B.128

116 15 26
                                    

-Emin misin ? Dediğinde Seunghyun'a döndüm ve kararlı bir şekilde kafa salladım.

-Beni haklı buluyor musun ?

-Jiyong'u haksız buluyorum

-Peki Na Na konusunda ?

-Ji Eun kız yalan söyledi ve ben şaşırmadım çünkü güvenmiyordum zaten ama bazı yalanlar pembedir

-Yalan yalandır

-Hayır. Jiyong vurulunca endişelenmenin bebek ve senin için kötü olacağını düşündüğü için yalan söyledi

-Sence Na Na'da böyle mi ?

-Bilemem. Ona güvenmiyorum dediğinde gülümsedim. Saçlarımı karıştırdı.

-Seni otelden aldığımı söylemedim. Yani sendr söyleme. Merak edip dursun. Nunu hak etti

-Tamam oppa

-Şimdi içeri geçelim. Donmak üzereyim dediğinde gülümsedim ve içeri girdik. Herkes evdeydi. Beni görünce ayağa kalktılar.

-Üstüm hala ıslak ben odamdayım dedim ve direk merdivenlere yöneldim. Kimseyle en azından bugün konuşacak kadar iyi hissetmiyordum. Odaya girer girmez kuru kıyafetler aldım. Kapi açıldı ve Jiyong içeri girdi. Onu görmemezlikten geldim ve soyundum. Kuru kıyafetleri üzerime geçirdim.

-Ji Eun. Ben özür dilerim dediğinde ona döndüm ve yaklaştım. Tam karşısında durduğumda yüzüme bakmıyordu.

-Bak dedim bakmadı. Kafasını tutup yüzüme sabitledim.

-Bak. Yüzüme bak. Hiç düşünmeden vurduğun yüzüme

-Düşünebilsem o an. Bunu asla yapmazdım dedi gözleri dolu bir halde bana bakıyordu. Yumuşamayacaktım.

-Her düşünemediğinde bana vuracak mısın?

-Asla. Ji Eun bir daha asla. Yalvarırım böyle yapma.

-Neden inanayım ?

-İstersen kesip atayım ellerimi. Ne istersen ? Nasıl inanacaksan ? Bebeğim lütfen

-Hayır. İstemiyorum dedim parmağımdaki yüzüğü çıkardım. Ve elini tutup avucuna bıraktım.

-Bana el kaldıran bir adamın yüzüğünü parmağında istemiyorum

-Ji Eun nolur dedi kapı çaldığında kapıya ilerledim. Rose kucağında ağlayan Eun Ji ile.

-Unnie ağlıyor. Durmadı dediğimde gülümseyerek kucağıma aldım.

-Sorun değil Rose sağol

-İyi misin sen ? Dedi fısıltıyla. Kafa salladım.

-Çok iyiyim.

-Konuşmak istersen çatı?

-Eun Ji uyumalı. Belki sonra. Bugün yorgunum dediğimde yanağımı öptü.

-Sen ne zaman istersen dedi ve dönüp gittiğinde odaya döndüm. Jiyong hala olduğu yerde elindeki yüzüğe bakarak ağlıyordu. Ağlamamak için yanağımın içini dişledim.

-Bebeğim

-Hı ? Dedi ama ben ona dememiştim. Bu yüzden duymamış gibi yaptım.

-Neden ağlıyorsun?  Heyy dedim ama Eun Ji Jiyong'u gördüğü gibi daha çok ağlamaya başladı. Sallamaya başladım.

-Şuan bu evdeysem Jiyong sadece Eun Ji için. Biraz daha zaman. Belki bir kaç aya gideceğim. Onunla dedim Jiyong tamamen bana döndü

-Ji Eun lütfen. Yalvarırım. Ben sadece panikledim. Büyük bir hata yaptım. Biliyorum. Telafi etmeme izin ver

-Bu geceden itibaren herkes yattığında salonda uyumaya giderim. Aynı odada durmak istemiyorum

-Bana bir şans vermeyecek misin ?

-Ben sana çok şans verdim Jiyong. Bir kızla buluştun şans verdim. Beni bırakıp gittin şans verdim. Daha kaç şans istiyorsun ?

-Sadece son bir-

-Son mu ? Sonra. Yaptıktan sonra. Başka bir şey daha olunca. Belki.. Çok küçük bir ihtimal ikimiz tekken olsa bunu affederdim. Çok küçük bir ihtimal oda bunu gerçekten yapmak istemediğini bildiğim için ama sen herkesin içinde yaptın. Herkesin gözünde neyim biliyor musun?  Istediğin zaman kenara atabileceğin biri. Belki de öyleyimdir

-Hayır. Hayır öyle değilsin. Bebeğim kesinlikle öyle değilsin dediğinde onu dinlemeyi bırakıp hala ağlayan Eun Ji'ye döndüm.

-Artık ağlama dedim yüksek sesle. Artık ses kaldırmıyordu beynim, artık sevdiklerimin ağlamasını görmek istemiyordum. Eun Ji ise inatla daha da ağlamaya başladı. Onu Jiyong'a uzattım.

-Al uyut kızını. Düşüncesizlik yapıp ona da vurursan o elini kırarım ama dedim ve o ikisini odada bırakıp odadan çıktım. Direk kızların odasına ilerledim. Sanki geldiğimi hissetmiş gibi Ji Soo kapıyı açtı.

-Gel unnie dedi ve kolumdan tuttuğu gibi beni içeri çekti.

-Ben aslında çıkıyordum ama madem buradasın

-Kızlar çok kalmayacağım. Aşırı yorgunum ama yardım lazım

-Ne istersen ? Dedi Jennie

-Na Na'nın telefon şifresi.

-Unnie ? Bence peşini birakmalısın

-Hayır. Hayır bırakmayacak. Bırakmayacağız. O kızda bir şey var ve biz bunu çözeceğiz dedi Lisa yataktan kalkarken

-Kesinlikle dedi Lisa. 3ümüz Jisoo ve Rose'a döndük.

-Tamam kahretsin tamam

-Sadece şifre mi ?

-Evet. Ben ona yaklaşamam bu saatten sonra  ama siz yapabilirsiniz dediğimde herkes kafa salladı.

-Yapalım bu işi. O kız gidene kadar bana huzur yok dedi Lisa. Emin ol bana da yoktu.

-Peki diğer kızlara sormayacak mıyız ?

-Hayır. Haru'yu bu işe bulaştırmam. Diğerleri de bb üyelerine söyleyebilir. Bu yüzden biz bizeyiz dedim. Hepsi onayladıve Lisa bana sarıldığında kızlarda bir anda sarıldı ve bu bugün içinde gerçekten  gülümsememi sağlayan nadir şeylerden biriydi.  İyi ki varlardı.

ÇETEWhere stories live. Discover now