B.129

120 14 45
                                    

Kapıdan çıktığımda ayağımın bir yere çarpması ile yere baktım. Jiyong. Bütün gece kapının önünde mi yatmıştı? Uykulu gözlerle bana baktı.

-Çık dedim ama çıkmasını beklemeden onu geçtim. Dün gece Eun Ji'ye bakmak için odaya girdiğimde benim burada yatmam konusunda ısrarcı olmuştu. Bir kaç basamak inip ona döndüm. Eun Ji bu sabah gülücükler saçıyordu.

-Yürü kahvaltı yapacağız dediğimde hevesle ayağa kalktı. Yanıma geldiğinde merdivenlerden beraber inmeye başladık.

-Seni affettiğimi düşünme. Sadece herkese kendimizi reklam etmemize gerek yok dedim özellikle Na Na'ya. Suratı düştü.

-Gül yoksa o dudaklarını joker gibi dikerim ah bu senin uzmanlık alanındı dimi 

-İstediğini de. Hak ettim dedi ve yüzüne sahte olduğu belli bir gülümseme yerleştirdim. Aşağı mutfağa indik. Henüz erken olduğu için kimse kalkmamıştı. Bende zaten Eun Ji yüzünden uyanmıştım. Mutfağa  girdiğimiz gibi Eun Ji'yi mama sandalyesine bıraktım ve yumurta çıkarmak için elime kap aldım.

-Krep yapalım mı ? Dedi Ji. Krep sevdiğimi biliyordu. Omuz silktim

-Uğraşamam.

-Ben yaparım senin için dedi ve un çıkardı. Beraber kahvaltı hazırladık. Tabi 20 kişiye. Pardon 21 kişiye hazırlayınca biraz yormuştu ki Ji kreplerin yarısını yaktığı için ona da el atmam gerekti.

-Çocukları çağır dediğimde masanın kenarında olan megafonu aldı.

-Herkesin aşağı inmesi için 3 dakikası var diye bağırdı. Eun Ji bu duruma kahkahalar atarak cevap verse de ben sadece arkamı dönüp gülümsemiştim. Sadece eski günleri hatırlamıştım. Herkes yavaş yavas uykulu bir halde mutfağa girse de masaya girince gülümsediler.

-İşte benim annem. Döktürmüş dedi Ri ve gelip yanağımı öptü. Herkes tamamlandığında Na Na Jiyong'un yanına yani benim yerime oturuyordu.

-Orası benim yerim dediğimde hemen oradan kalktı.

-Ben buraya oturmak istemezsin diye düşündüm

-Neden ? Bu evde ilk girdiğim günden beri yerim orası. Ayrıca nişanlımın yanına ben oturmayacağım da kim oturacak ? Dediğimde yan sandalyeye oturdu.

-Ben yüzüğü görmeyince dedi ne yani buna mı dikkat etmişti

-Yüzük bende. Biraz bol geldiği için sabah kuyumcuya götürdüm. Al hayatım dedi Jiyong ve elimi tutup parmağıma geçirdi.

-Bu seferde sıktı Ji. Sen bunu yine götür. Genişlet dedim yüzüğü çıkarıp tekrar ona verdim. Takmayacaktım işte.

-Nasıl istersen hayatım dediğinde cevap vermeyip yerime oturdum.

-Ji Eun Ji'ye biberonu verir misin ? Dediğimde direk kalktı

-Unnie yanağın nasıl ? Çok acıdı mı? dediğinde göz devirmeme engel olup yüzüme bir gülümseme yerleştirdim ve Na Na'ya döndüm. Küstah. Zaten gergin olan masa iyice gerilmişti.

-Acımadı. Ne kadar sert görünse de Jiyong bana dokunmaya kıyamaz. Sinirli bir anına denk gelmiş olmalı. Hafif vurdu. Her çift arasında bunlar olur dedim bunları derken midem bulanıyordu.

-Ah dün biraz sert vurmuş gibiydi

-Sen ne yapmaya çalışıyorsun ? Dedi Lisa.  Herkes ona döndü. Na Na ise masum bakışlar attı.

-Ne dedi ki şimdi kız ? Düşünmek de mi yasak ? Dedi Jennie. Herkes şaşırarak Jennie'ye döndü çünkü normalde sessiz halinden çıkmıştı.

-Yasak. Ona yasak anladın mı ?

-Ya Lisa sana ne oluyor asıl ? Dedi Jisoo. Rise da kafa salladı.

-Ne mi oluyor ? Kızı görmüyor musunuz ? Aralarına giriyor. Sürekli hem de sürekli

-Saçmalama. Na Na ile ne alıp veremediğin var

-Yalancı olması dışında mı?  Uzun bir liste yapabilirim dedi Lisa kollarını göğsünde birleştirip. Na Na bunu üzerine ağlayarak kalktı ve odasına koştu.

-Bak ağladı

-Geber-

-Yeter diye bağırdı Bom unnie masadan kalkarak.

-Önce Ji Eun ve Jiyong şimdi de siz mi ? Kavgayı kesin dediğinde herkes sustu.

-Ben gidip Na Na'ya bakıyım dedi Jennie

-Bende geliyorum dedi Ji Soo peşinden odaya gittiler.

----------

-Emin misin ?

-Evet öyle dediler

-Peki kim öğrenebildin mi ?

-Hayır sadece bir adamla görülüyormuş sık sık

-Anladım

-Merak etme adamı arıyorum dedi Hanbin

-Tamam bana haber ver dedim ve telefonu kapattık. Kapı çalışmadan açıldığında Lisa ile kapıya döndük. Panikle giren Jennie'ye baktık.

-Unnie 13579E. 13579E. Büyük E. Tuttun mu ? Aklında tuttun mu ?

-Evet

-O tamam. Bıraktım gitti

-Neydi bu ?

-Ha bu Na Na'nın şifresi. Hafızam kötü de dediğinde Lisa gülerek ona sarıldı.

-Salak kız

-Lütfen bir daha plan için bile olaa kavga etmeyelim. Kendimi berbat hissettim

-Bende

-Rose az kalsın ağlayacaktı dediğinde aralarına girdim.

-Üzgünüm dediğimde bana da sarıldılar. Kızlar Na Na'nın tarafında gözükmeliydi. Lakin Na Na'da dahil herkes Lisa'nın beni bırakmayacağından emin oldukları için bu planı yapmıştık dün gece.

-Şimdi sıra bende mi ? Dedi Lisa. Kafa salladım

-Hadi unnie başlayalım

ÇETEWhere stories live. Discover now