B.3

668 37 8
                                    

▪︎Jiyong▪︎

-Kız nerede dediniz ? dedim sinirle. İkisi de kafasını yere eğmiş mal gibi dikiliyordu.

-Hyung. Kı-kız kaçtı ? dediğinde yanımdaki sehpaya tekme attım.

-Ne demek kaçtı ? İki adam minicik kızı buraya getiremediniz mi ? Dediğimde kızlar kahkaha attı. Jin Wo hepsine sinirle bakınca anında sustular.

-Hyung kıza küçük diyorsun ama çatıdan çatıya atlıyor. Görmen lazımdı. Bende atlayım dedim ölüyordum neredeyse. Kız son anda kurtardı.

-Bir de kız sizi mi kurtardı ? dedim tek gözüm sinirle seğirdi.

-Yah saatim yok dedi Mino

-Düşürdün mü ki ? dedi Jin Woo. Gerçekten sinirleniyordum. Gerçekten aptallıkları beni çıldırtıyordu.

-Siz geri zekalı mısınız ? diye bağırdım. 

-Üzerlerine gitme oppa. Sen kızı iste,ben getireyim dedi Lisa masadan atlayıp bana doğru gelirken bıçaklarını çıkardı. Gülümsedim ve işaret parmağımı ona çevirip salladım.

-Evet. En başta bunları yollamamalıydım

-Hyung ayıp oluyor ama! dedi Jin Wo. Ona baktığımda susması gerektiğini anladı.

-Kızlar bana onu getirin ve siz dedim Jin Wo ve Mino'ya döndüm.

-Kızlarla gidin. Bulmalarına yardım edin

-Oppa. Biz dördümüz dışında kimseyle ça-

-Jennie. Onlarda geliyor. Bu kadar dedim ve 6'sının çıkışını izledim. Jin Wo kolunu Rose'un omzuna atıp saçlarını karıştırdığında Rose kahkaha attı ama dirseğini Jin Wo'ya geçirmeyi ihmal etmedi. Kızlar bu kadar zamana rağmen biraz çekingenlerdi ve sadece dördü çalışmak istiyordu. Takımı öğrenmeleri lazımdı. 

-Kim o kız ?

-Sana söylemem benimle dalga geçersin dediğimde Dara kahkaha attı. Sonra yüzü ciddileşti.

-Yoksa hamile mi ?

-Ne saçmalıyorsun ? Nuna öyle bir hata yapar mıyım ? dediğimde yine kahkaha attı. Beraber bilgisayar oyunu oynayan Dae ve Ri'nin arasına oturdum ve Ri'den oyun kolunu aldığımda sinirle bana baktı.

- Bellek ne zaman gelecek ? diye bağırdı Seunghyun odadan. Göz devirdim.

-Gelecek işte diye bağırarak karşılık verdim ve elimi Seungri'nin boynuna attım.

▪︎Ji Eun▪︎

Parayı aldığım gibi evin yolun tuttum. Zaten canım çıkmıştı. Kendime yiyecek bir şey çalmam lazımdı ama olası bir aksiliğe karşı yapmıyordum çünkü koşacak halim bile yoktu. Bayılmak üzereydim. Açlıktan az bayılmamıştım. Sorun yoktu ama Jo Hyuk evde yalnızdı. 

-Hey unnie

-Kimsin ? dedim karşımda saçlarını iki yandan toparlamış ve örülmüş kıza baktım. Dik dik gözlerle bana baksa da gülüyordu. 

-Lalisa dedi sevecen bir şekilde. Gözlerimi kırpıştırarak ona baktım ve kollarımı göğsümde birleştirdim.

-Beni de hatırlamışsındır nuna dedi adının Mino olduğunu hatırladığım uzun. Kızın omzuna elini attı. Kız gülümsedi.

-Hayret o çatıdan nasıl indiniz ? dediğimde Mino'nun yüzü düştü. Sırıttım ve arkamı döndüm. Kısa ve yanında bir kız duruyordu. Kaçacak bir çatı aradım ama orada da iki kız vardı. Harika. O ikili gerçekten dersine iyi çalışmıştı. Çıkmaz yoldaydım. 

ÇETEWhere stories live. Discover now