B.4

523 38 24
                                    

-İyi tamam flashı gördüm. Beni öldürmeyeceğinin garantisini ver sana onu getireyim dedim. Boş boş bana baktı. 

-Bana onu ver seni öldürmeden yollayacağım

-Sana güvenmiyorum dedim büyük bir cesaret istiyordu ama bu doğruydu. İtiraf etmek gerekirse saçma bir güvenim vardı. Çok saçma.

-Nerede ? 

-Gitsen bile bulamazsın. Ben alabilirim dediğimde sinirle bana baktı ve ellerini sandalyenin iki kenarına koydu. Yüzlerimiz o kadar yakındı ki. Hayır bu sefer kafa atamazdım. Seungri'nin YG'den olduğunu bilseydim ona da atamazdım zaten. 

-Fazla zamanım yok. Bu andan itibaren bana yerini söylemediğin her dakika dedi ve CL'ye baktı. 

-O seninle ilgilenecek dediğinde CL gülümsedi ve masanın üzerinden bir şey aldı. Eline baktım. Kerpeten mi ? Cidden mi ? 

-Bak dedim gözlerimi sinirle kapattım. 

-Gidemezsiniz oraya. Anladın mı ? Sana getiririm. O flash zaten işime yaramaz. Sana getireceğim dedim gözlerimi açtım ve onaylaması için gözlerine baktım. Gülümsedi ve kalktığında CL bana yaklaştı. 

-Hangi elinden başlamamı istersin ? dediğinde Rose kafasını çevirdi ve Jisoo'nun omzuna koydu. CL'in bunu yapacağına emin olduğu için kafasını çevirmişti. Tanrım 20 kişinin karşısında ağlayıp, işkenceye maruz kalacaktım.

-Korumaya çalıştığım biri var. Bütün tırnaklarımı söksen de sizden birini oraya yollamam diye bağırdığımda Jiyong bana döndü. Bir kaç saniye sustu.

- Şuna ne dersin ? Sen yerini söyle ve istediğin iki kişi oraya gitsin. Benim de güvencem olmalı. Seni oraya yollayamam. Sana güvenmiyorum dedi benim dediğim şekilde. Beni bırakmayacaklardı. Evde Jo Hyuk vardı. Sabaha karşıydı. Eğer burada ölürsem daha da kötü olacaktı. 

-O dedim Rose'u gösterip. En azından vicdanı var gibi gözüküyordu. Gözlerim hepsinin üzerinde gezindi ve Jin Wo'da durdum. En azından salaktı. 

-Ve o. İkisi dedim gözlerimi sıkıca kapattım. 

-Cüzdan evimde

-Cidden mi ? dedi Seungri alay eder gibi. 

- Bana bir şey olmayacağına söz ver. Sadece girip cüzdan alacaklar ve çıkacaklar 

-Sana söz vermek zorunda değilim. Evinde olduğunu öğrendim dedi Jiyong gülerek. Adi piç.

-Evet evimde ama onu bulamazsın. İstediğin kadar ara. Bana söz vermediğin sürece yerini söylemem dediğimde Seunghyun gülümsedi. 

-İyi. Sadece gidip alacaklar ve evinden çıkacaklar. Bu kadar 

-Söz vermeni is-

-İyi seni inatçı. Tamam. Söz veriyorum diye bağırdığında Jin Wo ve Rose ayaklandı. 

-Odada ahşap gömme bir dolap var. Arka kısmını itin. Duvar açılacak. Tuğlayı kaldırın ve elinizi içeriye sokun. Bir düğme var ona basın ve yan tarata dolabın içinde bir yer açılacak orada dediğimde hepsi şaşkınca suratıma bakıyordu. 

-İyi ki söz vermişsin hyung. Onu bulamazdık dediğinde Jiyong sinirle konuşan Jin Wo'ya baktı.

-Gidin ve bulduğunuz an arayın

-Sakın başka bir şeye dokunmayın diye ekledim. İkisi etraftan yok olduğunda boş boş bana bakanlara baktım. Bir kaç saniye saçma bakışmanın ardından herkes bir tarafa dağıldı. Jennie elinde bir tabakla yanıma yaklaştı ve bir sandalye çekip oturdu. 

ÇETEWhere stories live. Discover now