

-Bu arada Dae... Kang'ın oğlu

-Ne ? dedim şaşkınlıkla. Bunu beklemiyordum. Kesinlikle sürpriz olmuştu. Eun Ji ağlamaya başladığında onu tekrar kucakladım. Kafasını yine omzuma gömdüğünde sırtını sıvazlıyordum.

-Sana söylemedim. Kimse bilmiyordu. Herkes o gün orada öğrendi

-İyi de neden söylemedin ?

-Sadece bb üyeleri biliyordu. Dae bu olayları henüz atlatabilmiş değil. İçinde bir yerde hala yara var.

-İyi de babasını öldürürken ses etmedi mi ?

-Etmedi. Çünkü o emin ol senden çok ölmesini istiyordu. Kang kızı yani Dae'nin ablasını sırf başka bir çeteden birine aşık olduğu için öldürdü dediğimde şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum. Ne ? Bu adam gerçekten bir caniydi. Kendi kızını mı öldürmüştü yani ?

-Bu olaylardan sonra Dae'nin erkek kardeşi dayanamadı. İntihar etti. Zaten Kang çok baskıcıydı. Üstüne bir de ablasının ölümü girince dayanamamış. Dae'nin ise psikolojisi çok kötüydü. Bizimle karşılaştı

-İki kardeşi de Kang yüzünden mi öldü ? dediğimde Jiyong kafa salladı.

-Bunu bilmiyordum. Jiyong dedim gözlerimi kapattım. Ne demeliydim ki ? Ne denirdi ki ? Salak gibi olmuştum iyice.

-Sorun yok Ji Eun. Gerçekten. Her şey bitti artık. Kang yok. Haru bizimle. Herkes mutlu dediğinde gülümsemeye çalışıp kafa salladım. Haklıydı. İlk defa her şey bu kadar yolundaydı. İlk defa herhangi bir sorun yoktu. O sırada odanın kapısına tıkladılar.

-Gir dedi Jiyong. Ben konuşamayacak kadar kötü hissediyordum kendimi. Lisa içeri girdi.

-Heey koğuş arkadaşım nasılsın ?

-Lisa dedi Jiyong. Lisa toparlandı.

-Şey kahvaltı hazır diyecektim oppa. Hepimiz sizi bekliyoruz dediğinde ikimizde ayaklandık. Gerçekten düzgün bir şeyler yemeği özlemiştim. Lisa önüme çıkıp kıpırdanan Eun Ji'yi kucağına aldığında gülümsedim ve odadan çıktık. Alt kata gelince herkes salon tarafındaydı. Masaya yemekleri taşıyordu. Dae ile göz göze geldiğimde burukça gülümsedi. Alt dudağımı ısırıp ona doğru hızla gittim. Elindeki tabağa çarpmamam için kucak açtığında ona sarıldım.

-Özür dilerim. Bilmiyordum. Çok üzgünüm

-Ben değilim nuna sorun yok dedi. Yalancı. Ona daha sıkı sarıldım. Oda gülümseyip tek elini bana doladı. Tam o an kapı çaldığında Mino kapıya koştu ve açtı. Kafamı Dae'den ayırdım ve herkes gibi kapıya döndüm çünkü kimseyi beklemiyorduk. Açık kapıdan bize bakan kız bakıyorduk hepimiz. Kız içeriye doğru bir adım attı.

-Merhaba YG. Ben NaNa dedi elindeki büyük çantayı açtı ve paralar gözükecek şekilde yere bıraktı.

-Sizinle çalışmak istiyorum. İntikamım için dediğinde nefesimi tuttum. 

ÇETEWhere stories live. Discover now